Мэм translate Turkish
10,520 parallel translation
- Мэм?
- Efendim?
- Мэм.
- Efendim.
- И это, мэм, ваше право.
- Bu gayet makul efendim. - Evet.
Но последнее слово, как и всегда, мэм, останется за вами.
Ama her zamanki gibi son söz size ait efendim.
- Инсульт, мэм.
- Felç efendim.
Лорд Солсбери, мэм.
Lord Salisbury efendim.
Я уже давненько не читал Бэджета, но насколько я помню, мэм, при таких обстоятельствах ваша прямая обязанность - действовать.
Hatırladığım kadarıyla, Bagehot'ı okuyalı uzun zaman olduğu için mazur görün bunun gibi durumlarda müdahale etmeniz gerekmiyor mu?
Мэм, вам кажется, что у вас нет ничего, чтобы противостоять этим людям.
Bu insanlarla münakaşa etmek için yeterince ehil olmadığını düşünüyorsunuz.
Мэм.
Efendim.
Мэм...
Efendim...
- Да, мэм.
- Evet efendim.
- Благодарю, мэм.
- Teşekkürler efendim.
Нет, мэм.
Evet efendim.
У вас получится, мэм.
Gayet iyi yapacaksınız efendim.
- Да, мэм.
- Peki efendim.
Есть, мэм.
Tabii hanımefendi.
Слушаюсь, мэм.
Evet efendim.
Боюсь, что это только для ваших глаз, мэм.
Bu belgeleri sadece siz görebilirsiniz hanimefendi.
Мэм?
Efendim?
Я помогал писать этот свод правил, мэм, и могу сказать, что не подразумевали того, что вы.
O kitabın yazılmasına yardım etmiştim hanımefendi ve size söyleyebilirim ki düşüncelerimizde sizin yorumlamanız yoktu.
Прошу прощения, мэм, прибыл посланник из Виндзора.
Affedersiniz hanımefendileri, fakat Windsor'dan gelen elçi buradalar.
Я вижу, вы с вниманием подходите к деталям, мэм.
Görüyorum ki detaylara dikkat eden keskin bir göze sahipsiniz Hanımefendileri.
Я встречался с ним, мэм, но не сказал бы, что мы знакомы.
Kendisiyle görüşmüşlüğüm var Hanımefendileri. Tanıdık olduğumuz söylenemez.
Как пожелаете, мэм.
Nasıl isterseniz Hanımefendileri.
Немного французскому, мэм, но большей частью вышиванию и навыкам быть полезной.
Biraz Fransızca efendim, ama daha çok iğne işi ve nasıl faydalı olabileceğimi.
Она так молода, мэм.
O çok genç efendim.
А для вас, мэм, возможностью.
Sizin için de, efendim, bir fırsat.
Ну, вы можете назвать его так, как пожелаете, мэм.
Siz istediğinizi diyebilirsiniz Hanımefendileri.
Я думаю, они ошибаются, мэм.
Bana sorarsanız yanılıyorlar Hanımefendileri.
Я знаю вас не так долго, мэм, но я уверен, что вы принесете большой вклад в историю монархии.
Sizi kısa süredir tanıyorum Hanımefendileri fakat hanedana saygınlık getireceğinizden şüphem yok.
Для меня, мэм, вы королева в каждом дюйме.
Bana göre Hanımefendileri, her santiminiz kraliçe edası taşıyor.
Это будет честью, мэм.
Onur duyarım Hanımefendileri.
- В южном крыле, мэм.
- Güney kanadında efendim?
Мэм,
Efendim.
Теперь, когда вы устроились здесь, мэм, Пришло время выбрать ваших леди.
Yerleştiğinize göre Hanımefendileri leydilerinizi seçme vakti geldi.
Я составила список надежных фрейлин, мэм, ни одна из них не выше среднего роста.
Ben boyları ortalamadan yüksek olmayan güvenilir nedimelerinizin listesini çıkardım.
Мэм!
Hanımefendileri!
Я настаиваю, чтобы вы взглянули на список, мэм.
Listeme bakmanız konusunda ısrar ediyorum Hanımefendileri.
Я надеюсь, мэм.
Öyle umuyorum Hanımefendileri.
Au courant, мэм?
Au courant mı Hanımefendileri?
Вы уверены, что это правильно, мэм?
Bunun iyi bir fikir olduğundan emin misiniz Hanımefendileri?
Но никому не понравится поправлять монарха, мэм.
Ama kimse hükümdarını düzeltmek istemez Hanımefendileri.
Я подумал, что герцогиня будет хорошим выборов для хозяйки одежд, мэм.
Düşes'in giysilerinizden sorumlu olması uygun olabilir diye düşündüm.
Настолько, насколько может быть презентабельна знатная леди, мэм.
Büyük bir leydinin olabileceği kadar saygıdeğerdir Hanımefendileri.
Леди Портман знала вашего отца, мэм.
Leydi Portman babanızı tanırdı Hanımefendileri.
- Будет балл в честь коронации, мэм?
- Taç giyme balosu olacak mı Majesteleri?
Думаю, я должна рассказать вам, мэм, что в Холланд-хаус вас называют миссис Мельбурн.
Size söylemek zorundayım, Holland Evi'nde Bayan Melbourne olarak anılıyorsunuz.
- Полагаю, он в пути, мэм.
- Eminim gelmek üzeredir Hanımefendileri.
Уверена, он скоро будет здесь, мэм.
Eminim az sonra gelecektir Hanımefendileri.
Я только хотел сказать, мэм, что если понадобится, вы можете рассчитывать на мою помощь.
Sadece demek istemiştim ki Hanımefendi ihtiyacınız olursa desteğime güvenebilirsiniz.
Мэм, я предупреждал вас.
Hanımefendileri, sizi uyarmıştım.