English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Знала

Знала translate Turkish

22,380 parallel translation
Одна из других мамочек немного её знала, но было ли это случайным нападением, или же он искал именно её?
Pratisyen hekim. Annelerden biri biraz tanıyormuş. Rastgele bir saldırı mıydı?
Я только знаю, что Анжела Бентон... она... она что-то знала.
Tek bildiğim, Angela Benton bir şeyler biliyordu.
— Мне известно лишь то, что Анжела... она что-то знала.
Tek bildiğim şu ki Angela... -... bir şeyler biliyordu.
— Думаю, я и так это знала, Шери.
- Bunu zaten biliyorum Sheri.
Ты – самый сильный мужчина, из тех, кого я знала.
Tanıdığım en güçlü adamsın.
Что Анджела знала, что что-то было не так.
Angela'nın bir şeylerin yanlış gittiğini bildiğini anladım.
- Что она что-то знала?
- Bir şeyler bildiğinden mi?
Это преступление... и Анджела об этом знала.
Bu bir suç. Angela da bunu biliyordu.
- Наш шеф-кондитер француз. - Я так и знала.
Pasta şefi Fransız.
Простите, я знала, что съела слишком много пирожных.
Affedersin, fazla kek yediğimi biliyordum.
Я хочу, чтобы она знала, что этот день что-то для меня значит, прежде, чем я её покину.
Bu günün benim için anlamı olduğunu bilmesini istiyorum, ondan uzaklaşmadan önce.
Я знала, что со мной творят эти лекарства, но всё равно хотела её принять.
O şeyin bana ne yaptığını biliyorum ama yine de almak istedim.
Хочу, чтобы ты знала - мои чувства к тебе не изменились.
Sana olan hislerimin değişmediğini bilmeni isterim.
Но не знала тогда.
O zamanki beni tanımıyorsun.
Я не знала, что твой Эрик — Эрик Джессап, пока не увидела его в офисе.
Onu senin ofiste görene kadar senin Eric'in Eric Jessup olduğunu bilmiyordum.
Я не знала, говорить ли, и не хотела тебя огорчать * * *.
Bir şey söylemeli miyim emin değilim fakat ayrıca da gafil avlanmanı istemedim.
Я знала, что этот уикэнд не будет потерян.
Bu kaçamağın boşa geçmeyeceğini biliyordum.
Я не знала, что такое возможно.
Mümkün olduğunu bile bilmiyordum.
Я просто знала, что вы так отреагируете.
Söylemedim çünkü böyle olacağını biliyordum.
Я так и знала!
Biliyordum.
Я знала, что ей нельзя доверять.
Ona güvenemeyeceğimizi biliyordum.
Я не знала, захочешь ли ты.
Bunu yapmamı isteyip istemediğinden emin değildim.
Я этого не знала... О тебе и моем отце.
Seninle babam hakkındakileri bilmiyorum.
Думаешь, она знала, что погибнет?
Öleceğini bildiğin mi düşünüyorsun?
Она и раньше не знала, насколько это затянется.
- Ne kadar süreceğini baştan beri bilmiyordu.
Я не знала, что он может быть жесток, до того дня в Марин.
Marin'deki o güne kadar, onun bu kadar şiddete eğilimli biri olduğunu bilmiyordum.
Я не знала, что и делать : к вам на помощь бежать или сидеть на месте.
Ben de ne yapacağımı bilemedim. Kürsüye çıkmalı mıyım diye bir düşündüm.
Я не знала. Ничего.
Sorun değil.
Почему вы не сказали, что ваш босс знала Скорпиона?
Neden bana patronunun Escorpion olduğunu söylemedin?
Ирония в том, что твой жених отбывает срок за мошенничество. И, что бы ты ни говорила, все понимают, что ты знала правду.
İronik çünkü nişanlın sahtekarlıktan iki yıllık cezasını çekiyor ve sen ne dersen de herkes haberin olduğunu biliyor.
Может, я всю ночь сидела в интернете в поисках домов, потому что знала, что ни один не соответствует твоим требованиям.
Belki de hiçbir evin senin çılgın isteklerine uymayacağını bildiğim için tüm gece internette ev aradığımdandır.
Оказался мошенником, или ты знала, что он мошенник?
Sahtekar olduğu ortaya mı çıktı yoksa biliyor muydun?
Он не только поверила, но... она уже это знала.
Sadece inanmakla kalmadı.. ... zaten biliyordu.
– Она уже это знала.
- Söylediğimde çoktan haberi vardı.
Я должна кое в чем признаться, но не знала, как.
Sana söylemem gereken bir şey var ama nasıl söyleyeceğimi bulamadım.
И знала, что он хороший человек.
- İyi biri olduğunu biliyordum.
Луис, я знала, что ты страстный человек. Но не представляла, насколько.
Louis tutku dolu olduğunu biliyordum ama bu kadarını da tahmin etmiyordum.
Я всё это время знала.
Baştan beri biliyordum.
Как знала, что до этого дойдет!
Böyle olacağını biliyordum.
Я не знала, что ты этим занимаешься.
Ne iş yaptığını bilmiyordum.
Она знала, что её душа и сердце принадлежат Джастину Джастину.
Kalbinin ve ruhunun Justin'e ait olduğunu biliyordu. "
Я знала, что мне придётся делать всё самой и понимала, что не смогу одна справиться.
Ve bunu tek başıma yaşama zorunda olacağımı biliyorum. Tek başıma yapamayacağımı da biliyordum
А я всё ещё не знала, была ли она жива.
... ve ben hâlâ yaşayıp yaşamadığını bilmiyordum.
И знала, что бывший муж сдаст тебя полиции за похищение.
Eski kocanın seni çocuk kaçırmaktan ihbâr edeceğini biliyordun.
Но я-то знала.
Ama ben iyi biliyordum.
- Ты знала, что эта штука там живёт?
O şeyin aşağıda olduğunu biliyordun? !
— Сдаюсь, не знала, что так будет.
Yanılmışım.
— Я знала, что ты так скажешь.
- Bunu söyleyeceğini biliyordum.
О том, чего я не знала. - Тесс...
- Tess...
Я не знала, как здесь красиво по вечерам.
- Tara.
Я знала, понимаешь, я знала, что так будет, но почему-то... сейчас, когда я понимаю, что мы останемся вдвоём в доме.
Biliyordum. Yani biliyordum. Olacak ama bir şekilde...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]