English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Клевый

Клевый translate Turkish

677 parallel translation
- Клевый, правда?
Demek istediğim, hoş biri, değil mi?
- Ты клевый. - Знаешь, кто я?
- Bil bakalım ben kimim?
Это клевый саунд ".
Tamam, berbat bir ses... "
А клевый у вас фургон...
Vay, zarif bir kamyonet.
Ты - самый клевый взрослый.
Sen tanıdığım en harika yetişkinsin. Wow.
- Ты такой клевый, Джек.
- Sen tam bir çığlık makinesisin Jack.
- Я купил вот этот клевый пенал.
- Ben harika bir kalem tutamağı aldım.
Эй, дружище, клевый прикид!
Söylesene, ahbap, yeni fiyaskoları nereden bulacaksın?
Ты клевый
Sende iş var, abi.
Он клевый.
- Evet. Çok hoş.
Разве он не клевый?
Harika değil mi?
Вы клевый мужик!
Sen bir ilahsin adamim!
У того серфингиста клевый зад. Я высосал его до капли.
O sörfçü çocuğun kıçı çok güzeldi.
Куп самый клевый чувак на целом свете!
Coop yeryüzündeki en iyi insan!
Да, но ты клевый богач.
Evet, fakat sen düzgün zengin bir çocuksun.
Я был клевый!
Ben harikaydım!
Или он клевый, или ей нравится часто с ним соглашаться.
Ya yatakta süper ya da kendisi ona katılmayı çok seviyor.
А ты клевый парень, Джонни
Ne kadar da tatlısın.
- Но я-то тебя видел. Ты не клевый.
- Sen onlardan değilsin.
Даже когда я думал, что я клевый, я знал, что это не так.
Olduğumu sandığımda bile değildim.
Я же не клевый.
Ben gerçeğim.
Единственная настоящая монета в этом обанкротившемся мире это то, чем ты делишься с другим человеком, когда ты не клевый.
İflas eden bu dünyada geçerli para gerçek biri olarak başkasıyla paylaştığındır.
Неужели так трудно придать нам клевый вид?
Bizi popüler göstermek bu kadar zor mu?
Нет, заботился. Ты считаешь что я клевый.
- Evet, veriyorsun.
- По-моему, у меня клёвый братик, а?
- Ağabeyim şahane biri, değil mi?
Клёвый джазмен с оркестром
Daddy-o ve Pops.
Кларнетист - клёвый!
Bu klarnetçi çok iyi değil.
Клёвый прикид.
Kıyafetin harika.
Клёвый мотоцикл.
Güzel motor.
Очень клёвый.
Çok güzel.
Он нереально клёвый!
Bu adam harika.
Клёвый прикид, класс.
Güzel gözlükler. Güzel gözlükler.
Клёвый мостик.
Güzel bir köprü.
Клёвый, правда? Да, что надо.
Bu çok iyi, öyle değil mi?
Ты оказался в реальном месте... под названием, Клёвый мир.
Cool World adındaki gerçek bir yerdesin.
Я запрещаю тебе покидать... Клёвый мир.
Cool World'den bir adım bile dışarı atmanı yasaklıyorum.
Клёвый мир, реален?
Cool World gerçek mi?
Не знаю, по-моему, он клёвый.
Bilmem ki,... Düzgün birine benziyordu.
А я думал, это просто клёвый брелок.
Sadece bunun oldukça hoş bir anahtarlık olduğunu düşünmüştüm.
- Она такой клёвый! - Я знаю.
- Ne kadar tatlı.
Я придумала еще клёвый недостаток.
Sağlam bir kusur buldum.
- Вы тоже клёвый парень, мэр.
- Çok iyisiniz, başkan.
Он клёвый.
Çok iyi.
"Клёвый"?
İyi mi?
Как вы думаете, ей больше понравится... спокойный Джим... или же... клёвый Джим?
Sizce hangi tipimi tercih eder? Geriye doğru yatmış saçlı Jim'i mi? Yoksa ağır takılan Jim'i mi?
Какой клёвый костюм!
Ne kadar da şık bir kıyafet.
Говорю тебе, мне кажется, что Фиби считает, что я "клёвый".
Sanırım Phoebe benim seksi olduğumu düşünüyor.
У него рыльце в пушку, слишком он хорош, красивый, умный, клёвый любовник.
Bir şey olmak zorundaydı, biliyordum. O sadece fazla mükemmel. Yakışıklı, akıllı, yatakta iyi.
Клевый прикид, да?
İçeri girmek ister mi?
Он - клёвый.
- Vay canına, iyi çocukmuş.
Росс такой клёвый!
Ross harika biridir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]