Засос translate Turkish
111 parallel translation
У тебя засос на шее.
Sen aç.
Друпи Дроэрс полковник Ковард Пепито, самый большой кот в целом мире Второстепенный Боб и Засос-пылесос.
Droopy Drawers... Colonel Coward... Pepito, dünyanın en büyük kedisi...
Они говорили в интимных тонах... а потом Бендер встал и поцеловал ее в засос.
Renklerin tonları hakkında konuşuyorlardı birden Bender karının dudaklarına ıslak bir öpücük kondurdu.
Это засос?
O boynundaki kızarıklık mı?
Где это ты заполучила засос?
Nasıl kızardı?
Кто поставил тебе этот засос?
Peki orandan kim öptü seni?
- Это не в засос.
Hiç de kötü değildi. Hiç değildi.
Засос, глупый.
Sana bir zevk çürüğü veriyorum, seni aptal.
- Засос.
Zevk çürüğü.
Ты прячешь мой засос? Что?
Zevk çürüğümü gizliyor musun?
Короче, она засосала пару сухенького и получила засос на щеку.
Yani birkaç spritzer içip yanağa ufak bir öpücük kondurmuş.
С которой он целуется в засос.
Fransız öpücüğü verdiği.
Более вероятный диагноз - засос.
Daha muhtemel bir tanı ise morarmış olması.
Ну, это не может быть засос.
Morarması imkânsız.
Ой, Уоллес, это у тебя засос?
Şuna bak Wallace şurada bir morluk mu var?
Ладно, я быстрее всех признаю, что всё возможно в этой вселенной, но Кларк в засос с другой девушкой?
Tamam, bu evrende her şeyin olabileceğini kabul eden ilk kişiyim, ama Clark Kent başka bir kızın dudaklarına mı yapışmıştı?
- Да, конечно, репутации конец, поцеловать в засос шерифа
- Evet, var. Düşüncem şu ; itibarım mahvoldu çünkü patronumun önünde...
Ну, это был просто засос.
Küçük bir aşk ısırığı.
Твой друг оставил тебе засос?
Dostum Mick, sevgi öpücüğü mü verdi?
Привет, Бако! Видел засос у Салли на шее?
Bucko, Sally'nin boynundaki sivilceyi gördün mü?
У нее засос?
- Sivilce mi çıkmış?
Прикрой этот засос.
Ağzını topla.
У тебя огромный засос на груди, спорю, что это был Дейл, ведь только у него не хватает зуба!
Göğsünde büyük bir morluk var. Kesin Dale yapmıştır. Çünkü her kim yaptıysa bir dişi eksikmiş!
Ты поставил мне засос?
Boynumu mu morarttın?
Это засос у тебя на шее?
Boynunda ısırık izi mi var?
Это не засос, хорошо? Ты ужасно себя ведешь.
O bir ısırık izi değil, tamam mı?
Это не засос, боже, ты такая странная!
Yoksa iki buçuk mu? O bir ısırık izi değil. Tanrım, tam bir kaçıksın!
Первый засос дочки.
Bebeğimin ilk izi.
Засос, мастурбация, язык, мастурбация, спереди, сзади, объятия.
Öpüşme, temas, dil, temas, ön, arka, sarılma.
Она сосредоточена, преданна идее, и мы целовались в засос в моей машине.
Odaklanmış, kendini işine adamış.. Ayrıca polis arabasında benimle birlikte oldu.
Если я поставлю тебе засос, Энн будет ревновать.
Biliyorsun, eğer sana bir aşk izi versem, Ann çok kıskanırdı.
Я поставила засос парню моего парня и он страшно взревновал.
Ben gay erkek arkadaşımın erkek arkadaşına bir tane aşk izi verdim ve bu benim gay erkek arkadaşımı kıskançlıktan çatlattı.
Всё, что я могу вам сказать, это то, что туалет в космосе это засос.
Uzayda tuvalete girmekle ilgili tek söyleyebileceğim şey vakumdur.
Я был бы доволен, если бы она тебе поставила засос.
Bir çürüğün olursa mutlu olurum.
Засос!
Bir çürük!
Смотри, у меня засос.
Bak bir çürüğüm var.
Я правда не ожидал, что будет засос.
Gerçekten bir çürük olmasını beklemiyordum.
У меня засос на животе.
Bir hamle yapmazsan ağzıma sıçılmak üzere.
Окей, почему бы тебе тогда не пойти и получить засос
Kalbimi parçalara bölüyor.
- Это засос?
- O bir aşk çürüğü mı?
- Нет, это засос.
- Hayır, aşk çürüğü.
- Это не засос, Эспозито.
Bu zevk çürüğü değil, Esposito.
Если бы это был засос. Это след от укола.
Zevk çürüğü olsun isterdim, ama bunlar enjektör izi.
Это не поражение тканей. Это засос.
Doku bozulması değil morluk bu.
Я поцеловал тебя в губы, в засос.
Seni öpüyorum.
- Засос...
- Yani ıslak bir ne kondurdu...
Им все ещё нужен приятель, они все ещё хотят слушать музыку, которую ненавидят их родители... все ещё хотят целоваться в засос... и прячут вещи в тех же местах... жвачку, секретные записки, ключи к дневникам.
Hala erkek arkadaş istiyorlar... Hala müzik dinlemekten hoşlanıyorlar ve ailelerinden nefret ediyorlar... Hala yüz emmeyi isterler..
Я не целовалась в засос.
Fark etmez.
Давай! В засос!
Ona büyük sulu bir öpücük ver!
По-настоящему, в засос!
Daha iyisini yapabilirsiniz! Büyük bir Fransız öpücüğü!
Это у тебя засос на шее? А ну неси секатор!
Çabuk bahçe makasını getir!