English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ К ] / Крики

Крики translate Turkish

1,079 parallel translation
Крики, много слёз.
Çığlık at, Çok gözyaşı dök.
Это были крики.
Bağırıyordu.
Крики, похожие на плач ребёнка.
Bir çeşit çığlık.
И надеетесь, что крики прекратятся, если вы спасёте Кэтрин?
Catherine'i kurtarırsan, bunların biteceğini düşünüyorsun, değil mi?
После того, как я услышала крики тех людей. Я... Я не могу не думать о сыне... о том, что случилось с ним.
O adamların bağırışlarını duyduktan sonra, oğlum hakkında düşünmemek zor olmaya başladı.
( Крики ) Осторожно!
Dikkat edin!
Тори! Мы услышали твои крики. Боже... где Алекс?
Tory, çığlıklarını duyduk!
Я слышал крики... Вниз, на землю.
Yere yat.
А как же дыхание, одышка, стоны, крики?
Peki nefes almalar, inlemeler, çığlıklar?
Знаешь, я слышал ее крики в своей комнате.
Onun çığlıklarını kendi dairemden duyardım.
Откуда эти крики?
Bu koku da ne böyle?
... разделочный нож в руке, крики.
bir elinde kasap bıçağı ve çığlık atarak.
Страшный грохот и крики.
Tüm o patırtı ve çığlıkları.
Кончита. Потом я услышала ужасный шум, грохот, крики, и когда все побежали, я вышла из коридора и присоединилась к вам.
O korkunç gürültüleri duydum, çığlıkları, ve herkes koşup geldiğinde, ben de aralarına katıldım.
Крики и вопли приговоренной жертвы на огне звучали как рёв быка.
Kızgın demirde işkence edilen kurbanın haykırışları ve feryatları bir öküzün böğürmesine benzerdi.
Ты приходил недавно, с всем этим разговором про писки и крики у китов.
O gün gelip balinalar hakkında konuşunca ciyaklamalarını falan.
Он был там несколько часов, и я мог слышать крики через переборки.
Saatlerce orada kaldı. Duvardan bağırmalarını duyabiliyordum.
Крики, огни, лица сумасшедших, которые смотрят на меня.
Işıklar, çığlıklar bana dik dik bakan çılgın suratlar
Хочу спросить : "А заглушит ли твоя водка с мартини крики всех убитых тобой"?
Ben de sana şunu sorabilirim : tüm o votka martiniler öldürdüğün adamların çığlıklarını susturuyor mu?
- Даже не думай. Разве не слышишь крики?
Dışarıdakileri duymuyor musun?
Я слышала крики солдат.
Askerlerin çığlıklarını da duydum...
Его друзья слышали его слабые крики.
Arkadaşları ağladığını duymuşlar.
твои крики на игровых шоу "
Oyunlarda ağlaman.
А как же дыхание, одышка, стоны, крики?
Derinden nefes alıp vermen, inlemen, bağırman...
- Крики о помощи.
- Sizden yardım istedim mi?
Ее крики были заглушены.
Çığlıkları suyun içindeyken duyulmamış olabilir.
Войдём как профессионалы. Как Чарльз Бронсон. И мы не остановимся, пока не услышим крики.
İçeriye profesyoneller gibi, Charles Bronson gibi gireceğiz ve çığlıklar başlayana dek durmayacağız.
Но именно крики Гарри дали Матильде ключ к ее скрытой силе.
Ama Harry'nin bağırış çağırışı... Matilda'ya gücünün anahtarını verdi.
[Отдаленные крики]
Temiz. - Kahretsin! Bunun olacağını biliyordum!
Есть, сэр! [Отдаленные крики]
Rio, Royce, gidelim!
Окутанные плотным туманом, спасатели могли только слышать отчаянные крики жертв.
Kötü sisli bir gece ve yalnızca kurtarma ekipleri kurbanların korkunç çığlıklarının duyabilir.
За плотным туманом, спасатели могли только слышать отчаянные крики...
Yoğun siste, umutsuzca atılan çığlıkları yalnızca kurtarma görevlileri duyabilirdi.
Я все еще слышу их крики и рвотные позывы.
Öğürme ve çığlıklarını hala duyuyorum.
Готов поклясться, иногда ее крики были слышны на всю Ирландию.
Daha kötüsü. Yemin ederim bazen onun çığlıklarını İrlanda'nın ortasında yarı yoldan duyardım.
Они могли слышать крики.
Diğerleri onun çığlıklarını duymuş olmalılar.
Не плохо? Это не похоже на крики о помощи.
Bu nasıl yardım çağırısı be?
Соседи. Со всех этажей возмущённые крики.
Komşular.
И молчал в трубку. Только слышны были крики на заднем плане.
Ses yoktu ama telefonda çığlık sesleri duyduk.
Я проводил детство сидя в своей комнате, затыкая уши наушниками громкой музыкой заглушал их крики.
Odamda kulağımda kulaklıkla müzik dinleyerek büyüdüm, böylelikle onları duymuyordum.
К концу песни моё сердце начинало биться сильнее... потому что я знал - стоит ей закончиться - я тут же опять услышу их крики.
Şarkının sonlarına doğru kalbim hızlanıyordu çünkü ben, o küçük sessizlik anında duyabiliyordum.
Ты услышишь страшную пальбу и крики, и толпа парней побежит на тебя.
Silah ve nara sesleri duyup bir sürü adamın sana doğru koştuğunu gördüğünde!
Доселе был поэтом... Но встретился с такою красотой, что все мои стихи - как крики воронья на Тауэрской башне...
Şu ana kadar bir şairdim, fakat şiirlerimi Tower'daki konuşan kargalar ile bir tutan bir güzellik gördüm.
Ты надеваешь шлем, не хочешь слышать свои крики...
Kasketi takarsın, bağırdıklarını duymazlar...
Я всё еще помню звуки его медицинских инструментов... крики его пациентов... запах... химикалий и мертвой плоти.
Elinde ki aletlerin sesini hala hatırlayabiliyorum... hastaların seslerini... kimyasalların ve ölü bedenlerin kokularını.
Крики, крики....
Bağırın. Bağırın.
Иногда сквозь крики были слышны хлесткие и жесткие звуки ударов...
Bazen tek duyabildiğiniz bağırışların arasındaki sert yumruk sesleridir.
Слышны лишь истерические крики, как в церкви пятидесятницы.
Kilise ayinlerinde bağırmaktan kendinden geçenlerden farkımız yoktu.
В то утро меня разбудили крики горничной.
O sabah hizmetçinin bağrışmalarıyla uyandım.
( Крики ) - Что такое?
- Bu kim?
( Крики ) Лавина!
Çığ!
Другие животные услышат его крики. Отвечай же.
Diğer hayvanlar bunu duyacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]