English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Котел

Котел translate Turkish

162 parallel translation
"Корри" означает "котел" или "водоворот".
"Corry" kazan ya da girdap anlamına geliyor.
Зажечь котел.
Ocakları ateşleyin.
Там внутри котел есть.
İçinde bir kazan var.
Бак был необычной формы - он располагался вертикально и напоминал старый паровой котел.
Bu sıra dışı bir tanktı, dikey duruyordu... ve eski bir kazana benziyordu.
Не жарь нас на шампуре И не бросай в котел.
"Mangal yapma bizleri " Ya da etsuyuna papara
Это большой котел, который никогда не перестает работать.
Bu büyük kazan, hiç dışarı gitmez.
Моя мама говорила, что Америка - это большой плавильный котел.
Anacığım Amerika'nın kocaman bir kazan olduğunu söylerdi.
Котел холодный.
Kazan soğuk.
- Нью-Йорк - это плавильный котел.
- New York bir eritme potası.
И положи в котел у плиты.
Onu ateşin üzerine koy.
Мы включили последний котел.
Son kazanları yakma emrini yeni verdim
Там так интересно, котел и все такое.
Çok ilginç bir yer, odada kazan filan var.
В детстве упал в котел с эликсиром.
Çünkü küçükken sihirli iksir kazanına düşmüş efendim.
Наполняйте котел!
Kazanı doldurun!
Наполнить котел!
Kahrolası kazanı doldurun!
Мохаммед, загадай желание и высыпай это в котел.
Mohammad, önce bir şey dile sonrada dök onları kazana.
Конечно, ведь я - бурлящий котел мужских гормонов
Köpük köpük kaynayan erkek hormonu, tabii ki bilirim.
Мод, пойдем-ка заберем котел из под рыбы.
Hadi Maude, gidip çaydanlığı getir.
Хайрэм, ты же сам котел расстаться.
Hiram, ayrılmak isteyen sendin.
Но постойте, погодите, засуньте меня за любой котел, я маленькая, вы меня даже не заметите, я могу принести собственный черпак...
Ama bekle, bekle beni herhangi bir eski çömleğin başına geçir. Ben minyon biriyim, orada olduğumu bile fark etmezsiniz kendi kepçelerimi getiririm...
Tы это cлышaл, Эрн? "B" Дырявый Котел ". Этo в Лондонe ".
Duydun mu Ern? "Çatlak Kazan'a, Londara'nın içinde."
Котел отопления тут работает, трубы в порядке.
İçerideki şofben çalışıyor ve boruları da sağlam.
Два старика сильно ошпарились, пытаясь забраться в котел над лавой.
Yaşlı iki kişi, kraterlere tırmanmaya çalışırken fena haşlanmışlardı.
Громадный пыльный котел уничтожил запасы продовольствия.
Büyük bir kum fırtınası yiyecek stoklarını tahrip etmişti.
Ты будешь единственным, кто сможет наполнить котел. Что касается меня - 8 % в год гарантировано государством.
Ben devletten yılda % 8 alırken senin başının çaresine bakman gerekecek bunu biliyorsun.
Солнце это супер сила в Солнечной системе. Этот термоядерный котел извергает мощнейшие взрывы.
Güneş, Güneş Sistemimizin süpergücü muazzam patlamalarla püsküren bir termonükleer yüksek fırındır.
Ядро Солнца - отличный котел для ядерного синтеза.
Güneş'in çekirdeği nükleer füzyon için mükemmel bir kazandır.
Сначала проверю котел.
Kazanı kontrol edeceğim. Soğuk suyla yıkanmak istemiyorum.
- Нет. - Нет, это Большой Котел, наоборот.
Hayır, dümenin içindeki kişilerin haberi yok.
Мы складываем чаевые в общий котел!
Bahşişleri bölüşüyoruz.
На чердаке лопнул котел.
Anlaşılan tavan arasındaki su ısıtıcı patlamış.
что все должны разделить общий котел.
Nodame-san, nabe herkes ile beraber yenilen bir yemektir dedi.
Так в один из дней, получив от своего хозяина задание... натаскать воды в котёл, он вдруг вообразил, что сможет оживить метлу и заставить её таскать воду вместо себя.
Örneğin, bir gün, ustası ondan, bir kazanı doldurmak için su taşımasını istediğinde, aklına parlak bir fikir gelir kendi yerine suyu taşıyacak bir süpürgeye can vermek...
Некоторые учёные считают, что засухи и землетрясения превратили весь мир в один гигантский пыльный котёл.
Bazı bilim adamları, büyük kuraklık ve depremlerin dünyayı dev bir toz küresine dönüştürdüğünü düşünüyorlar.
Пламя, взвейся и гори, Наш котёл, кипи, вари!
Acı üstüne acı, kan üstüne kan, Kayna kazanım kayna, yan ateşim yan!
Гуще взвар! Котёл кипит.
Koyulaşsın çorba, kıvamına gelsin
Видели бы вы нас, когда мы свалили котёл с кофе.
Cezaevinde kahve makinesini devirdiğimiz gün bizi görmeliydin.
{ C : $ 00FFFF } Тахэй, насыпешь рис в котёл.
Tahei, sen de çömleğe doldur. Hızlı davranın!
Твоя комната раскалена, как котёл, как печь, три пары носков - ленивые акулы, киты, уснувшие в розовом пластмассовом тазу.
Odan, bir kazan gibi bir fırın gibi sıcak. Altı çorabın, pembe kabın içinde miski köpekbalıkları uyuyan balinalar gibi.
В основном, надо регулировать паровой котёл обогревать различные помещения отеля по графику на каждый день сразу устранять повреждения и ремонтировать оборудование, чтобы ничего не вышло из строя.
lsıtma sistemini beslemek gündelik olarak, otelin ısıtma sistemini çalışır kılmak olabilecek hasarları tamir etmek kötü hava koşullarının etkisini engellemek.
В мае 1919 года Китай напоминал кипящий котёл.
1919 Mayıs'ında göreve başladığımda, Çin korkunç bir kargaşa içindeydi.
Ты понимаешь, какой невероятные возможности откроются перед нами, если каждый из нас нырнёт в генетический котёл другого?
Birbirimizin genlerine karşılıklı dalış yaparsak ortaya çıkacak potansiyeli düşünebiliyor musun?
Скорей, твоему брату нужен котёл.
Acele et, kardeşinin kaplara ihtiyacı var.
Баба-Яга зашла в избушку и поставила на огонь большой котёл.
Baba Yaga içeri girdi ve büyük bir çaydanlığı kaynattı.
И котёл в порядке.
Çatısı iyi.
Руки-крюки, голова - котёл!
Hadi çabuk ol!
Газ я открыл, котёл включил.
Ben sigortaları ve gazı açıyorum.
И вот, Сэм и Фродо должны были войти в эту пещеру и положить своё кольцо в котёл с кипящей лавой.
Sam ve Frodo bu mağranın içine girmek zorunda kalıyor sihirli yüzüğü bu sıcak, kaynayan lav çukuruna atıyorlar.
Они зальют разведённую уксусную кислоту, опустят меня в котёл и станут варить меня.
Güçsüz bir asetik asit hazırlarlar, beni kazana sokarlar ve haşlarlar.
А котёл может означать.. рецепт или какой-то план.
Kazansa, tarif veya plan anlamına gelebilir.
Мой мозг работает как паровой котёл.
Kafamda türlü türlü düşünceler var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]