English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Замысел

Замысел translate Turkish

320 parallel translation
Здесь не похвальба глупца ; Я замысел исполню до конца, Пока он не остыл.
Böbürlenmesin sersemce ; düşüncem soğumadan bitirmeliyim bu işi.
Хотя бы раз воплотить свой замысел полностью... без компромиссов.
- Bir kere olsun birşey yazmak ve.. .. tamamen gerçekleştirmek. Bir kez olsun taviz vermeden.
Выйди из машины! У меня великолепный замысел, 50 процентов твои.
Şaka yapmıyorum, in arabadan!
Мой замысел - Бог.
Tanrı sancağımdır!
- Это был твой замысел.
- Bu senin fikrindi.
Джакомо! Я умоляю вас. Помогите мне осуществить Великий Замысел.
Giacomo, sana yalvarıyorum, bu büyük eserde bana yardımcı ol.
Великий Замысел.
Büyük eser mi?
И вы несомненно посланы для того, чтобы помочь мне осуществить этот Великий Замысел. Мой дорогой друг.
Hiç şüphem yok ki, siz bu büyük eseri gerçekleştirmemde bana yardım etmek için gönderildiniz.
Все это станет вашим, когда мы вместе осуществим Великий Замысел.
Bu büyük eseri tamamlayınca hepsi sizin olacak.
Пусть воплотится Великий Замысел.
Hadi büyük eseri gerçekleştirelim.
Я думаю, что смогу достать деньги для концерта, а затем провернуть свой замысел.
Biraz parayla onu bir algıya çevirebilirim. Sonra da biraz daha parayla bir fikre...
У меня складывается замысел новой книги.
Yeni bir edebi eser hazırlıyorum.
Мой замысел сработает. Что за чудесная карма...
Karma stratejimde... sorun çıkmayacak.
Человеческое счастье, по видимому, не было включено в замысел Творения.
Öyle ki, varoluşun tasarımında insanoğlunun mutluluğunun hiç hesaba katılmamış olduğunu bile düşünebilirsiniz.
И, это пояснение с пулей стало единственным базисом, на котором комиссия Уоррена обосновала весь замысел убийства.
Bu tek mermi açıklaması... Warren Komisyonunun tek katil iddiasının temelini oluşturur.
Знаешь, в чём её замысел?
Ne yaptığı da ortada.
Имея эту информацию, мы можем разгадать замысел икаррианцев.
Bu bilgi ile İkarralılar hakkında fikir edinebiliriz.
Полагаю, майор, таков был замысел.
Sanırım olayda bu, Binbaşı.
Что не было никакого смысла больше оставаться в этом месте, куда меня привел замысел фильма. И откуда тот же замысел выпроваживал меня.
Beni bir film fikrinin sürüklediği ve şimdi de aynı fikrin geri döndürdüğü bu yerde daha fazla kalmanın hiçbir anlamı yoktu.
Таков Божий замысел.
Tanrı'nın planı bu.
Коммандер Дакс вычислила наш замысел и телепортировала тебя в лазарет.
Komutan Dax ne yaptığımızı anladı ve seni hemen revire ışınlattı.
Ну, завершим мы чёрный замысел теперь.
Artık karanlık emellerimi yapabileceğim.
"Всё говорит о том, что замысел неизбежно провалится, он превышает возможности а пилоты этой машины поплатятся жизнью."
"Belli oluyor ki yeteneklerimizin ötesindeki bu çaba başarısız olacak ve Makineye binen bunu hayatıyla ödeyecektir."
Я собираюсь создать... замысел - показать необычное в обычном. что люди перестали замечать что-либо интересное в них.
Benim planım... Londra'daki gezilerin fooğrafik tarihinde, sıradan şeyler içindeki olağanüstü şeyleri sıralayarak öncül olabilmekti. Sıradaki herkes çok tanıdık ve onlar sanki özel bir şeye bakarken durmuşlar.
- Это замысел ответчиков.
- Bu davalı tarafının planı.
Это мой замысел!
Benim planım!
Итак... мой замысел - дать присяжным несколько простых вопросов.
Şimdi... jüriye birkaç basit soru sunmak.
" Ведь это мне и только мне пришёл в голову отчаянно смелый замысел с мышкой.
" Tek başıma ve yalnızdım harika ve cesur fare pilotu hayal ediyordum.
Замысел в том, намеревалась ли она нанести удары.
- Evet, Sayın Yargıç. Gerekmiyor. Kasıt sadece, suçu işleme güdüsünde aranır.
Я разгадал грандиозный замысел Повелителя.
Sadece ben efendinin büyük tasarımını anlayabildim.
В период Хэллоуина в здешних лесах жутковато. - Изложи замысел.
Cadılar Bayramı zamanı orman yeterince ürkütücüdür.
Лично я думаю, мой замысел был великолепен.
Aslında, ben bunun harika bir fikir olduğunu düşünüyorum.
По-моему, прекрасный замысел.
Bu harika bir programa benziyor.
Не смогу понять его самый главный замысел.
Onun asıl planını öğrenemem.
В том-то весь и замысел, чтобы его избили.
Amacımız bu, onu dövmeleri.
- Замысел такой. Если хочешь спать, конечно.
Fikir o tabii ki uykun varsa.
Знаете, замысел этой вечеринки был в том, чтобы доказать, что мы такие же, как и вы. Чтобы вы приняли нас.
Bu partiyi yapmamızın sebebi size, bizim de aynı sizi gibi olduğunuzu kanıtlayıp, bizi kabullenmenizi sağlamaktı.
Значит, Чоджи понял замысел. И начал жрать чипсы, чтобы восстановить чакру.
Yani Choji onların planını anladı ve çakrasını toparlayabilmek için deli gibi yemek yedi.
Я думал, не могу ли я обсудить с вами один небольшой замысел, чтобы заручиться поддержкой Вашего Превосходительства.
Düşündüm de ekselanslarının desteğini kazanmamı sağlayacak bir plan üstünde konuşabiliriz.
Я прав, если предположу, что твой замысел на счёт Бостонского марафона отложен?
Boston Maratonu'nun bittiğini düşünmekte haklımıyım?
Бастер понял, что ему выпал шанс привести в действие замысел Китти.
Buster bunun Kitty'nin darbe planını işleme koymak için bir fırsat olduğunu biliyordu.
Я верю в замысел божий, даже не зная его.
Ne olduğunu bilmesem de... Tanrı'nın amacına inanıyorum.
Мой замысел родился благодаря Высшему Промыслу.
Bir tasarım silindi. Yüce Tasarım marifetiyle.
Замысел был точь-в-точь как в фильме "Миссис Даутфайр".
- Bu Bayan Doubtfire'ın filminden bir sekanstı. - En lezzetli yol...
Будучи настоящей американской мечтой, его замысел осуществился.
Erie Kanalı, Albany'nin yukarılarında Hudson nehrinden ayrılacak ve hiçbir engelle karşılaşmadan Kanada sınırındaki "Beş Göl" e ulaşacaktı.
Виден замысел.
- Hayır, evimin balkonundan.
Ваш замысел нелеп.
Planın çok saçma.
Теперь замысел Фудзимаки ясен.
Önce Saburo'yu aldı... sonra Saburo'nun savaşçılarını... daha sonra da sizin lordluğunuzu.
ѕока это только замысел.
Tre hakkında konuşacaktık.
Его ждала виселица. Таков был ваш замысел.
Öyle değil mi, Mösyö?
- Это мой замысел.
- Benim planım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]