Искорка translate Turkish
85 parallel translation
Как искорка в твоих глазах.
Ve gözlerinin parıltısı.
Где-то под всеми этими рубцами и шрамами, всё же есть маленькая искорка того, что мы когда-то чувствовали. И сейчас я прошу тебя вспомнить о ней.
Bütün bu yaraların altında bir yerlerde bir zamanlar hissettiğimiz sevgi hala var ve onu tekrar hissetmeni istiyorum.
Вот когда искорка уходит, тогда ты в опасности.
İstek gittiği zaman, işte o zaman endişelenmelisin.
Я видела, какой яркой может быть Одна маленькая искорка.
# Küçük bir ışıltıdaki parlaklığı,
Не-не-не. Держи свои варежки при себе, искорка.
Eldivenlerin elinde dursun kıvılcımlı kız.
- Искорка?
- Zil mi?
Ну, вот поэтому я и зову тебя "искорка".
Şey, sana "şimşek" dememin sebebi de bu.
Что я тебе говорил насчет этих баз, искорка?
Sana aşamalar konusunda ne dedim ben, şimşek?
Чуть где малюсенькая искорка, слетаются как мотыли.
Ve en küçük bir ateş kıvılcımı onları pervaneler gibi buraya getirecektir.
Искорка больна.
Sprinkles çok hasta.
Никому не интересно, как там Искорка.
Başka kimse Sprinkles'i sormaz.
! - Искорка, белая такая, мертва.
- Sparkles, şu beyaz olan, öldü.
Искорка.
Sprinkles.
Искорка?
Sprinkles mı?
Искорка!
Sprinkles!
Искорка никому не причиняла вреда.
Sprinkles bir kere bile kimseyi incitmedi.
Это Искорка.
İşte bu Sprinkles.
Ее звали Искорка.
Onun adı Sprinkles'dı.
Мне нужна Искорка!
Ben, Sprinkles'ı istiyorum!
А потом видимо искорка и все.
Ateşleme kaynağı bulmuş olmalı.
А я-то подумал, прежняя искорка.
Ben de sanmıştım ki, eski kıvılcım geri döndü.
Оно не ослепит королеву, но будьте уверены, в нем есть искорка жизни.
Bu elbette kraliçelerin gözlerini kamaştırmaz ama yine de hayat ışıltısına sahiptir.
Узнаем, откуда в нём искорка.
Kivilcimini neyin verdigini bulacagiz.
Выше нос, Искорка!
Hadi deh, Sparky!
Все же в нем была небольшая искорка жизни.
Adamda hala biraz hayat kıvılcımı vardı.
Вот где Огненка и Маленькая Богиня беззаботно проводили свое детство и юность. Пока покойники под землей наслаждались прекрасной беззаботной порой своей смерти. [Огненка = Искорка огня]
Burası Ognjenka ile küçük Boginja'nın çocukluklarını ve gençliklerini özgürce geçirdikleri,... güzel ölüm günlerinin keyfini çıkarttıkları yerdi.
Одна маленькая искорка... зажгла рай для настоящих героев, которые отправились туда, куда не добирался... ни один аппарат, построенный прежде.
İnsanoğlunun daha önce yaptığı herhangi bir aletle gittiğinden çok daha ileriye giden kahramanlar için gökyüzünü aydınlatan küçük bir kıvılcım.
Эй, полегче Искорка.
Ağır ol, Sparky.
Эй, Искорка, да у тебя большие проблемы с кожей, дружище.
Vay canına Sparky, kafanın bütün derisi soyulmuş dostum.
Хотя - тот парень Гай, в нем есть искорка.
Gerçi o çocukta bir kıvılcım var.
Искорка и правда подзатухла.
Sinsice dolaşabilir ve yasak ilişki yaşayabilirsiniz.
Скажи мне, что была искорка.
Hayır!
Искорка погасла.
Aşk ateşi sönmüş.
Если это была искорка, то она могла возникнуть только при разогреве ее электрошокера.
Eğer bir kıvılcım olduysa, şok cihazını * ısıttığı içindir.
Между нами не пролетела ни единая искорка.
Birbirimize hiç uymuyoruz.
В ней была какая-то искорка.
Etrafa ışık saçıyordu.
Вот тебе искорка.
Al sana ışık.
Я тебе говорю, между ними возникла искорка.
Aralarında kıvılcımlar uçuşuyordu söylemedi deme.
В ней есть та же искорка.
Onda da aynı pırıltı var.
Искорка, которая разожгла наш брак?
Evliliğimizi yeniden alevlendiren kıvılcım olması mı?
То есть одна искорка и поминай как звали?
Bir kıvılcım ve sonsuzluğa gözlerini açmak.
Искорка.
Köpük.
Между вами зажглась искорка... искорка в её сердце, которая, как я думал, давно погасла.
Fiona'nın kalbinde uzun zaman önce söndüğünü sandığım bir kıvılcım gördüm.
В тебе есть искорка.
Sende bir şeyler var.
Я бы приняла тот факт, что ты - собака, потому что между нами появилась какая-то искорка, та самая связь, но я не могу принять тот факт, что ты врал мне.
Köpek olmanı kabullenebilirdim, çünkü benim için gerçekten önemlisin. Ve bir bağımız varmış gibi hissediyorum. Ama bana yalan söylediğin gerçeğini kabullenemem.
Это искорка Айви.
Bu Ivy'nin kıvılcımı.
Между нами будто искорка пробежала.
Yanan bir ev gibi olduk.
Мне нравится эта искорка между вами.
İkiniz arasındaki bu çekimi sevmeye başladım.
Между нами с Эмили была искорка, но внезапно она меня обломала.
Emily ve ben yakınlaştık sonra aniden azarlamaya başladı.
Искорка Элис.
Şen şakrak Alice.
С того момента, когда папа бросил пить, в наших отношениях... пропала искорка. Почему?
Nasıl?