Неотразима translate Turkish
62 parallel translation
Она была неотразима.
- Muhteşemdi.
Ты была неотразима.
- Harikaydın.
Она неотразима.
O cazibesine dayanılmaz birisi.
Да, но эта была настолько неотразима.
Evet, ama bu kadın dayanılmaz biriydi.
И магия, которй ты обладаешь, неотразима она вдохновляет меня на один план.
Karşı konulmaz bir caziben var beni plan yapmaya iten.
- Ты всегда неотразима.
- Sanki kimse yapabilirmiş gibi.
О... она неотразима.
Oh... Karşı konulamaz biri.
- Джин, ты неотразима!
Kendine bir bak Jean! Muhteşem görünüyorsun!
Ты неотразима, как всегда.
Çok hoşsun, her zamanki gibi.
- Ты неотразима.
- Harika görünüyorsun hayatım.
Боже, ты неотразима!
Tanrım, nefes kesici bir güzellik.
Она до сих пор неотразима.
Hala biraz davetkar bakışları var.
Ты просто неотразима.
Resimler fevkalade güzel.
- Она просто неотразима. - Да.
- Kesinlikle karşı konulamıyor.
Ты вчера была неотразима, самая красивая невеста. Как в теленовеллах.
Geçen gece harika görünüyordun, tıpkı televizyondaki gelinler gibi.
Ты была просто неотразима.
Çok esaslıydın.
Знаете Эйнджэл, я нахожу, что вы удивительна и неотразима...
Hayır. Doğrusu... bence siz... oldukça şaşırtıcı ve... çekici birisiniz.
Ты сконцентрирована, уверена, неотразима.
Dikkatli, kendinden emin ve zorlayıcısın.
но ты неотразима!
Evet, aptal bir Chihuahua'sın ama inanılmazsın!
Ты просто неотразима.
İnanılmaz ötesi güzel görünüyorsun.
Ты неотразима.
Harika görünüyorsun.
Детка, ты неотразима.
Bebeğim, sen karşı konulmazsın.
Да, но ты считал, что Бекки была неотразима, когда делала то же самое?
Ama Becky yapınca çekici oluyor değil mi?
Она хотела, костюм, в котором была бы неотразима.
Kendisini dayanılmaz kılacak bir kıyafet istiyordu.
Думаешь ты неотразима, если ты блондинка с хорошей причёской.
O güzel sarı saçlarınla çok tatlı olduğunu sanıyorsun.
Да, Калинда, ты неотразима.
Evet, karşı konulmaz birisin, Kalinda.
Если я так неотразима, то почему ты не звонил со Дня Труда?
Eğer çok karşı konulmazsam geçen İşçi Günü'nden beri neden senden haber alamıyorum?
я просто неотразима!
Sanırım karşı konulmazım!
- Вовсе нет, в последнее время ты неотразима.
Alakası yok, bu aralar harika görünüyorsun.
Особенно, когда еды по 5 тысяч баксов на человека, а он заказал целый стол. - Да уж. При всем этом, ты в этом платье сегодня совершенно неотразима.
Üstelik kişi başı 5,000 dolar iken O tüm masayı almışsa.
Дантист днём, неотразима вечером.
Gündüzleri dişçidir, geceleri ise yıkıcı.
В смысле, если я настолько неотразима, то почему вы не используете обе руки?
Yani o kadar karşı konulamazsam neden iki elinizi birden kullanmıyorsunuz?
То есть, я знаю, я неотразима.
Yani, biliyorum, güzelim.
Просто я неотразима.
- Çünkü bana kimse karşı koyamaz.
Милая, ты была просто неотразима!
- Canım, sahnede şahane görünüyorsun.
В любом случае, я считаю, что ты неотразима, поэтому...
Ama yine de seni tuhaf bir şekilde dayanılmaz buluyorum...
Она неотразима, так ведь?
Karşı koyulamaz biri öyle değil mi?
В точности как и говорили, просто неотразима.
Güzelliğiniz, herkesin dediği kadar varmış.
Неотразима, как всегда, разумеется.
Yine güzelliğinizden ödün vermiyorsunuz.
Ты неотразима, когда не соглашаешься.
İnkar ettiğinde daha da güzelleşiyorsun.
Если бы я и вправду была так неотразима, ты бы чаще бывал дома.
Eğer öyle olsaydı belki evde daha sık vakit geçirirdin.
Ты была неотразима, как всегда.
Her zamanki gibi harikaydın.
Ты будешь неотразима.
Harika görünecek.
Ей установят желудочный бандаж, и она будет неотразима.
En kısa sürede mide kelepçesi taktıracak ve güzelleşecek.
В остальном ты неотразима.
- Şimdi daha iyi hissediyorum.
О, ты так неотразима.
Oh, sen.
Она неотразима!
Karşı konulmazdır o.
Она была неотразима.
Bunlar sizin mi?
Ты была неотразима!
- Bacaklarımı hissetmiyorum!
Она неотразима. - Вам понятно?
Dinliyor musun?
Просто неотразима.
Çarpıcısın.