Крупный translate Turkish
788 parallel translation
Крупный камень. Возьмите.
Evet, sokak çocuğu işi bitirdi.
Брюс, у газетчиков есть такая традиция - класть первый крупный чек за подкладку шляпы.
Ama... Eski bir gazetecilik inancı var. İlk büyük çekini şapkanın astarına koyarsın.
Его все еще используют в особых случаях, таких как крупный прием или бал. Обычно, они бывают раз в неделю.
Hâlâ büyük akşam yemekleri ya da balo gibi önemli günlerde kullanılır ve haftada bir gün, bildiğiniz gibi, halka açılır.
Бернштайн, Бернштайн. Хочет купить самый крупный алмаз в мире.
Bakın, dünyanın en büyük elmasını satın almak istiyor.
На нашей кухне шеф-кондитер самый крупный банкир Амстердама.
Amsterdam'ın en büyük bankacısı, şimdi burada tatlı ustamız.
Крупный гестаповец, ушел в подполье.
Yeraltında saklanan Gestapo kodamanı.
Он крупный человек.
İri bir adam.
Он сказал, что у него 160 акров земли в Нью-Мексико и крупный бизнес.
New Mexico'da altmış beş dönüm arazisi ve büyük bir işi olduğunu.
Скажите, может ли крупный нарвал достигать длины 25 метров?
Profesör, deniz gergedanlarının boyu, 25 metre olmaz mı?
Её папаша крупный воротила в Кобе.
Eski kocası Kobe'de çalışıyor.
– Крупный для своего возраста.
- Yaşı için oldukça büyük.
О, вот это крупный план.
Babasının oğlu!
В машине, что взорвалась у мексиканской границы, погибли крупный подрядчик Рудольф Линнекер и танцовщица из ночного клуба.
Zengin müteahhit Rudolph Linnekar ve yanındaki sarışın gece kulübü dansçısının sınırın Meksika tarafındaki patlamada öldürüldükleri tespit edildi.
- — лишком крупный кусок.
Yutmak için çok büyük.
Он крупный, на 25 см выше тебя.
Onu senden yirmi beş yıl önce gördüm.
Нарушитель - это не нарушитель, а крупный научный работник, человек интеллектуального труда. Приехал к нам в гости, да?
Suçlu, öyle biri değil o bir bilim adamı, entelektüel ( akıllı, zeki ) bir insan.
Иногда они идут в более крупный город.
Bazen daha büyük bir kasabaya giderler.
Господин профессор Мортемон, один из крупнейших дерматологов. Самый крупный дерматолог.
Profesör Mortemont, Fransa'nın en büyük dermatologlarından biridir.
Филипп Жербье, 41 год, крупный инженер-строитель.
Philippe Gerbier, 41 yaşında sivil bir mühendis.
Еще раз ее крупный план.
Şunu yakından çek.
— — — – сообщает, что во второй половине дн € упал крупный метеорит на северо-запад — ибири, уничтожив, согласно официальным источникам, город — а € н — ибирск.
Sovyetler Birliği, biraz önce yaptığı bir açıklama ile bugün akşam saatlerinde Kuzeybatı Sibirya'ya büyük bir göktaşının düştüğünü duyurdu. Resmi kaynaklar, Sayan-Sibirsk adlı küçük bir kasabanın tamamıyla haritadan silindiğini ve can kaybının 6000 kişi civarında olduğunu bildirdi.
- Да, я самый крупный... Я самый известный убийца рыб в наших военно-воздушных силах.
O madalyayı balık öldürdüğüm için verdiler bana.
- Крупный же мне достался компаньон.
Bende ağırlık yapan biri var.
Это крупный бутлегер.
Bütün çevreye satyor.
Это крупный парень.
Bu adam sıkı. İtalyan.
"Самый крупный процесс со времен Ларри Гросса", так вы сказали?
- Harry Gross'tan beri en büyük olay "?
А сейчас, сбегай на студию и скажи режиссеру... что сегодня уже поздно снимать мой крупный план.
Yakın çekimlere için geç olduğunu yönetmene söyler misin?
Какой-то крупный бутлегер?
İçki kaçakçısı falan mı?
Крупный план на него.
Yakın çekim yap.
Держи штурвал, улов крупный.
Kocaman bir şey yakaladım. Sanmam.
На следующей - крупный план закованных... в цепь рук Энн.
Devamındaki fotoğraf ise öncekinin ayrıntısı. Anne'nin nasıl zincirlendiğini gösteriyor.
Я не думаю что он такой уж большой, но он крупный.
Bu kadar büyük olduğunu sanmıyordum. Baba bir örümcek...
Это вид издалека... А это крупный план.
Eşleşecek şekilde sıraya koymak için, düzenleme yapmam gerekecek
Я в курсе, что вы теперь крупный специалист по Блэйку, однако вы до сих пор не оказали мне честь продемонстрировать это.
Şimdi, Blake üzerinde uzman olduğunu biliyorum. ama bu konudaki bilgeliğinden şu ana kadar faydalanamadım.
Это крупный научный эксперимент.
Bu, büyük bilimsel bir deney.
- Я сделал крупный взнос.
- Ben büyük katkıda bulundum.
- Это его самый крупный бизнес.
- En büyük şirketi.
Это крупный бизнес, Роджер.
Bu büyük iş, Roger.
ќт этого информатора нами получено сообщение, что крупный груз канадского виски прибыл в " икаго.
Bu kişiden aldığımız habere göre, Chicago'ya çok büyük miktarda Kanada viskisi gelmiş.
Моему клиенту нужен крупный пакет в "Teldar".
Müşterim büyük miktarda Teldar almak istiyor.
Это должен быть крупный игрок.
Büyük bir vurgun olmalı.
Рейдер сэр Лоуренс Уилдмен вошёл в игру и купил крупный пакет "Bluestar" завтра он анонсирует сделку при поддержке профсоюзов.
Yağmacı Sir Lawrence Wildman devreye girdi ve büyük miktarda Bluestar aldı... ve yarın sendikaların desteğini içeren bir anlaşmayı bildirecek.
Крупный план! Давай!
Beni doyur, Seymour.
Крупный выигрыш жителя Хилл Велли
Hill Valley'li Yarışlarda Para Kırdı
Торговля шла контрабандно, был замешан крупный чиновник.
Sigaralar, üst düzey bir yetkili tarafından kaçak olarak getirilmiş.
Крупный немного, для своего возраста. И все же ничего особенного.
Biraz erken büyümüş ama bu anormal değil.
Делает крупный ход.
Bu işide ona yaptırtmıştır.
А-а, крупный банк.
- Ah, şu büyük banka firması.
Предполагаю крупный крах в ближайшие несколько дней, мисс Лемон.
- Birkaç gün içinde iflas etmelerini bekliyorum, Bayan Lemon.
Теперь крупный план.
Seninleysem sıkıntı yok, onunlayken de öyle.
- У этой планеты есть крупный естественный спутник? - Да.
- Evet.