Лажа translate Turkish
207 parallel translation
С печенью у тебя - лажа. Она вся в пятнах, а ты всё жрёшь это говно, и выглядишь, как вот эти драные богатые мумии, которые здесь собрались.
Ciğerinin üstü benek benek olmuş... sen hala o boktan şeyi çekiyorsun.
Какая лажа!
İmkansız.
Полная лажа.
Kuş pisliği gibi.
Жалко говорить тебе об этом, Парень-Огонек но, по-моему, это полная лажа.
Üzgünüm Şimşek Çocuk ama bana çok saçma geldi.
Мне надоела эта лажа.
Anladınız mı? Bütün bu beceriksizliklerden sıkıldım.
- Твоё карате лажа.
- Senin yaptığın karate fasa fiso.
Это лажа, чувак.
Kötü haber, adamım.
Вот лажа.
İğrenç bir şey.
Это - полная лажа, Рик.
Pekala, oldukça hoş bir saçmalık, Rick.
А теперь убирайся отсюда и лажай с кем-нибудь другим.
Şimdi, oraya git ve herkese berbat olduğunu göster.
- Что за лажа?
- O da ne?
Надеюсь, это не будет такая же лажа, как часы смерти, представленные в прошлом году!
Umarım geçen seneki bozuk Ölüm Saati değildir
- Это такая лажа! - ЭТО лажа.
- Mide bulandırıcı.
Смотрите вечером репортаж о гибели... Лажа какая-то!
Korkunun ve son ölüm uçuşunun yapıldığı yerden bildiriyorum.
По-моему, лажа.
Kulağa saçma geliyor.
Эти права - лажа!
Bu kimlikler çılgınca!
Это полная лажа.
Tamamen saçmalık.
Ничего не полная лажа.
Hiçbirşey tamamen saçmalık değildir.
Что за лажа?
Bu saçmalık.
Лажа!
Seni piç!
Всё это чёртова лажа! Что ещё?
Bu lanet bir kemik!
Что такое лажа? Лажа, дерьмо.
Evet, kemik ne demek?
Я думаю, что первый их альбом - лажа.
Bence ilk albümleri çok kötüydü.
Вы бы сказали мне, если бы это была лажа.
Bunu beğendin. Dostum, dinle.
Он решил, это вечеринка "Раздевайся, не лажайся".
"Bunun Düzülmek için Giyin" partisi olduğunu sanıyor.
- Нет. Завтра "Раздевайся, не лажайся".
"Düzüşmek için Giyin" partisi yarın gece.
Это же "Раздевайся, не лажайся".
O, "Düzüşmek için Giyin" partisi.
Вечеринка "Раздевайся, не лажайся"
Düzülmek için Giyin Partisi
- Так не лажай.
- Batırma o zaman. - Fez.
[ Чё за лажа?
Bu lanet de ne?
Вот это лажа.
- Bu iğrenç!
Лажа. Барб сейчас наверху, на случай если захочешь её убить.
- Barb yukarıda, öldürmek istersen.
Все эти права - полная лажа.
Lanet prensipler. Falan prensip, filan prensip...
Лажа!
- Bu Lakers'ın topu! Ben yöneteceğim!
Да это лажа какаято.
Bu tam bir saçmalık. Top, ördek, şemsiye.
Этот контракт, собственно говоря, это полная лажа.
Ve Tito da orada kalmak için ölüyor. Ama döneceksen, göz kulak olacak birine ihtiyacımız var.
Просто лажа.
Katıksız çok kötü.
Я сделал кучу набросков, но все они - лажа.
Bir sürü çizim yaptım ama hiçbiri bir şeye benzemiyor.
Лажа!
İbneler!
Лажа.
İğrençsin.
Блин, вот лажа.
- Harbi çok fena be.
Он эти рисунки на дух не переносил, но считал, что забастовочная лажа только лишь очернит мусульман.
Karikatürlerden nefret etmiş ama gösterilerin Müslümanları kötü duruma düşürdüğünü söyledi.
- Почему у тебя с этим такая лажа?
- Tanrım, salla gitsin boş ver.
Я считаю, что это корень всей проблемы Оза. Ну что за лажа!
Tanrım, sonunda.
Что это за лажа?
Bu ne?
Это всё лажа!
Bu kemik.
Лотерея - лажа!
Piyangonun canı cehenneme.
Песня Джона Денвера – полная лажа.
Şu John Denver b * * tan ibaret, dostum.
Полная лажа...
Yazık! Senin için kötü oldu!
Что за лажа!
Bu da ne böyle?
Это лажа.
Gerçek gangsterler böyle dövüşmez.