Мягко translate Turkish
956 parallel translation
♪ Степлер, 10 карандашей ♪ ♪ Арабские ночи в мягкой обложке ♪ ♪ Косточка для собаки, пульт ♪
Zımba, on tane kalem, Arabian Nights'ın karton kapaklı baskısı köpek kemiği, uzaktan kumanda
- Что за день! - Мягко дует ветерок.
- # Güzel bir gün # - # Duymuyor musun rüzgarla gelen #
Как, мягко?
- Yumuşak mı?
Эльза, ты прыгаешь как корова, а надо мягко и пластично.
Elsa. "Arabesk" in titrekti. Sanki sara geçiriyor gibiydin.
И, мягко говоря, попросила помощи в финансовом плане.
Açıkça söylemek gerekirse bakımı biraz maliyetli oluyor.
Да, вы обошлись с ней мягко.
Müsamaha göstermeniz gerçekten çok güzel.
- Я бы предпочла сказать мягко... дедушке о нашем паруснике, если вы не возражаете.
Battık balık yan gider. Sakıncası yoksa, tekne gezimizi büyükbabama alıştıra-alıştıra söylemek isterim.
Хорошо, мягко, но твёрдо.
Pekala. Alıştıra-alıştıra ama kararlı biçimde olsun.
Этот кто-то мягко выдернул кинжал из моего сердца.
Kalbimdeki hançeri usulca yerinden çıkardı.
Потом какой-нибудь парень начинает петь, очень мягко.
Biri şarkı söylemeye başlar. Yumuşak bir sesle.
Мало быть просто мягкой, надо быть ещё и привлекательной.
Yumuşak olmak yetmiyor. İnsan yumuşak ve çekici olmalı.
Я нашел место с мягкой землей и начал рыть пещеру.
Mağaranın yakınlarda toprağın kolay kazılabilen yerinden çukur kazıdım.
И говорите Вы тихо и мягко.
Nazikçe, sessizce konuşuyorsunuz.
Обращайтесь с ней мягко, особенно сообщая ей об аресте.
Özellikle tutuklanma haberini verirken çok nazik ol.
Я знала, что была с вами слишком мягкой!
Sana yumuşak davrandığımı biliyordum.
Часто сами читатели требуют более мягкой интерпретации.
Abartılı haberi çoğu zaman halk kendi ister.
Что мне сказать, когда он мягко переступит порог, оставляя могильные следы на полу?
Yere mezarından izler bırakarak... yavaşça kapımdan girerse ne diyeceğim?
Разве это не лучше, чем позволить себе... быть мягкой и сентиментальной, разве нет?
Kendini tembel, yalancı ve ihmalkar bir yaşama bırakmak daha iyi değil mi?
- Мягко говоря.
Daha kötü.
Мы подключили усилители, так что мягкой посадки не будет.
- Ondan sonra? Yedek motorları çalıştırdığımız için yumuşak iniş şansımız kalmadı.
Гений - это мягко сказано.
Dahi, olduğundan hafif göstermek olur.
Если ему недостаточно высоты для мягкой посадки, что он будет делать?
İniş izni alamadığı zaman ne yapıyor gibi de olabilir?
- Мягко говоря.
- Bu da işin yarısı eder.
"Мы сели на них, как три примерные сестры". "А Анна начала нас качать мягко и медленно".
Üzerinde üç iyi kızkardeş gibi oturduk ve bizi Anna salladı, yavaşça ve nazikçe.
Мягко говоря, конфуз!
Öylece duracaklar mı sanıyorsun
Это мягко говоря.
Bunda bir ima var.
Этот Гроппи всегда был полоумным полоумным - это еще мягко сказано.
Groppi'nin yarı deli olduğunu hep söylerdim. "Yarı deli" yetersiz kalır.
Двигатель мягкой посадки сработал по плану, и плавная посадка была совершена на расчетном месте.
Planlandığı gibi bir yumuşak iniş motoru fırlatılarak kararlaştırılan bölgeye yumuşak bir iniş sağlandı.
Мягко говоря.
Bu da bir şey değil mi?
Так мягко. Чувственно. - Стойте!
- Çok yumuşak, çok şehvetli.
Так мягко. Так чувственно.
- Çok yumuşak.
Это ещё мягко сказано.
Haldeman'ın kaçmasına izin verdiniz.
Я была слишком мягкой и не знала, как защитить себя.
Beni ehlileştirmek istiyorlardı ve ben kendimi koruyamıyordum.
Экуменики - неуправляемая ультралевая банда, с, мягко говоря, эксцентричным главарём.
Bu örgüt, kararlarını tuhaf bir adamın aldığı aşırı solcu ve disiplinsiz bir çetedir.
И трава была душистой, высокой и мягкой, и солнце пригревало мою спину, и насекомые жужжали, и всё навевало дремоту.
Çimenler çok hoştu, gürdü, yumuşaktı. Güneş sırtımı yakıyordu, böcekler vızıldıyordu ve sanki her şey beni mayıştırıyordu.
У них свои эталоны. Много жира. Мягко упадешь.
Kendi modelleri var, yumuşak iniş için büyük kıçlar işe yarıyor.
Я же, мягко выражаясь, слегка ненормальный.
Elbette beni biraz çatlak bulduklarını biliyorsun.
Мягко говоря, я был удивлен фактом существования нового завещания.
Bn. Walker'e de dediğim gibi yeni vasiyetname beni şaşırttı. Edmund bana hiç söz etmemişti.
– Мягко сказано.
- Çok yüce gönüllüymüş.
Дисциплина. Мягко или жёстко, по желанию.
"Hafif veya sert, istediğiniz şekilde disiplin verilir."
Теперь мягко возьмись вот за это...
Şimdi yavaşça debriyaja...
Хорошо, здесь мягко.
Yumuşaktır.
Макс Pенн, ваша телевизионная станция предлагает зрителям... все от мягкой порнографии до жесткого насилия
Max Renn... Senin TV istasyonun izleyicilerine herşeyi sunuyor. Soft pornodan... hard-core vahşete kadar.
Северная Америка становится слишком мягкой, патрон а весь остальной мир делается жестче
Kuzey Amerika yumuşuyor, patron. Dünyanın geri kalanı ise daha da sertleşiyor.
Струю мягко.
Ağır ağır kaldır.
Для такой мягкой лапши они должны делать дополнительное раскатывание.
Bu kadar pürüzsüz erişte elde edebilmek için, hamuru fazladan açıyor olmalılar.
- Мягко говоря.
- Nazikçe söylemek gerekirse.
Это мягко сказано.
Bu çok yumuşak bir ifade.
- Это слишком мягко.
Hayır.
Тактично и мягко.
.. onunla değil, kibar ol...
- Мягко говоря.
- En azından.