Инквизитор translate Turkish
70 parallel translation
Великий Инквизитор... Торквемада.
Büyük Engizisyoncu, Torquemada.
Мы знаем, вы нас просите уйти. Но инквизитор будет здесь...
Gitmemizi istediğinizi biliyoruz
Ведь инквизитор есть и будет здесь для нас!
Çünkü Engizisyon burada Ve burada Kalacak
Вы настоящий инквизитор.
Ürkütücü bir soruşturmacısınız.
Вы работаете на "Инквизитор", а не на "Планету".
Inquisitor'da çalışıyorsun, Planet'ta değil.
Роджер Никсон. Я работаю на "Инквизитор".
Roger Nixon, Inquisitor için çalışıyorum.
"Инквизитор" - бульварная газетенка.
"Inquisitor" palavra bir gazete, Clark.
А не как инквизитор Бене Гессерит? Ты помнишь ее, Алия. Конечно, ее мотивы не могут быть такими сложными.
Bir ön-doğanla, işlenmiş arasındaki farkı- - anlamak kolaydır.
Великий Инквизитор улыбается.
Büyük Engizitör kendini kırbaçlıyor- -
Инквизитор?
Engizitör?
Инквизитор жаждет крови.
Engizitör kan istiyor.
Конкистадор я открою тебе истинную причину того, почему инквизитор ополчился на нас.
Konkistatör, size, Engizitörün "haç" ile "tacı" çatışmaya sokmasının gerçek nedenini anlatacağım.
Хорошо еще, что Инквизитор не гордится своей прямотой.
Pekala, aslına bakarsan Inquisitor'ın dürüstlüğüyle övünmemesi iyi bir şey.
Теперь, я читала статью в "Инквизитор" о мозговых волнах и астральном проекции...
İnquisitor'da beyin dalgaları ve ruhun ayrılması üzerine makalede okumuştum.
Это Дейли Плэнет, Не Инквизитор.
Yazan Daily Planet, Inquisitor değil.
И как только переоденусь, сразу поеду в ИнквИзитор.
Üzerimdekileri değiştirir değiştirmez, doğruca Inquisitor gazetesine gideceğim.
Работаю на ваших конкурентов "Инквизитор".
Rakibiniz Inquisitor adına çalışıyorum.
"Журнал Спрингфилдский инквизитор" Здорово, очень здорово!
Bu iyi, gerçekten iyi.
Вы готовы поставить свою репутацию на этот бульварный мусор? он не годится даже для Инквизитор.
Ününü, gerçekten Inquisitor'da bile yer alamayacak, bu bulvar gazetesi çöplüğü için tehlikeye mi atacaksın?
"Инквизитор"?
Inquisitor mı?
Я владею Дейли Плэнет, а значит всё там внутри моё, а не нравится как я управляю газетой, мис Саливан, отправляйся в ИнквИзитор, там тебе будет спокойней и удобней!
Daily Planet'e sahip olmak bu duvarlar için her şeyi bilmek demektir. Bu gazeteyi ben yönetiyorum Bayan Sullivan eğer bununla ilgili bir problemin varsa Inquisitor çalışanları bu konuda daha mı duyarlı olduğunu öğrenmekte özgürsünüz!
Инквизитор, губитель дней, дитя апокалипсиса.
Sorgucu. Felaket tellalı.
Великий Инквизитор ада.
Cehennemdeki en büyük işkenceci. Ustura kullanan Picasso gibi.
Высочайший лорд-инквизитор.
Engisizyon Yargıcı.
Высочайший лорд-инквизитор.
Engizisyon Yargıcısın.
Инквизитор привел вас в сердце собора,... туда, где вас ждал сам великий патриарх церкви святой Терин.
Engisizyon üyesi, sizi katedralin kalbine götürüyor Therin'in Baş Rahip sizi bekliyor.
Инквизитор, да?
Engizisyon işkencesi ha?
- Ведёшь себя как какой-то инквизитор.
- Çok sorgulayıcı olmaya başladın.
Вы канонник, отче, или инквизитор?
Günah mı çıkartıyorsunuz, peder, yoksa araştırma mı yapıyorsunuz?
"Братья Карамазовы", "Великий Инквизитор"?
"Karamazov Kardeşler", "Büyük Sorgulayıcı".
Твой инквизитор верит, что они вытягивают правду
Soruşturmayı yürüten kişi bunların gerçeği aydınlattığını düşünüyor.
Простите за беспокойство, Инквизитор.
Rahatsız ettiğim için bağışlayın, Cadı Avcısı.
Я — Инквизитор.
Ben Engizitör'üm.
Мне кажется, что два курсанта, Морган и Келл, отвечают вашим особым критериям, Инквизитор.
Morgan ve Kel isimlerinde iki tane sizin özel kriterlerinize uyan Harbiyeli belirlediğimize inanıyorum, Cezacı.
Его заберёт Инквизитор, если я не помогу.
Ve eğer ben ona yardım etmezsen Cezacı tarafından götürülecek.
Погоди, Инквизитор?
Bekle. Cezacı mı?
— Инквизитор...
- Cezacı... - Lütfen.
И я уверен, Инквизитор к этому причастен.
Ve bahse varım onu alıp götüren Cezacı idi.
[Инквизитор] Комендант Ареско!
Komutan Aresko.
Инквизитор.
Cezacı.
Инквизитор убил его!
Cezacı onu öldürdü!
[Инквизитор] Как проницательно.
Ne kadar da zeki biri.
Инквизитор идёт по следу, и пока Эзра и я на борту "Призрака", мы ставим под угрозу побег Тсибо.
Cezacı ensemizde ve ben ve Ezra Hayalet'te olduğumuz sürece Tseebo'nun kaçışını tehlikeye atıyoruz.
Инквизитор говорит, что...
- Cezacı diyor ki...
Я уверен, что Инквизитор приложил много усилий для поимки джедая.
- İnanıyorum ki Cezacı Jedi'ı yakalama işine çok fazla önem veriyor.
Неизвестный, которого мы ищем - садист, инквизитор, испытывающий сексуальное и эмоциональное удовлетворение, причиняя боль в процессе получения информации.
Aradığımız şüpheli sadist bir engizitör, yani bilgi almak adına acı verip cinsel ve duygusal açıdan tahrik oluyor.
Ты же инквизитор.
Sen bir Cezacı'sın.
Ты знал, что Инквизитор был не один?
Birden fazla olduklarını biliyor muydun?
Инквизитор, я думал, что на борту будет лорд Вейдер.
Cezacı, ben Lord Vader'ın gemiye geleceğini sanıyordum.
Надеюсь, это не малыш-инквизитор.
Umarım bu gerçekten bir bebek Cezacı değildir.
Из меня не лучший инквизитор.
- İyi bir soruşturmacı değilimdir.