Мыть посуду translate Turkish
133 parallel translation
Вы собираетесь мыть посуду?
Tabaklarımı mı yıkayacaksın?
- Мыть посуду.
- Bulaşıkları mı yıkayacağız?
Вам не кажется, что нужно мыть посуду и идти в постель?
Mm-hm. Pekala, yemeklerimizi bitirdiğimize göre artık uyumaya gidebilirmiyiz?
Я люблю мыть посуду, мне это будет в удовольствие.
Buna izin vermekle beni çok sevindirirsiniz.
Мне понадобится кое-какая помощь здесь, мыть посуду, подметать, генеральная уборка.
Yardıma hayır demezdim. Bulaşık, yer süpürme, temizlik.
Может, давайте я буду мыть посуду, а вы вытирать?
Bir süre benim yıkamamı ister misiniz? Siz de kurularsınız.
Мыть посуду, стирать.
Bulaşık ve çamaşır yıkarsın...
Ну хорошо, Буду мыть посуду.
- Tamam, bulaşıkçı olacağım.
Твоя очередь мыть посуду.
Bulaşık yıkama sırası sende.
Она начала мыть посуду в раковине.
Lavaboya gidip bulaşıkları yıkamaya başladı.
- 150 $. 80 $ и я буду мыть посуду весь месяц.
80 ve bir ay bulaşıkları yıkarım.
Будешь драить сортир, мыть посуду, протирать столы и выносить мусор.
Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur. Masaları temizle ve çöpü boşalt.
Беки, не надо мыть посуду.
Becky, ne yapıyorsun?
Клетус, иди мыть посуду!
Cletus, gel de şu çöpleri temizle!
За деньги готовить еду стирать, мыть посуду, ты называешь это семьей?
Birisine yemeğini pişirsin çamaşırını bulaşığını yıkasın diye para vermek, bu mu oğulluk?
Ненавижу мыть посуду.
Bulaşıktan nefret ederim.
Почему я должна застилать постель или мыть посуду?
Neden yatağı yapıp bulaşıkları yıkayayım?
Я не участвую в дискуссии о том, чья очередь мыть посуду.
- Kimin sırası olduğunu tartışmayacağım.
Девки мне и так дают, а мыть посуду и гладить рубашки может прислуга.
Parayla istediğim kadar seks yapıp bulaşıklarımı yıkayıp gömleklerimi ütülemesi için birilerini tutabilirim.
Для нежной леди, которая не любит мыть посуду. Посудомоечная машина!
Bulaşık yıkamaktan nefret eden narin hanım için bulaşık makinesi!
Я должна мыть посуду. А ты досмотри до конца.
Yemek yapmalıyım Bunu yalnız seyredebilirsin
Итак, они правда собираются заставить тебя мыть посуду, а?
Sana gerçekten bulaşık yıkatacaklar, öyle mi?
Мне придется выносить мусор, мыть посуду, растирать бабушке пятки...
Çöpü atmak, bulaşıkları yıkamak ve ninemin ayaklarına masaj yapmak zorunda kalacağım.
Готовить, мыть посуду, звонить по сотовому.
Yemek, bulasik. Cep telefonu kullanmayi.
Будешь мыть посуду!
- Elini yüzünü yıka!
Ты ненавидишь мыть посуду.
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin.
Кто будет мыть посуду?
Bulaşıklarını kim yıkayacak? Bulaşıkları ben yıkarım.
Я могу мыть посуду. Ты не вымыл ни одной тарелки.
hayatında bir tabak bile yıkamadın sen.
А как потом мыть посуду?
Bulaşıklar ne olacak?
Разобьешь что-нибудь - будешь мыть посуду до конца жизни.
Eğer buradaki bir şeyi kırarsan, hayatının geri kalanında tabak yıkayacaksın demektir.
Иди мыть посуду или ещё куда-нибудь.
Tabak yıkamaya devam edebilirsin.
Жером, твоя очередь мыть посуду.
Bulaşık sırası sende.
3 года в университете и она уже может мыть посуду.
Üç yıldır üniversitede okudu. Sadece bulaşık yıkayabiliyor.
Если будешь мыть посуду.
- Evet, bulaşıkları yıkadığın sürece.
Не забудь, сегодня твоя очередь мыть посуду.
Unutma bu akşam bulaşık yıkama sırası sende.
Я готов мыть посуду.
Tam bulaşık yıkayacak havamdayım.
Ладно, кажется, пора мыть посуду.
Sanırım artık bulaşıklarla ilgilenmeliyim.
Хм.. Кстати... Елена и Бонни заканчивают мыть посуду.
Şey baksana Elena ve Bonnie bulaşıkları hallediyorlar.
Она заставляет его мыть посуду сразу же, Тед!
Ona anında bulaşıklarını yıkattı, Ted. Marshall'a 2 hafta ;
Барни считает, раз Лили заставляет тебя сразу же мыть посуду, ваш брак обречён. - Что?
Barney, Lily'nin senden bulaşıkları yıkamanı istemesini evliliğinizin parçalandığına işaret olarak görüyor.
Я терпеть не могу сразу же мыть посуду.
- Kirlettiğim bulaşığı yıkamaktan nefret ediyorum.
Ты заявляешь, что не должен мыть посуду потому, что у тебя работа тяжелее?
Benden daha çok çalıştığın için bulaşık yıkamaman gerektiğini mi söylüyorsun?
мыть посуду.
Bulaşıkları yıkarım.
Вот у меня мясо, вот картошка, вот овощи, вот десерт. И посуду не нужно мыть.
Benim etim, benim patatesim... benim sebzem, benim tatlım... ve tabakları yıkamak zorunda da değilim.
И посуду будет мыть!
Bir bulaşık makinesi!
Вымоете посуду, а завтра её снова надо мыть.
Bulaşıkları yıka. Yarın yıkayacak daha çok bulaşık olacak.
Мне пришлось работать, мыть вашу посуду и унитазы.
Ben çalıştım, sizlerin bulaşıklarını ve tuvaletlerini yıkadım!
Я готов посуду мыть, если придется.
Zorunda kalsaydım, bulaşık da yıkardım.
Я буду убирать эту ванную и мыть ту посуду в течение 2 недель.
İki hafta boyunca banyoyu temizler ve bulaşıkları yıkarım.
Чем? Посуду мыть? Кстати.
Nasıl, yani, bulaşık yıkamak gibi mi?
Я буду мыть твою посуду целый месяц.
- Bir ay bulaşıklarını yıkarım.