English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Л ] / Леса

Леса translate Turkish

1,353 parallel translation
Эти подводные леса являются питомником для рыб.
Bu sualtı ormanları, balıklar için üreme alanlarıdır.
Но эти леса оставляют мало шансов для перемещений.
Oya hareket serbestisi olan turler icin bu ormanlar kolay yasam alanlaridir.
Рододендроны - здесь их настоящий дом они образуют огромные леса и каждый новый сезон наполняют пейзажи коврами
Orman gulleri - Burada dogal ortamlarinda muhtesem ormanlar olusturarak yeryuzunu yeni bir mevsimin renkleriyle beziyorlar.
Весной эти леса заполняются великим множеством мигрантов
Bu ormanlar cok sayida bahar gocmenine de ev sahipligi yapar.
Эти чахлые кусты отмечают древесную линию - начало арктического леса - тайгу.
Bu bodur çalılar, kutup ormanlarının sınırını yani tayganın başlangıcını da işaret eder.
Это лето и эти леса наполнены жизнью.
Mevsim yaz ve ormanlar hayatla dolup taşıyor.
Как влияние Солнца уменьшается на севере, так лиственные леса Америки начинают становится голыми потеряя свои листья в подготовке к темным холодным месяцам.
Güneşin kuzeydeki etkisi azalırken, Amerika'nın yaprak döken ormanları da yaklaşan karanlık ve soğuk aylara hazırlanmak için yemyeşil örtüsünü atmaya başlar.
Это леса охватывают только 3 процента поверхности планеты, но они содержат больше чем 50 процентов всех ее растений и животных.
Bu orman yerkürenin sadece % 3 nü kaplıyor. Ama üzerindeki bitki ve hayvanların, % 50'sinden fazlasını barındırabiliyor.
Леса изменяются, поскольку мы спускаемся, становясь более темным и влажным, благоприятствуя различным видам животных и растений.
Aşağı doğru indikçe ormanın karakteri de değişir. Ve farklı bitki ve hayvanların yaşamasına uygun daha karanlık, daha rutubetli bir hale gelir.
Без этой воды леса Юкатана не выросли бы такими пышными.
Bu sular olmasaydı, Yucatan'ın ormanları böyle verimli yetişemezdi.
Это из леса, пошли.
Ağaçların oradan geldi. Hadi.
Но города стали вытеснять леса, нарушая равновесие природы.
Ama ormanların yerini çelikten gökdelenler aldı, doğanın dengesini altüst etti.
Мы проведем что-то типа сумасшедшей операции в середине леса.
Ormanın ortasında MacGyver gibi ameliyat yapıyorsunuz.
Поля существуют везде, где проливается хоть немного дождя, которого недостаточно для поддержания леса.
Otlaklar az yağmur alan, ancak orman yetişmesine yetmeyen her yerde vardır.
Влажные тропические леса занимают лишь 3 % поверхности суши, но в них обитает больше половины биологических видов планеты.
Yeryüzünün sadece yüzde 3'ünü kaplayan bu ormanlar, dünya türlerinin yarıdan fazlasına ev sahipliği yapar.
В нижнем ярусе тропического леса тепло и сыро, и на первый взгляд нет животных.
Genellikle tek yaşam belirtisi seslerdir.
В образовавшуюся брешь хлынул солнечный свет. Он несёт жизнь в нижние ярусы леса.
Bu ani güneş banyosu, orman zeminine yaşam getirecek.
Инжир - один из немногих видов деревьев, которые плодоносят круглый год, поэтому, когда другой пищи мало, в какой-нибудь части леса всегда найдутся фиги.
İncir yıl boyunca meyve veren çok az ağaçtan biridir. Bu yüzden başka yiyecekler az olduğunda, bu meyveler bir yerlerde mutlaka bulunur.
В каждом ярусе леса звучит свой мотив.
Her katman adeta farklı bir melodi çalar.
Под пологом леса вьются многочисленные тропы. Они явно проложены какими-то крупными животными.
Bu ormanların içinden kilometrelerce uzunlukta, sayısız yol geçiyor.
Воттакие поляны, словно магнит, притягивают слонов со всех концов тропического леса.
Bunun gibi açıklıklar, filleri çok uzaklardan bile çeken bir mıknatıs gibidir.
В поисках пищи шимпанзе легко перемещаются между кронами и нижним ярусом леса.
Yiyecek arayan şempanze, orman zeminiyle taç örtüsü arasında zahmetsizce gidip gelir.
И похоже уже вышла из леса.
Şimdiye kadar büyük ihtimalle ormanın dışındadır.
И леса на рассвете словно пылали огнём.
Her sabah ışık vurduğunda, sanki bir orman yanıyor gibi görünürdü.
Дуайт снимет с меня повязку, как только заведет меня вглубь леса.
Dwight ormanın derinliklerine indiğimizde göz bağımı çözecek.
Мы направляемся в самую чащу огромного леса.
Vahşi hayata, kudretli ormana yaklaşıyoruz.
Я нахожусь в дебрях огромного пенсильванского леса.
Büyük Pennsylvania ormanlarının iç kısmındayım.
Пришло время заняться поисками пропитания. Эти леса кишат существами, которые могут поддержать жизненные силы человека.
Bu gördüğünüz ağaçlar insan hayatını idame ettirebilecek yaratıklarla dolu.
Оно бродит в бочках полтора года, сохраняя аромат, и когда мьi открьiваем бутьiлку, то чувствуем запах цветов, виноградников, леса, дерева и дажеживотньiх...
Bir buçuk sene fıçının içinde bekler ve tüm kokuyu özümser. Biz de hâliyle şarabı açınca çiçek kokusundan, üzüm kokusuna orman kokusundan, çiçek kokusuna hatta ve hatta hayvan kokularını bile alırız.
Нет, пока мы не уберемся из леса она будет связана.
Hayır, ormandan çıkana kadar o bağlı kalacak.
Прочь из леса.
Ormandan çıkacağız.
Каналы? Леса? Но на снимках были кратеры.
Ancak tek görebildiği kraterlerdi.
Завтра я тоже уйду из леса
Yarın, o ormandan da ayrılacağım.
- Из леса новости есть?
Ormandan haber var mı?
Ожидая появления Пемберлейского леса...
Pemberley korusunun ilk göründüğü âna dikkat edin.
Я придумала целый научно-фантастический сценарий. Поскольку вокруг нет никаких признаков современной жизни, я воображаю, что выйду из леса и попаду в другую эпоху.
Modern hayat belirtileri yokmuş gibi davrandığımdan beri bilim-kurgu senaryolarım oldu böylece ağaçların içinden yürüyüp başka zaman ve başka yerde olabiliyorum.
Озёра и реки пересохли, леса стали пустынями... и целые континенты превратились в ничто стали пустошами.
Göller ve nehirler kurudu, ormanlar çöle dönüştü. Artık bütün kıtalar çorak arazilerinden... başka birşey değildi.
Слушай, плесень, вам с парнями ещё целый акр леса перетаскивать.
Adamlarının taşıyacağı bir ton kereste var, budala.
Я обычно не замечаю леса- -
Ormanları özleme eğilimim var...
- Я плохой поросенок из этого леса.
- Ben büyük, kötü bir orman domuzuyum.
Или еще лучше - пригласи Бастера, чтобы он с тобой поиграл, потому что ты не только поросенок этого леса, но и подстилка, шлюха, гулящая свинья... но и подстилка, шлюха, гулящая свинья...
Ya da dur. Buster'ı arasana... ona söyle de gelip seninle biraz power-tap yapsın. Orman domuzcuğu olman dışında... sen aynı zamanda bir para avcısı ve kaltak bir domuzsun.
Было так волнительно идти вглубь леса вместе с ней.
Onunla birlikte ormana dalmak heyecan vericiydi.
Скажем так, ты ждёшь меня, пока я принесу грибов из леса.
Ben mantar ararken sen de burada beni bekleyebilirsin.
И деревня выросла и протянулась от берега до леса - и новых детишек стало так много, что мы сбились со счёта
Köyse epeyce büyümüş, sahilden ormana kadar genişlemişti yeni doğan çocukları ben de, İisakki de saymaya yetiştiremiyorduk.
" Глубина леса, старых дубов, листья которых придают блаженную тень, охраняемый четырех ветров, на фоне безбрежного неба, ясно виднеется большой и богами охраняемый дом, на ступенях которого иногда гуляют горделивые павлины, перья которых сверкают всеми цветами радуги,
Ormanın derinliklerinde, tüm rüzgarlardan kutsal meşe ağaçları sayesinde korunan, yaz aylarında yaprakların muhteşem bir gölgelik sunduğu gökyüzünün sonsuz boşluğunda dimdik ortaya çıkan, Tanrılar tarafından kutsanmış büyük bir köşk vardı, önünde bazen parıldayan tavus kuşları gezerdi, şimşekler çakan korkunç fırtınaların sığınağı...
И из леса появилась стая волков. Волки набросились на людей и растерзали их.
Yeni gömülmüş cesetleri topraktan çıkarıp parçalamışlar.
Ведь у нас раньше не было леса.
Yani, daha önce hiç orman görmemiştim.
Когда эти солдаты достигнут того рубежа, леса, пошлите ваших людей и притворитесь, что атакуете их...
Şu askerler üçüncü hatta ulaştığında adamlarını gönder ve onlara saldırıyormuş gibi yapın...
Здесь сосредоточена большая часть жизни тропического леса.
Yağmur ormanındaki hayvan yaşamının büyük bir kısmı buradadır.
Многообразие видов животных и растений, населяющих тропические леса - это удивительный дар природы.
Yağmur ormanlarındaki zengin çeşitliliğin bir bedeli var.
- Леса.
- Kevin :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]