English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Захотел

Захотел translate Turkish

2,594 parallel translation
Почему захотел уби..
Neden öldürmek istedi?
Да, с теми, кто захотел со мной разговаривать.
Evet, bazılarıyla. Benimle konuşmak isteyenlerle.
А ты что, спать захотел?
Ne o, uykun mu geldi?
Хотите сказать, адмирал нарушил все положения лишь потому, что захотел использовать в своих целях ваш интеллект?
İma ettiğin şey, Amiral'in sırf senin zekanı kullanmak için uygulamaya yemin ettiği tüm yasaları çiğnediği oluyor.
- Нет, я захотел стать частью этого?
- Hayır bunun bir parçası olmak istedim.
Нет, хорошо. Он стал бегемоту на спину и достал все фрукты, которые захотел.
Evet, bitiyor çünkü su aygırının sırtına çıkıp istediği tüm meyveleri alabiliyor.
Например, если бы я захотел пожертвовать старую мельницу под центр реабилитации наркоманов...
Mesela, eski değirmeni bir uyuşturucu rehabilitasyon merkezine bağışlasaydım?
Это безнадежно. Так мне и надо за то, что захотел большего.
Daha fazlasını istememeliyim.
Если бы захотел.
İstersen.
- Ты шума захотел? Заревешь, если не уберешься отсюда.
Gürültü istemiyorsan, git dersine çalış.
На этом поезде нет никого, кто бы не захотел поменяться местами с тобой.
Bu trendeki kimse seninle yerini değiştirmez.
Ты б мог столько для меня сделать, если б захотел.
Eğer istersen benim için yapabileceklerin var
Гарри, я очень уважаю твое музыкально прошлое, поэтому я и захотел, чтобы ты научил меня играть.
K lanet olası bir at yatıştırıcı, şampiyon. Gary, müzik geçmişine tamamen saygı duyuyorum, ama senden istediğim tek şey bana nasıl çalınacağını öğretmen.
Кто бы захотел идти против нынешнего Президента?
Daha önce hiçbir büro mevcut başkana karşı soruşturma açmamıştı.
И тогда я захотел начать с него Дюну, с длинного плана... лучшего, чем у Орсона Уэллса.
Daha sonra bende Dune'a Orson Welles'in uzun planından daha iyi... bir uzun plan ile başlamak istedim.
Он допил бутылку и уже захотел поговорить со мной.
Sonra, şişeyi bitirip benimle konuşmak istedi.
Он сказал "Подпишу бумаги", отказался подписывать, огорчился, захотел увидеть директоров, я говорю
Bana kağıtları imzalayacağını söyledi, ancak imzalamadı, sonra sinirlendi ve kurulu görmek istediğini söyledi, ben de ona hayır dedim, kurulu göremezsin dedim,
Впрочем, может, я и захотел.
Belki de yapmışımdır.
Поостерегись, чтобы я не захотел поднять его еще больше.
Dikkatli olsan iyi olur çünkü keyfimi kaçırmanı istemiyorum.
Он влюбился. Или ударился головой и впал в амнезию. Или просто захотел другой жизни без нас.
Aşık olmuş ya da kafasını çarpıp hafızasını yitirmiş ya da bizim olmadığımız daha farklı bir hayat istemiş.
Стэш приобрел полотно Гогена, похищенное из галереи в Осло, и, разумеется, он захотел проверить его подлинность.
Stash, yanında birkaç kapkaççı ile birlikte Oslo sanat Galerisi'nden çalınan bir Gauguin tablosunu yanına almıştı. Tabii tablonun gerçek olduğunu doğrulatması gerekiyordu.
Но когда я захотел завладеть им, меня ждали одни неприятности.
Ne zaman ki onları ele geçirmeye çalıştım, başım da o zaman belaya girmeye başladı.
Думаешь, благородный Нед Старк захотел бы меня слушать?
Sence şerefli Ned Stark beni dinlemek ister miydi?
Захотел сделать тебе сюрприз.
Sana surpriz yapmak istemistim.
Ты участвовал во всём потому, что сам захотел.
Tamam mı? Herşeyi gönüllü olarak yaptın.
Странно, что он захотел проглотить его.
Bahse varım ki yutmuş onu.
Если бы я захотел новую любовницу, сам бы её выбрал.
Eğer yeni bir metres isteseydim, onu kendime ayırırdım.
Джулиано, видимо, захотел в последний раз повеселиться перед свадьбой.
Guilano... Herhalde evlilik töreninden önce bir kaçamak yapmak istedi.
Кто бы не захотел жить в вымышленном мире маленьких серых человечков, с такой мамой как Марси?
Benim de Marci gibi bir annem olsaydı ben de Greys denilen adamlarla hayal dünyasında yaşardım.
С чего бы это он захотел дружить с горничной?
Neden hizmetçinin en iyi arkadaşı olmayı istesin?
Знаешь, если бы я захотел какой-нибудь шар зла, скрывающийся за моим плечом всё время, я бы остался дома со своей мамой.
Bilirsin, eğer bir şeytanın beni sürekli arkamdan gizlice dinlemesini istiyor olsaydım kaynanamla evde kalmayı tercih ederdim.
Я сам того захотел.
İçimden geldi ama.
Я подумала, что ты захотел бы мне помочь.
Senin bana yardım edebileceğini düşünmüştüm.
Значит, я - первый белый, который не захотел сбежать.
Ben de çıkmak istemeyen tek beyazımdır.
Не уверен, что захотел бы, даже если бы ты согласилась.
Sana uysa bile bana uyar mıydı emin değilim zaten.
- Почему это он захотел бы с ней увидеться?
- Neden onu görmek istesin ki?
Вот же пидар! Героем захотел стать? !
Bakalım, seni orospu çocuğu!
Но я захотел попробовать хоть разок.
Ben de en azından bir seferlik deneyeyim diye düşündüm.
Я обедал в Саутгемптоне и захотел познакомить тебя с Эми Мур.
Amy Moore ile buluşmak istedim ve Southampton'da öğle yemeğine çıktım.
Конечно кто-нибудь захотел бы здесь оказаться.
Elbet birileri gelmek isterdi.
Кем бы не захотел стать Брайн, персональный компьютер от Apple поможет ему.
Yani Brian her ne olmak istiyorsa bir Apple kişisel bilgisayarın olmasına yardımcı olabilir.
Взял академический отпуск на год, потому что... Захотел поднабраться жизненного опыта.
Okuldan bir sene ayrıldım çünkü tecrübe edinmek istedim.
Я бы захотел.
Gitmek isterdim.
Кто бы не захотел еще одного меня?
Benden iki tane olmasını kim istemez ki?
Ты хочешь, чтобы я так заинтересовался потрошителем, что сам бы не захотел возвращаться, пока не поймаю его.
Sana göre Matador'a kafayı öylesine takmalıyım ki o yakalanana dek sınıfa dönmeyeyim.
Коннор захотел вставить шутку про Джеко в монолог...
Büyük bir şey değil, sadece Conor çavuş tokatlayıcı esprisini...
Я даже не знаю, почему захотел с вами встретиться.
Seninle neden tanışmak istediğimi bile gerçekten bilmiyorum.
Он просто видел меня без бюстгалтера и чего-то захотел.
Beni üstsüz gördü, biraz daha bakmak istiyor demek ki.
"Олин Арчер" Кто-то захотел прибрать к рукам строительный бизнес Олин Арчер.
Birilerinin Oline Archer'ın inşaat şirketine ihtiyacı vardı.
Но он не захотел.
Ama o bunu yapmadı.
Если бы я захотел это сделать, каким образом я бы это провернул?
d Tanrı biliyor, değişemem d Eğer yapmak istersem, tam olarak nasıl yapmam gerekecek?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]