Недолго translate Turkish
1,635 parallel translation
Совсем недолго.
Hepsi yakında mantıklı gelecek.
Осталось недолго.
Fazla kalmadı.
Роуз! Недолго и для вас!
- Sizin için de fazla kalmadı.
- Они ведь недолго были вместе с Джоном?
- John'la uzun sürmedi değil mi?
Он здесь недолго, но уже успел испортить отношения с большинством коллег.
Burada geçirdiği kısa sürede, çok sayıda meslektaşını kendinden soğutmayı başardı.
Недолго тебе клевать осталось, птица.
Senin de gagalama günlerin sona erdi, kuş.
Профессор Бохра, я недолго носил в груди ваш красный чип, а многие люди всю жизнь живут... с обманом, завистью, жаждой мести, предательством в сердце.
Profesör Bora, içime koyduğunuz kırmızı çip gibi çoğu insan da, bencillik, ihanet, hile gibi kırmızı çiplerle yaşıyor.
Осталось недолго.
Çok bir şey kalmadı zaten.
МакКензи, а мы недолго смотрим на её задницу.
McKenzie sen kıza bak ama çok uzun değil, tamam mı?
Если я правильно понимаю, щитам уже недолго осталось.
Bunu doğru okuyorsam, kalkanlar daha fazla dayanamayacak.
Осталось недолго.
Fazla sürmez.
Я даже недолго носил шляпу.
Fötr şapka dönemim bile oldu.
Я недолго.
Hemen dönerim.
Не волнуйся, я недолго.
Merak etme, uzun sürmez.
Но роза цветет очень недолго, я полагаю.
Ama güller sadece kısa süreliğine açar diye düşünüyorum.
Недолго.
Biraz oldu.
Я недолго.
- Yapabilirsin!
Сначала идей слишком мало, теперь слишком много. А пациентке осталось уже недолго.
Fikir sayımız çok azken çok fazla hale geldi ve hastamızın zamanı azalıyor.
Да, я и Николь тусовались совсем недолго.
Evet, kısa süre takıldık.
Ждать осталось недолго...
Artık fazla uzun sürmez.
Недолго.
Fazla değil.
- Я недолго отсутствовала.
- Kısa bir süreliğine gidiyorum.
О, да недолго.
Ah, pek değil.
Джимми там пробудет недолго, его надо убить до того, как он сбежит туда, где мы его достать не сможем.
Jimmy oraya kısa sürede gidecektir. Onu bulamayacağımız bir yere kaçmadan önce onu öldürmelisiniz.
Ему недолго осталось ходить в моих психотерапевтах.
Uzun bir süreliğine terapistim olmayacak.
Я читала за Барта, но это продлилось очень недолго, потом было сказано,
Bart olarak seslendirmem'cılız'oldu. Sonra dediler ki :
Совсем недолго.
Çok olmadı.
Совсем недолго, так ведь?
Bir süredir birliktesiniz, değil mi?
Все равно тебе и твоему хозяину недолго осталось, теперь, когда Создатель вернулся, чтобы разгромить всех тех, кто служит Тьме.
Yaratıcı, Karanlığa hizmet eden her şeyi yok etmek için döndüğüne göre sen ve efendinin sonu yakındır.
Осталось недолго.
Çok uzun sürmeyecek.
Недолго.
Çok uzun sürmeyecek.
Скорей всего осталось недолго до того как ты будешь покорена желанием меня.
Büyük ihtimalle hâlâ beni arzulamak için çok geç değildir.
Знаешь что? Неделя - это недолго.
Bir hafta o kadar uzun değil yani.
Но увы, те хорошие деньки длились недолго.
Ama ne yazık ki o eski güzel günler uzun sürmedi.
Надеюсь, недолго.
- Umarım sürmez.
Очень недолго, Вендел.
Kısa bir süreliğine, Wendell.
Нет, милый, так и гепатит "С" подцепить недолго.
Olmaz, tatlım. Hepatit-C'yim.
Так и простудиться недолго.
Üşütebilirsin.
Походило на то, что ей оставалось недолго.
Sonunda öyle oldu.
- Не присмотришь за сестренкой недолго?
- Evet. İçeri girip kardeşine göz kulak olur musun?
С тобой и спиться недолго, ты в курсе?
Bana borcun var, unuttun mu?
Я поживу у Вэдеков, недолго.
Kısa bir süreliğine Wedeck'in evine gidiyorum.
Сколько это "недолго"?
Ne kadar bir süreliğine?
Так что, в отличие от фильмов, если вы окажетесь в такой "подвешенной" ситуации, провисеть вам удастся недолго.
Filmlerle çelişkili olarak eğer parmaklarınızla asılı kalırsanız uzun süre tutunamazsınız.
Мы недолго.
- Uzun sürmez, tamam mı?
Уверен, что вы недолго это терпели.
Bunun uzun sürmediğine eminim.
Правой тоже недолго осталось.
Diğeri de arkasından geliyor.
- Недолго.
Fazla sürmez.
Недолго осталось.
- Az kaldı.
Недолго.
- Kısa bir süre.
Но это продлится недолго.
Sonunda dış katman kopacak, geriye soğuk çekirdeği kalacak.