English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ И ] / Изучаешь

Изучаешь translate Turkish

171 parallel translation
- Думаешь? - Ты ведь изучаешь китайский?
- Hala Çince öğreniyor musun?
Или сидишь и изучаешь умы питомцев зоопарка вроде меня.
Benim gibi yaratıkların da düşüncelerini deniyorlar.
Тебя защищают только ночь и твоя комната : узкая кровать, на которой ты пытаешься вытянуться, потолок, который ты изучаешь, который меняется каждое мгновение.
Yalnızca gece ve odan, uzanıp esnediğin döşek, her an yeniden keşfettiğin tavan koruyor seni ;
А что ты изучаешь?
Sen ne okuyorsun?
Что ты изучаешь?
Ne çalışıyorsun?
- Не знал что ты её изучаешь.
Hadi ama. Bu konuyla ilgilendiğini bilmiyordum.
Изучаешь философию? И для чего же она нужна?
Asıl branşı felsefe olan biri ile ne yapılabilir?
Ты изучаешь законы, а не следишь за моей трезвостью.
Sorunun eğitimin olmalı, içkim değil.
Она кроется в том, что видишь за телом Когда кого-то изучаешь так глубоко, как это делает художник.
Önemli olan derinin altında kalan... bir sanatçı gibi birisinin üzerine yoğunlaşırsan.
Пока ты изучаешь мои рассказы, поднимай голову время от времени.
Hikayelerimi incelerken arada sırada başını kaldır.
- Что ты изучаешь в университете?
Ne okuyorsun?
Я знаю, ты изучаешь Мастера.
Efendiyi araştırdığını biliyorum.
Ты в администрации, по делу Дэла, изучаешь показания свидетелей... по поводу того, каким беспределом обернулась казнь.
Ya ben? Yönetim binasında Del'in dosyasında tanıklara bakıyor olacaksın. İdamın çok büyük bir fiyasko olmasından dolayı.
Ты целыми днями изучаешь это.
Günlerdir onu inceliyorsun.
Изучаешь ситуацию, составляешь план и действуешь.
Bir durumu incelerken yapacağın şeyleri ve nasıl yapacağını önce planlarsın.
Что ты изучаешь?
Ne okuyorsun?
Ты изучаешь право?
Hukuğu seçmişsin?
Что изучаешь?
Öğrenci misin?
- Что ты изучаешь?
Ne okuyorsun? - Ekonomi.
- Что изучаешь?
- Akşam okulu mu? Ne işin var orada?
Ты, наверняка, изучаешь маркетинг в Стэнфорде.
Tahmin edeyim : Pazarlama eğitimi, Stanford.
Ты ведь изучаешь медицину - пригодится.
Tıp okuyorsun, belki ihtiyacın olur.
Так ты изучаешь социологию? Ловко!
Demek sosyoloji alıyorsun!
Ну ты же изучаешь мою семью как пещерных людей.
Ailemi bir mağara adamıymış gibi incelediğini biliyorum.
Так ты изучаешь писательское мастерство?
Oh, öyle mi, yaratıcı yazı?
- Что ты изучаешь?
- Ne okuyorsun?
А сейчас ты ведь изучаешь структуру Гекатонхейров?
Şimdi Carlos için hazırlanalım.
Ты изучаешь мифологию Коренных американцев.
Bakalım. Amerika yerlilerinin mitolojisinden hoşlanıyorsun.
изучаешь повадки малолеток?
Bebekler hakkında çalışma mı yapıyorsun sen?
И что ты там изучаешь? Как ездить на автобусе?
Ne öğreniyorsun orda, kamyon sürmeyi mi?
- Что изучаешь?
- Ders mi çalışıyorsun?
Чем больше ты изучаешь религию, тем больше понимаешь, что убийство миссионеров не побеждает их философии.
Dinlerle ilgili ilginç olan misyonerleri öldürmenin felsefeyi yok etmediği.
Что ты изучаешь?
- Ne okuyorsun?
Что изучаешь?
- Hangi bölüm?
И изучаешь на них...
Öyle mi? Dersin adı...
Изучаешь природу?
Doğa üzerine mi çalışıyorsun?
Как я и говорила, каждый день изучаешь что-то новое.
Daha önce de söylediğim gibi, hergün yeni birşey öğrenirsiniz.
Ты говоришь, что тщательно изучаешь меня.
Bir de bana göz gezdireceğini söylüyorsun.
Всегда изучаешь новые вещи, каждый день что-то новое.
Her zaman yeni şeyler öğreniyorsun, her gün farklı bir şey.
Что еще ты изучаешь?
Başka hangi dersleri alıyorsun?
Ты изучаешь гипноз?
Aynı zamanda insanları tedavi etmek için hipnoz eğitimi de alıyorsun?
Изучаешь, как они до этого дошли, и они оживают.
Nasıl o hale geldiklerini araştırmaya başlarsan canlanıyorlar.
И давно ты изучаешь все эти трюки?
Ne zamandan beri kumarhane numaralarını öğreniyorsun?
Майкл что-то рассказывал про твою работу - изучаешь пчел-убийц...
Michael işinle ilgili birşeyler anlatmıştı katil arılarla ilgiliydi.
И что ты изучаешь, Эмма?
Ne eğitimi alıyorsun Emma?
А что ты изучаешь?
- Ne çalışıyorsun?
Ты жизнь слонов изучаешь?
Ne yapıyorsun, fillerin hayatını mı öğreniyorsun?
- Я провожу исследование. - Что изучаешь?
- Araştırma yapıyorum da.
Ты сидишь на этом чертовом стуле, а твои пациенты на части распадаются у тебя на глазах, но вместо того, чтобы протянуть руку помощи, ты изучаешь их, как будто они - кусочки головоломки.
O lanet sandalyende oturuyorsun ve hastaların senin önünde parçalara ayrılıyor ama sen onlara yardım etmeye çalışmak yerine sanki bir yapboz parçalarıymış gibi üzerilerinde çalışıyorsun.
Я думал, что ты изучаешь ситуацию, о которой мы говорили.
Daha önce konuştuğumuz konuyu düşünüyorsun sanmıştım.
- Изучаешь меня, испытываешь меня.
- Beni inceliyorsun, sınıyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]