English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Л ] / Летели

Летели translate Turkish

275 parallel translation
И не летели в нас гранаты... Мы, все же не смотря на это - солдаты!
Ne de bombaların ateşinde kaldık... ve biz hala askerleriz.
Да. Наведи там шороху, чтобы щепки летели.
Üzerlerine öyle bir çökün ki, bir daha toparlanamasınlar!
Да сюда пули градом летели.
Kurşunlar yağmur gibi yağıyordu.
Затем мы летели на вертолёте.
Bir ara, senle helikopterdeydik... - Helikopter mi?
Они летели на искривлении 10.
Yaklaşık olarak Warp hızı 10'la seyrediyorlardı.
Эти люди целый год летели сюда с Земли.
Bu yolculuğu yapmak bir yıllarını aldı.
Мы летели к звездной базе 9 за запасами, когда черная звезда высокой гравитации начала затягивать нас.
Yakıt ikmali için Yıldız üssü 9'a doğru yol alıyorduk ki bir kara yıldızının çekim kuvveti bizi yörüngesine doğru çekmeye başladı.
- Земли, капитан. Мы летели этим курсом, когда нас затянула черная звезда.
Yıldız tarafından çekildiğimizde rotamızdaydık.
Документов мы с собой не брали, это естественно, ведь мы летели над территорией белых, если бы нас поймали...
Şey, doğal olarak, belgelerimizi alamadan kaçtık. Beyazların bölgesinin üzerinde uçtuk. Bizi yakaladılar..
- Карякин я, мы летели над территорией...
Biz Beyazların bölgesinin üzerinde uçtuk..
Вы летели сюда 300 лет?
300 yıllık bir yolculuk mu yaptınız?
Как и челнок, в котором вы летели.
Bindiğin mekik de öyle. Öyle mi?
Летели градом вести с поля битвы и прибавляли новые черты к твоим заслугам перед королевством.
Ulaklar yağmur gibi haber yağdırdı ve herkes seni göklere çıkardı.
Командир Пауэлл мертв. Мы летели со скоростью света...
Komutan Powell öldü yüksek süratteydik, hemen yanımda oturuyordu.
Даже если бы они летели в 1000 раз медленнее, то успели бы прибыть сюда за то время, что люди существуют на Земле.
Hatta ışık hızından 1000 kat daha yavaş yol alsalar bile insanoğlunun Dünya üzerindeki yaşamı mevcutken buraya ulaşabilirlerdi.
Вы бы сами увидели такие искажения, если бы летели на околосветовой скорости.
Bu görüntü bozulmalarını yalnızca ışık hızına yaklaşınca görebiliriz.
Спасибо, что летели с компанией "Транс Америкен".
İyi günler. TransAmerican'la uçtuğunuz için teşekkürler.
А теперь объясни, каким образом мы неожиданно очутились на поверхности планеты, тогда как секунду назад мы спокойно летели в космосе?
Pekala o zaman, daha az önce uzay boşluğundayken nasıl oldu da aniden kendimizi bir gezegenin yüzeyinde bulduk bana bunu açıklar mısın?
Почему они летели так низко?
Öyle alçaktan uçarak ne halt ediyorlardı?
Нет. Я хочу знать, куда они летели.
Hayır, neyin peşinde olduklarını bilmek istiyorum.
И они летели вниз и несли этот ослепляющий свет любви.
Ve uçarak yayıldılar ve aşkın şu köredici ışığını getirdiler
Потому что мы летели вниз головой. Полный бред.
- Ters dönmüştüm.
Мы действительно летели вниз головой.
Müthiş bir manevraydı.
Мы летели так. А он вот так.
- Biz isabet aldık.
И вы не разговаривали, когда летели сюда?
Buraya gelirken uçakta da konuşmadınız mı?
Мы летели на разных самолетах.
Farklı uçaklarla geldik.
Они летели вон оттуда, из-за забора.
Şu tümseğin üstündeki çitin oradan geldiler.
Мы все таки летели первым классом, потом Уолдорф-Астория, а теперь шикарный ресторан.
Ne kadar biriktirdiniz? Ne de olsa birinci sınıfta uçtuk... Waldorf-Astoria'da kalıyoruz, 24 dolara hamburger yiyoruz.
Куда летели мошки до изобретения электрической лампочки, вот что я хотел бы узнать
Bu güveler elektrik lambaları icat edilmeden önce neye çarpıyorlardı, bilmek istediğim bu.
Если Вы летели только по приборам, возможно, Вы скажете нам, каково было положение его корабля перед столкновением.
Madem sadece alıcılar ile uçuyordun, o zaman bize, gemisinin çarpışmadan önceki dümen yönünü... -... söyleyebilirsiniz.
Вы летели рейсом Сан-Франциско-Хьюстон, который произвёл вынужденную посадку...
Acil iniş yapan San Francisco-Houston uçağındaydınız...
Вы летели вместе.
Yanınızdaydı.
На этом самолете мы летели.
Bu içine olduğumuz uçak.
Годы летели подобно минутам.
Yıllar dakikalar gibi akıp gidiyordu.
Для меня было неважно, куда они летели.
Nereye gittikleri önemli değildi.
Нет. Мы летели именно сюда, Джозеф.
Biz baştan beri buraya geliyorduk, Joseph.
Ваши обязанности не требуют, чтобы вы летели с нами.
Bu görev için gelmenizi gerektiren bir şey yok.
Именно поэтому они хотят, чтобы вы летели.
Biliyorum. Bu yüzden senin gitmeni istiyorlar.
Мы летели от запада к востоку. Смещение времени происходит в обратном порядке. Ощущается более раннее время.
Biz batıdan doğuya yolculuk yaptık, batıdan doğuya seyahat edenlerde... görülen geçici uyumsuzluk, sadece ters yönde oluşur.
Мы летели в Бостон по разным причинам.
Hepimiz Boston'a farklı nedenler için gidiyorduk.
Мы летели, чтобы отыскать вас, когда нас перенесла сюда эта станция.
İstasyon tarafından buraya getirilmeden önce sizi bulmak için görevlendirilmiştik.
Мы летели!
Biz resmen uçtuk!
Они летели не в лагерь для военнопленных!
Onlar tutsak kampına gitmiyordu!
Мы с ведеком Барайлом летели на тайную встречу с членом кардассианского Центрального Командования.
Vedek Bareil'le birlikte Kardasya Merkez Komutanlığı üyelerinden biriyle gizli toplantı yapmak üzere yola çıkmıştık.
Мы летели за тридевять земель, у нас было большое трогательное воссоединение...
- Bütün o yolu bu gözyaşı dolu bir araya gelme için uçarak geldik.
Ну, честно говоря, доктор, мне бы хотелось, чтобы вы оба летели со мной.
Dürüst olmak gerekirse Doktor ikinizin de gelmenizi isterdim.
Они летели первым классом и после хорошего обеда нацелились уничтожить меня.
First class'ta uçuyor olacaklar, ve uzun bir akşam yemeğinin ardından, toplanıp beni nasıl mahvedeceklerini tartışacaklar.
Мы летели вниз как метеор. Так мы очутились здесь.
Lanet olası bir meteor gibi hızla aşağıya indik ve böylece buraya düştük.
Здесь они изучают те два Гоа'улдских глайдера смерти, на которых вы летели после вашего геройства.
O ikisi Goa'uld ölüm uçakları, sizin şu kahramanca şeyi yaptıktan sonra bindikleriniz.
Мои мячи летели под углом.
Daha yüksekten attım. Daha kolay vurursun.
Однажды мы летели в Сингапур.
Bir keresinde Singapur'a uçmuştuk... ve babam uçuş görevlisine gülümsemişti...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]