English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Л ] / Лампы

Лампы translate Turkish

446 parallel translation
Звёзды, словно лампы, свисают с неба на нитях.
Yıldızlar, lamba gibi, gökyüzüne iple asılmıştı.
"Каков твой приказ, о Господин Лампы?"
"Dileyin benden ne dilerseniz, efendim"
"Я твой раб, я и все остальные духи Лампы"
"Sizin himetkarınızım, ben ve lambanın diğer tüm cinleri"
"Давай, Аладин, зови духа Лампы!"
"Lambanın cinlerini çağır, Aladdin!"
Толпы добрых духов хлынули из Лампы.
İşte şimdi yardımsever cinlerin lejyonu lambadan dışarı süzülüyordu.
Мы его проезжали, там чудные яркие лампы.
Önünden geçtiğimiz muhteşem parlak ışıkları olan yere.
... две лампы, если "нет", а не придёт решение - просто задёрните шторы.
Olumluysa, pencereye bir mum yakın, olumsuzsa, iki mum. Eğer karar veremezseniz, panjurları indirin.
"Инквайер" будет так важен для Нью-Йорка, как газ для лампы. Что намерен делать?
New York Inquirer'ı New York için şu lambadaki gaz kadar vazgeçilmez kılmalıyım.
Думаю, я погашу её и дым пойдёт в стекло лампы.
Kısıp üfleyeceğim sanırım.
Наше дело – охотиться на китов, чтобы в мире могли гореть лампы.
Bizim işimiz balina avlamak ve yeryüzünün lambaları için yağ elde etmek.
Темный, с низкими потолками, с которых свисали масляные лампы?
Karanlık, alçak tavanlı, asma yağ lambalı? - Evet.
А по вечерам пылают светлячки да керосиновые лампы
Saksağanlar, ardıç kuşları, bülbüller ve akşamları, ateş böcekleri ve gaz lambaları parlar.
Пойду поищу Анну, чтобы она принесла лампы.
Anna'ya söyliyeyim de birkaç lamba getirsin.
Я дал Мату Будаду две лампы.
Bunun için Mat Budad'a iki lamba verdim.
Часы за две лампы.
Bir saate iki lamba.
" Тихонько тлеет лампы огонек, Комары летают рядом с головой,
"Gece Lambamın yağı bitiyor" "Sivrisinekler vızıldıyor"
Она разбила верх той лампы.
Lambanın küresini kırmış. Hiç önemi yok!
Я раб этой лампы.
Sen de kimsin? Ben bu lambanın kölesiyim.
- Я раб лампы.
- Ben lambanın kölesiyim.
Я раб лампы!
Ben lambanın kölesiyim!
Я твой друг, но я раб лампы!
Ben senin dostunum, ama lambanın da kölesiyim!
Я раб лампы, но я твой друг!
Ben lambanın kölesiyim, ama senin dostunum!
Все эти лампы, камеры...
Bir sürü lamba ve televizyon kamerası.
Все лампы светят зеленым.
Işıklar yeşil.
Я коллекционирую электронные лампы.
Radyo tüpü gibi şeyler gerekiyor da. Hobim.
Электронные лампы.
Radyo tüpleri, vesaire.
Свет от лампы слишком слаб.
Bu ışıktan gelen enerji düşük.
Невозможно сказать наверняка, могут ли эти лампы как-то повлиять на них.
Bu ışıkların üzerlerinde herhangi bir etki bırakıp bırakmadığını söylemek imkansız.
Лампы, наконечники стрел, монеты...
Lambalar, ok uçları, sikkeler...
Ты не хуже лампы отсвечиваешь!
Lambaya da selam!
Закройте эти лампы, пожалуйста.
Ört şu ışıkları lütfen.
Лампы, телевизор и прочее.
"... bir lamba, bir TV seti, artık ne varsa ilgini çeker. "
Красные плисовые обои золотые лампы и действительно хорошие чёрные бархатные картины.
Kırmızı duvar kağıtları, altın lambaları ve gerçek siyah kadife tabloları olan.
В детской нет керосиновой лампы.
Çocuk odasında gazyağı lambası yok ki.
Все сидит он, все сидит он, Там, над входом, Ворон черный С белым бюстом слит всегда. Светом лампы озаренный, Смотрит, словно демон сонный.
Soluk Pallas büstünün üstünde hemen yatak odamın kapısının üzerinde... ve hayal ettiği şeytanın bütün görünüşleri gözlerinde.
Неуклюжие фотографические лампы прибиты к стене... для обеспечения достаточного освещения.
Sakar kamera ışıkları gerekli aydınlığı... sağlamaları için duvara çivilenir.
" ак лампы под полом.
Yerde bir lamba var.
И я... мы должны были - Должно было получится что-то вроде лампы.
Biz sanıyorduk ki...
Там везде были зеркала... и лампы...
Her yerde ayna ve lamba varmış.
- Врубайте ваши лампы.
- Işıkları yakın.
- Зажигайте лампы!
- ışıkları yakın!
Они стреляют в лампы.
Tabii onlar ışıklara ateş ediyorlar.
Стал швырять стулья, бить лампы.
Sandalyeleri devirmeye, lambaları tekmelemeye başladım.
И он сказал что, мужчины геи любят лампы дневного света, и носят имена Марк, Рик или Стив.
Dedi ki, "Bütün homoseksüel erkekler ışık yakarlar. Ve bütün homoseksüellerin adı Mark, Rick veya Steve olur."
И давно у тебя такие лампы?
Resimlerimi ortaya çıkarıyor. Ne zamandır ışık yakıyorsun?
Мы рассыпали здесь повсюду радиоактивную пыль и установили мощные ультрафиолетовые лампы.
Her yere radyoaktif toz döktük ayrıca güçlendirilmiş ultraviyole ışıklar yerleştirdik.
Ещё раз прошу прошения за эти флуоресцентные лампы.
Florasanlar için tekrar özür dilerim.
А то тебе придется переворачивать лампы, чтобы свет правильно падал.
Hani şu ters dönmüş lâmba gölgesi gibi acı çeken ruhu anlatan.
А здесь лампы нет.
Burada lamba yok.
Если мы усилим мощность, включим все приборы, все цепи, все лампы, абсолютно все.
Tamamının kontrolü onda. Gücünü emebilirsek, gemideki her aleti çalıştırarak, her devreyi, her şeyi, o bununla mücadele ederken, ben dikkatini çekerim, siz de uyuşturursunuz.
А с помощью лампы... - Лампы? - Лампы.
Lambaların gücüyle, gece gündüze dönüşecek, iki kat fazla yemek pişirebilir, öğrettiğin gibi, muhafaza...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]