Молча translate Turkish
375 parallel translation
Знать-то знаем, но нельзя же близких совсем молча хоронить.
Biliyoruz, ama aileden kimse birkaç kelime söylenmeden gömülmedi.
- Это значит, молча!
- O halde hiç bir şey söylemeyin.
А вместо этого я лишь молча ходил по сцене с алебардой.
Tüm yapmam gereken, bir mızrak taşımaktı.
И молча ухожу.
Birbirimizi gördüğümüzde yeniden ayrılana kadar birbirimize tek bir kelime bile etmeyebiliriz.
Ты просто молча, там, в воздухе... посмотришь сюда и позовёшь меня.
Sen ses çıkarmadan havada öylece kal. Şuraya bak. Adımı seslen.
Антонио молча раздумывает над этим.
Bağımsız olmalıydılar.
Нам не впервой проводить выходные молча.
Kimsenin konuşmadığı haftasonları geçirdik daha önce.
Посиди молча.
Her şeyden önce konuşma!
Кладите книги на место и молча уходите.
Kitaplarınızı kaldırın ve sessizce gidin.
Лишь окошко одно смотрит молча во двор.
Tek göz odada yaşarız, demiryolunun karşısında.
В туманном призрачном мире люди умирали молча, случайно, анонимно, а она исполняла свои обязанности, не замечая втаптываемых в грязь жертв, по которым она шагала.
Belirsizlik içinde, düşsel bir geçmişte insanlar sessizce, gelişigüzel ve kimse bilmeden ölür ; diğerleri de görevlerini yerini getirmeye devam eder. Görmeden, çamur içinde çiğnenmiş cesetlerin üzerinde yürüyerek.
Он просто делает свою работу, сам, без нытья, молча.
Sadece işini yapıyor, şikayet etmeden, yalnız ve sessiz bir biçimde.
- Не совсем молча!
Pek sessiz değildir.
Корра ничего не сказала, только молча кивала.
Corra itiraz etmedi, sessizce kafasını salladı.
А теперь ть * лежишь молча и недвижимо.
Şimdi orada uzanıyorsun ve hiçbir şey söylemiyorsun.
Молча... Никак иначе.
Susun artık, yoksa her şey daha kötü olacak!
Я хотел увидеть, сколько это будет продолжаться, и молча наблюдал за вами.
Ne kadar süreceğini merak ettiğim için, sessizliğimi koruyup şimdiye dek izledim.
Молча страдать. Так?
Kimseye belli etmeyiz, değil mi?
Всем внимание! Слушать молча!
Herkes dinlesin!
Молча гибель станем ждать?
Tepetaklak olacağımızı görmüyormusun
И вы все это молча терпите?
Ve kimse sesini çıkarmıyor?
Когда она молча изображала свои сны, никто не мог её подслушать, а это и казалось её постоянным опасением - что кто-то обнаружит, что она доверилась мне.
Sessizlik içinde resmini çizerken kimse ona gizlice kulak kabartamadı. Bu da, bana sır verdiğini birisinin öğreneceğinin korkusuymuş gibi görünüyordu.
- Хорошо, можно и молча.
Değildim! - Tamam, bir şey söylememiz gerekmez.
А ты просто сидишь тут молча.
Sen öylece oturuyorsun.
Почему бы тебе хоть раз просто не посидеть молча?
Neden bir kez olsun yerine oturup sessiz olmuyorsun?
Сама сиди молча.
Sen sessiz ol, hizmetçi.
Гарнизон выслушивает речь молча. "
Garnizon konuşmayı sessizce dinleyecek.
Но девушка знала, что Король Гоблинов заберет ребенка на веки вечные и превратит его в гоблина. Поэтому девушка терпела молча.
Fakat kız GobIin Kralının onu sonsuza dek alıkoyacağını ve onu bir gobIin'e çevireceğini biliyormuş.
Трудно жить молча, не правда ли?
Sessiz yaşamak kolay değil, değil mi?
Это было впечатляющее зрелище. У меня просто не было слов, и, так как он молчал, мы провели весь день, молча гуляя по лесу.
O denli etkileyici bir manzaraydı ki nefesim kesilmişti hiç ağız açmadığından ötürü de bütün günü sükunet içinde ormanında yürüyerek geçirdik.
Мы с ней молча целуемся.
Biz öpüşürken konuşmayız. Sizden ne haber gençler?
Она пожала плечами, вздохнула с раздражением, как никогда, и молча закончила стрижку.
Omuzunu silkti ve derin bir nefes aldı. Adeta duyulmayacak bir nefes. Ve sessizce traşı bitirdi.
ѕей себе молча.
Bunun seninle ilgisi yok. Sen çayını iç!
Если ты пойдешь за тот стол молча возьмешь яичный рулет съешь скажешь "Большое спасибо" вытрешь рот и уйдешь я дам тебе 50 баксов.
Masaya kadar git bir parça börek al, hiçbir şey söyleme ye "Çok teşekkür ederim" de yüzünü sil ve uzaklaş ben de sana 50 dolar vereyim "
Давайте минуту молча помолимся за нашего доброго друга Гомера Симпсона.
İyi arkadaşımız Homer Simpson için bir dakika sessizce dua edelim.
Так вот, он стоял молча а потом говорил : "Я бы хотел такой"
Yaşasaydı sessizleşir sonra da şöyle derdi "Şunu almak isterdim" ve yürüyüp giderdi.
Он молча прошёл мимо.
Yanımdan geçip gitti.
Он просто молча лежал на диване и сосал палец.
Yatağa yattı ve parmağını emmeye başladı.
Настоятельница не тот человек, чтобы умереть молча.
Baş Rahibe öyle sessizce ölecek bir kadın değildi.
Молча кидайте их в сумку.
Konuşma yok. Cüzdanları içine atın.
А теперь склоним головы и молча вознесем слова благодарности.
Şimdi başlarımızı eğelim ve sessiz bir şekilde şükür duası edelim.
И одинокие герои, Мы гибли молча среди скал.
"Bize uzatılan merhametli bir el olmadı, mahvolduk hepimiz."
И одинокие герои, Мы гибли молча среди скал ".
"Bize uzatılan merhametli bir el olmadı, mahvolduk hepimiz."
Пусть добродетель молча, со страхом войдет в сердца всех, кто слушает меня сегодня.
Ah, erdem sessizce ve korku ile bugün beni duyanların kalplerine gir.
- Заткнись Морти, и стой молча.
- Kapa çeneni, Morty ve hiç konuşma.
Долгое время я думал, что лучше ничего не говорить но в момент, когда мое сердце пересекло эту линию я понял, что могу только молча наблюдать...
Uzun süredir bu konuda sessiz kalmayı düşünüyordum ama yüreğim sınırları aştığı anda ona teslim olmaktan başka yapacak bir şey kalmadı.
Чего сидишь молча?
Hakikat bu.
Но французские патриоты предпочитали молча идти на расстрел.
Her yerde nefreti doğuruyor.
- Выпьем молча.
- Biz de sessiz sessiz içeriz.
Не то, чтобы молча.
Bizi rahat bırakmayacaklar
Он молча терпел, но всегда возвращался в горы.
Ama her zaman dağlara geri dönerdi.