Зеки translate Turkish
35 parallel translation
Да, тюряга - одинокое место, когда запирают двери и гасят свет, когда последние зеки погружаются в сон.
Evet hapishane, kapılar kilitlenip ışıklar sönünce ve uyku perisi son mahkumu da uyutunca, yapayalnız bir yere dönüşür.
Бывшие зеки... двигаются наружу одинаковыми маршрутами.
Eski bir mahkûm, dışarıda benzer yerlerdedirler.
И зеки.
Ve mahkumlar.
Теперь здесь тюрьма, и стражник натягивает цепи, подает сигнал зекам и тюремщикам Алькатраса - Зеки едут, зеки!
Ama şimdi bir hapishane, muhafız mahkumların zincirlerini sıkıyor... ve Alcatraz'ın insanlarına ve gardiyanlarına işaret veriyor... mahkumlar geliyor, mahkumlar geliyor!
Агент ФБР снимает возможных бунтовщиков, а конвойный снова подает сигнал - "Поберегись, зеки едут!"
FBI ajanı sorun çıkarabilecek tiplerin fotoğraflarını çekerken, muhafız yine işaret veriyor ; "Tanrı aşkına, mahkumlar, mahkumlar geliyor!" Gel-iyor, şimdi.
Едут. Зеки.
Mah, mah, mah-kum-lar,
Спонсор сегодняшнего шоу - зеки Алькатраса.
Bu geceki gösteriyi size Alcatraz mahkumları sunuyor.
Зеки только и ждут, как бы насадить на кукан свежую плоть!
Bütün abazalar orada taze et için bekliyorlar.
Что это значит? Мы кто, зеки или охранники?
Biz mahkum muyuz, gardiyan mı?
Зеки Мюрен поет по радио.
Nasıl yani? Ya, güzel kardeşim!
Ну ладно, итак, мы зеки... а они тюремщики.
Ben, tamam, yani, biz mahkum... ve onlarda gardiyan.
Есть ссученные зеки и есть настоящие зеки.
Buraya ait olanlar var... ve bir de mahkum olarak kalanlar.
Его зовут Азер Зеки.
Adı Azer Zeki.
А потом другие зеки, такие, типа " Чёрт!
Ve sonra diğer tüm mahkumlar, " Lanet olsun!
- Привет, я Зеки.
Merhaba! - Ben Zeki.
Пусть зеки укроются в лесу.
Hepiniz ormana gizlenin!
Не хотят, чтобы зеки опустошили его во время бунта.
Kargaşa sırasında onlara hücum etmelerini istemezler.
Ты знаешь, что делают зеки, когда ты им говоришь,
Artık fiziksel terapi alıyorum. Hilekârlara "Üzgünüm, fiziksel tedaviye gitmek zorundayım."
Ой, да ладно вам в самом-то деле. Я ж не имел ввиду, что все негры зеки!
Hadi ama, tüm siyahların hapiste olduğunu söylemediğim açık!
Ну одно слово - зеки.
Aptal çocuklar gibi görünüyoruz, değil mi?
Черт, вы, зеки, не знаете на коне вы или на своих двоих, испражняетесь или ослепли.
Siz daha at sırtında mısınız yaya mısınız sıçıyor musunuz, kör mü oluyorsunuz bilmiyorsunuz.
Обычно там зависают бывшие зеки.
- Eski suçluların sıkça takıldıkları yerleri.
Они - зеки, и точка.
Uzun lafın kısası, adamlar mahkûm.
Здесь повсюду зеки, охранники и камеры.
Her yerde mahkum, gardiyan ve kameralar var.
Только я да хоронящие его зеки.
Sadece ben ve onu gömen mahkûmlar.
Мы бывшие зеки.
Eski mahkumlarız biz.
Но Айзеки были найдены в часе езды до Орландо, так что, он похитил их в аэропорту, отвез на юг для пыток, и снова потратил пять часов, чтобы отвезти их до места выброса тел?
Isaacs'ler Orlando'ya bir saat mesafede bulundu. Yani aileyi havaalanından kaçırdı, güneye götürüp işkence etti, sonra da 5 saat daha gidip öyle mi bıraktı?
Я против того, чтобы зеки посещали наши встречи, занесите это в протокол.
Seni yeni altın yumurtlayan kazımla tanıştırayım.
Я против того, чтобы зеки посещали наши встречи, занесите это в протокол.
Şartlı tahliye edilenlerin toplantımıza katılmasına itirazım var ve bunun resmi transkırıpe eklenilmesini istiyorum.
Зеки... Преступные элементы.
Suç unsuru.
Пойдем, Зеки.
Gidelim Zekkie.
Думаешь, зеки вспомнят о том, что когда-то ты был героем и защищал свою страну?
Oradaki mahkûmların senin kahraman olmanı takacaklarını mı sanıyorsun?
Эти зеки дали тебе оружие.
O sabıkalılar sana silah verecek kadar güvenmişler.
Все психопаты и бывшие зеки, добро пожаловать.
Tüm psikopatlar ve sabıkalıları kabul edeceğim.
Мы все бывшие зеки.
Hepimiz sabıkalıyız.