Истерический translate Turkish
37 parallel translation
Помню как кто-то истерический кричал совсем недавно.
Bir süre önce bir gece burada yaşanan isteriyi hâlâ hatırlıyorum.
Майкл думает, что танго - истерический танец.
Michael tangonun çılgınca bir şey olduğunu düşünüyor.
Это Майкл "истерический".
Bence çılgın olan Michael.
- У него истерический припадок.
- Şu anda kendini bir balet sanıyor
Истерический паралич был очень убедительным.
Histerik felci geçirmiş gibiydin.
[Истерический смех] Опасность! Дикий страх!
Tehlike!
Я не истерический!
Histerik falan değil.
Предполагаю, что у неё был истерический припадок.
Sanırım histeri krizi geçiriyordu.
Это называется "истерический обморок".
Histerik bayılma deniyor.
Я могу объяснить, если ты попридержишь свой истерический хохот.
Açıklayabilirim, eğer bitirene kadar gülüşünü kontrol edebilirsen.
А единственным её лечением был истерический срыв.
Tek tedavisi de histerik paroksizmdi.
( Истерический женский смех ) О это великолепно.
- İşte bu güzeldi.
Это самый настоящий, аутентичный истерический смех за всю мою жизнь потому как у тебя нет плана.
Bu benim hayatımda attığım en gerçek, otantik ve içten kahkahaydı. - Böyle plan olmaz.
Это может быть... Истерический невроз.
Histerik bir nevrozla karşı karşıya olabiliriz.
Пациенты не узнавали знакомых людей, становились истерически убежденными, что они в опасности и пытались сбежать любой ценой.
İnsanları tanımayı başaramayanlar, hayatlarının tehlikede olduğuna inanarak kaçmaya çalıştılar.
- ( истерически ) С ним всё хорошо!
- Tamam. Sus.
Но в ту ночь, перед пожаром, она бежала через всю деревню, истерически орала и казалось, была расстеряна.
Yangın gecesinde çoğu insan onu çevrede dolaşırken görürdü kendi kendine çığlık atarken... kendisiyle konuşur gibiydi
Я добрался до туда за 18 минут и просто истерически радовался.
Eğer hedefe 18 dakika sonra ulaşırsam mutlu oluyor ve kendimi yeni bir hedef için motive ediyordum.
Он ведет себя истерически, если кто-то приближается.
Birisi yaklaşırsa histerikleşiyor.
Не думаю, что Отдел здравоохранения будет истерически "за", Мак...
Sağlık bakanlığının buna hevesli olduğunu zannetmiyorum.
А они говорят, что я - истерически смешная.
Ama bana çok komik olduğumu söyleyip duruyorlar. Ama değilsin.
Поступают жалобы на женщину которая истерически плачет.
Odada bir kadının deli gibi ağladığına dair şikayetler aldım.
Вначале он пытался успокоить её, но она истерически угрожала раскрыть его тайну.
Başta onu sakinleştirmeye çalışsa da kadın histerikleşiyor ve onu sırrını ifşa etmekle tehdit ediyor.
Ты сказал Филу Что он истерически смешной
Phil'e çok komiksin demişsin!
- Сантана, когда пьяна, она истерически плаксива.
Santana, gözü yaşlı, histerik sarhoş.
Но было уже поздно давать эпидуральную анестезию, а она истерически кричала.
Ama anestezi için çok geç kalınmıştı, Ve çılgınca çığlığa başladı.
Она истерически плакала и снова и снова повторяла
Deli gibi ağlıyordu ve sürekli aynı şeyi tekrar ediyordu,
Она истерически рыдала и повторяла снова и снова :
Deli gibi ağlıyor ve sürekli aynı şeyi söyleyip duruyordu,
Очень смешно! Если бы вы не испытывали мучительную боль, вы бы смеялись. Истерически.
Aslında komik oldu ama sizin bunu anlamaya beyniniz yetmez, inanın bana.
Мм. Я думаю, это немного истерически.
Bence bu biraz aşırı bir fikir.
Однажды я увидел, как зебра по имени Кевин рожает в зоопарке и истерически разрыдался.
Bir keresinde Gavin adında bir zebra görmüştüm hayvanat bahçesinde doğurdu ve ben deli gibi ağladım.
Я, кто трахался с парнями с 7-го класса, теперь в 32 года, истерически заорал : "Др. Гилеспи, я больше не девственник!"
7. sınıftan beri arkadaşlarıyla birlikte olan ben histerik bir şekilde 32 yaşımda "Dr. Gillespie, artık bakir değilim!" diyerek ilan etmiş oldum.
Она просто истерически кричала и... Я не пошла к ней.
Bağırdı, çağırdı ama yanına gitmedim.
Можешь истерически похихикать.
Biraz gülelim dedim.
Он истерически плакал.
Histerik bir halde ağlıyordu.
Ну знаешь, истерически?
Hunharca yani.
Нам сейчас точно не нужен истерически вопящий телефон.
Şu anda o isterik telefon konuşmasını çekecek durumda değiliz.