Лифтер translate Turkish
22 parallel translation
А как же лифтер?
Aynı katta iki daire.
- А телефонистка или лифтер?
Acaba santral kız veya asansörcü çocuk görmüş olabilir mi?
Во сколько приходит лифтер?
Asansör görevlisi çocuk sabahları saat kaçta gelir?
Может, лифтер сможет сказать, во сколько точно он ушел?
Belki de asansörcü çocuk dışarıya saat kaçta çıktığını söyleyebilir.
Хлопкороб гвинейский, Старьевщик, чистильщик обуви, Лифтер,
Pamuk toplayan, bataklık cini, serseri, boyacı çocuk, asansörcü
Простите, что пришлось подниматься пешком, но лифтер такой противный.
Merdivenleri kullandığımız için kusura bakma. Şu korkunç asansör çocuğu!
Лифтер, которого ты уволил, пришел ко мне и заявил, что ты украл у него идею хула-хупа.
Kovduğun asansörcü çocuk bana geldi ve alet fikrini ondan çaldığını iddia etti.
Наверное, лифтер нажаловался ей.
Şu asansörcü salakla konuşmuş olmalı ve gazetesi tam gaz çalışıyor.
А этот лифтер, Базз, он тоже действует против Вас?
ve asansörcü çocuk Buzz, o da mı sana karşı çalıştı?
Итак, ты теперь лифтер?
Ee, asansörcü oldun şimdi he?
Ты с кем поговорить, лифтер.
Sende konuşan asansör adamsın.
Лифтер, потрясающе красивый автопогрузчик ;
Lifter, müthiş yakışıklı yük kaldırıcı.
Наш лифтер вызвал специалистов.
Servis çağrıldı.
Сначала должен был проверить лифтер.
Bakım servisinden biri olmalıydı.
Ты разве лифтер? Я просто знаю, как это работает.
- Bu tür şeylerin nasıl çalıştığını bilirim.
Он наш новый лифтер.
- Yeni asansör görevlimiz.
Он лифтер на испытательном сроке.
Kendisi deneme aşamasındaki asansör görevlimiz.
Лифтёр из Монте-Карло! Не отрицайте!
Monte Carlo'daki asansörcü çocuk!
- Она лучший лифтёр в здании.
- Binadaki en iyi operatör.
Отис всего лишь лифтёр!
Otis asansörcü! Evde ne işi var onun?
Я что, действительно простой лифтёр?
- Ben sadece asansörcü müyüm gerçekten?
Нам нужен хороший лифтёр.
İyi bir asansörcüye ihtiyacımız var.