English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Заразил

Заразил translate Turkish

267 parallel translation
Мой спаситель излечил мой порок и заразил своим.
Kurtarıcım, kötü alışkanlığımı kendisininkini bulaştırarak iyileştirmişti.
Ты меня заразил.
Bak, benim de dilim sürçtü.
Того типа, который заразил вас этой болезнью!
Size bu hastalığı bulaştıran adam... Hâlâ hayatta mı?
Я о типе, который вас заразил дурной болезнью!
Size bu hastalığı bulaştıran adamdan bahsediyorum!
Ты заразил доктора!
Doktora hastalığı sen bulaştırdın!
"Энтерпрайз" заразил капитана задолго до долмана.
Enterprise, onun kanına kadından önce girdi.
Весь Лондон насмехается надо мной. Лжец. Это ты заразил меня.
Pislik, asıl ben bacaklarının arasındaki çürümüş solucan tarafından zehirlendim.
Заразил ты этого болвана с твоим кинотеатром, так что любой честный труд кажется ему тяжким.
Bu şapşalı sinemanızla deliye çevirdiniz o yüzden her makul iş zor onun için.
Ну, чтобы кто-нибудь не пришел сюда больной и не заразил вас специально.
Size kini olan birinin, hastalık bulaştırmasını istemeyiz. Evet, haklısın.
Вампир заразил ее кровь своей.
Vampir, kendi kanıyla onu vaftiz etti.
Доктор Эймс заразил бедного Генри Шнайдера лишь для того, чтобы придать большей убедительности проклятию Менхер Ра.
Dr. Ames, ona tetanos mikrobu enjekte etti. Sırf Men-her-Ra'nın lanetine daha çok inanılsın diye.
- Я его заразил.
- Sistem üşüttü.
Он заразил тебя жизнью?
Sana yaşam mı bulaştırdı?
Он заразил нас обоих, да, мистер Джинглс?
İkimize de bulaştırdı değil mi, Bay Jingles?
Может я и заразил тебя, но ты меня предала.
O daha kötü.
- Нет. Правда в том, что ты заразил их этим вирусом.
Aslında onlara hastalığı geçiren senmişsin.
Должно быть отдел 31 создал этот вирус, заразил Одо, и использовал его как разносчика.
31. Sektör virüsü yaratıp Odo'ya bulaştırıp onu taşıyıcı olarak kullanmış olmalı.
А как же Градский, которого ты специально заразил Химерой?
Chimera bulaştırdığın Gradski'ye ne diyeceksin?
Когда я был на борту того корабля... Я заразил человека.
O gemide bulunduğum esnada... bir adamı zehirledim.
Мена заразил энтузиазм Тилка.
Kendimi bir an Teal'c'in heyecanına kaptırdım.
Да, он заразил комьютер своей мамы.
Hayır.
Кто, черт возьми, они думают заразил её этим?
Kıza kimin bulaştırdığını sanıyorlar?
Черт, Гантер, ты меня заразил.
Gunther, soğuk algınlığın için birine görün.
Да – я уверен, Бен так и думал о парне, который заразил его.
Eminim Ben de ona bulaştıran kişi için aynı şeyi düşünmüştür.
Мы полагаем, что Флемминг был заражен первым, затем заразил других горожан.
Flemming'in etkilendiğini anladık, sonra diğer kasaba halkının peşinden gittik.
Заразил свою благоверную.
Eski karıma da verdim.
Боялся, что заразил дочку.
Küçük kızıma da geçmesinden korkuyordu.
Не так давно человек, который заразил меня, умер.
Bana bulaştıran kişi öleli çok olmadı.
Только несколько месяцев назад, Генерал Хэммонд позволил испытание непроверенного компьютерного вируса который заразил и отключил всю сеть врат, оставив нас открытыми для нападения.
Sadece birkaç ay önce, General Hammond onaylanmamış bir bilgisayar virüsünün denenmesine izin verdi, bu virüs tüm geçit ağımızı kapattı, bizi potansiyel bir saldırıyla yüzyüze bıraktı.
Только не домой, я заразил Зиппера, он стал оборотнем.
Ellie eve gitme. Ben Zipper'a bulaştırdım ve o da kurtadam oldu.
Он заразил меня своей болезнью.
Hastalığını içime koydu.
Это ведь ты меня заразил!
Bizimle aynı hastalıklardan çektiğini bile kabullenmiyorsun. AIDS'i bana bulaştırdığını bile kabullenmiyorsun.
Ну, может, ты и заразил меня!
Öğrendin işte, evet öyle! İyi de, mikrobu bana bulaştırdın ama!
- Ты заразил меня сифилисом.
- Bana frengi bulaştırdın.
Я перебежчик! Я степфордский педик! Я заразил его бой-френда – а теперь "Пожалуйста, приходите на празднование нашего союза"?
Ben taraf değiştirdim, ben banliyö ibnesiyim, ben onun erkek arkadaşını etkiliyorum, ha.
Он обвиняет меня в том, что я заразил тебя всякими еретическими идеями насчёт брака, моногамии, дома и детей.
Beni evlilik, tek eşlilik, ev ve çocuk gibi yasak fikirlerle seni etkilemekle suçluyor.
Мой отец любил повторять, что метеоритный дождь заразил Смолвиль, так или иначе.
Babam meteor yağmurunun bir şekilde Smallville'i hasta ettiğini söylerdi.
Но я не хотел верить, что заразил её.
Fakat ona hastalığı bulaştırdığıma bir türlü inanmak istemedim.
Ты бы заразил собственную жену герпесом, только для того, чтобы весь позор лёг на...
Suçun ortaya çıkmasın diye karına herpes bulaştırır mıydın?
Он бы собственную мать герпесом заразил, если бы это помогло увильнуть от дежурства в клинике.
Klinik görevinden kurtulacağını bilse öz annesine bile bulaştırır.
Считаешь, он заразил её бешенством?
Ona kuduz mu bulaştırdı?
Женщина, которой ты помог, ты заразил её вирусом.
Yardım ettiğin kadına virüs bulaştırdın.
Я никогда бы не заразил её.
Onu asla hasta etmem.
Ты заразил Стива?
Foreman'ın yakalandığı şeyden o da etkilendi.
А мы не подхватим тот же нановирус, которым Ниам заразил Элизабет?
Biz de Niam'ın Elizabeth'e bulaştırdığı nanovirüse karşı savunmasız durumda olmayacak mıyız?
Я заразил крысу комбинацией газов Вориакса и Сураниума, что мы нашли на месте крушения и в клубе.
Fareye biraz Voraks ile gece kulübündeki olay yerinden elde edilen Suranyum gazının karışımından enjekte ettim.
- Ты заразил меня хламидиозом, сволочь.
- Senden klamidya kaptım, seni salak.
Ты заразил мою сестру-близняшку хламидиозом.
İkizim senden klamidya kaptı.
Потому что это маленькое создание не только запустило собственную программу, но и его "FireWire" позволил очень быстро загрузить очень мощный вирус, который заразил всю систему, и как только он взял под контроль диспетчерскую...
Çünkü görmüş olduğun bu harika şey kendi uygulamalarını çalıştırmakla kalmayıp üzerindeki FireWire sayesinde içindeki virüsü inanılmaz bir hızda tüm sisteme yayıyor. İdare odasının kontrolünü ele geçirdikten sonra ise... Nasıl desem...
он заразил своими жуками мою правую руку...
Sağ kolum zehirli böceklerden zehirlendi.
А он пукнул на подушку Джоны, думая, что это моя, и в конце концов заразил конъюнктивитом мою подушку.
O da benimki sanıp Jonah'ınkine osurmuş, sonra da benimkine bulaştırmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]