Нисколечко translate Turkish
52 parallel translation
Нисколечко.
Kesinlikle yok.
Нисколечко!
Hiç de bile!
Я в первый раз так тяжело болею и у меня нет нисколечко опыта.
İlk kez bu kadar çok hasta oluyorum.
Тебя это нисколечко не ебёт?
Bu seni hiç mi endişelendirmiyor?
Тебе нисколечко не интересно, какая карьера могла у тебя быть?
Nasıl bir kariyerin olabileceğine dair en küçük bir merakın yok mu?
- А ты нисколечко.
Sen hiç değişmemişsin.
Уверяю тебя, тот, кого ты защищаешь сидит в теплой комнате и его нисколечко не беспокоит твое здоровье.
Emin ol ki, koruduğun kişi şu an sıcak bir odada oturuyor ve senin ne durumda olduğunla ilgilenmiyor.
Нисколечко! Не веришь?
Söylediği tek bir kelimeye!
Приятно видеть, что ты нисколечко не очерствел от Нью-Йорка, Маккормик.
Şimdilik sür. New York'un seni biraz sertleştirmesi iyi olmuş, McCormick.
Вот подумал тут - ведь когда я умру, то оглянусь посмотреть на себя живого, и нисколечко себе не понравлюсь.
Olan şu ki, öldüğümde gideceğim yeri bir anlığına gördüm. Azıcık bile hoşlanmadım.
Тебе нисколечко не интересно, какие у него родители?
Ailesinin nasıl insanlar olduğunu merak eden sen değilsin.
Да, нисколечко. Во сколько за вами зайти?
Seni kaçta alayım?
- Неужели нисколечко не интересно?
Hiç mi ilgilenmiyor musun?
Нисколечко.
Lanet hayır.
- Нисколечко. - Удивительно, что ты ждала так долго.
- Bu kadar beklemene bile şaşırdım.
Вы, ребята, спали во время полета? Нисколечко.
Uçakta uyudunuz mu?
- Ты нисколечко не изменился.
Sen hiç değişmemişsin.
Ему даже приходится пользоваться своими лапками для балансировки - Изящно? Нисколечко.
Aslında kendini dengelemesi için bacaklarını kullanması gerekiyor - ama hayır, kullanmıyor.
Я не шучу, нисколечко.
Dalga geçmiyorum. Hiç dalga geçmiyorum. Dr. Hodgins.
Нисколечко.
O iyi.
Разве вы нисколечко ничего не подозреваете?
Sende de birazcık olsun şüphe uyandırmıyor mu?
Нисколечко.
Tabii.
Разве тебе нисколечко не интересно?
Hadi ordan, hiç mi merak etmiyorsun?
Нисколечко.
Hayır, etmiyorum.
- Нет, нисколечко.
- Hayır, üşümüyorum.
Нисколечко.
Kullanabilirsin.
И тебе нисколечко не интересно решение этой загадки?
Bulmaca çözümüne zerre ilgin yok değil mi?
Нет, нисколечко.
Yok canım.
- Нисколечко.
- Yapmıyorum.
- И мне нисколечко не стыдно.
Ve en ufak bir üzüntü duymuyorum bunun için.
- Я нисколечко не жалею.
- Hiç üzgün değilim.
Нисколечко. Это же просто тако, верно?
İki tacodan ne olacak?
Я нисколечко не отгораживаюсь, понятно?
Hop. Hey, hey, hey. Öyle bir şey yok, anladın mı?
Нисколечко.
Pek değil.
Нисколечко.
Hayır, değil.
Тебе даже нисколечко не любопытно, почему я здесь?
Neden burada olduğum konusunda azıcık bile meraklı değil misin?
Нисколечко.
Kesinlikle.
А ты знаешь? - Нисколечко.
- Sen ne yaptığını biliyor musun?
- Вообще нисколечко.
- Birazcık bile gelmedi.
Нисколечко.
Hayır, hiç de hiç değil.
Нисколечко.
- Hiç özlemedim.
Нисколечко.
Biraz bile.
Покупать его любовь мне нисколечко не стыдно.
Sevgisini satin almak pek bana gore degil.
У нас с Филом не очень гладко сложилось, но я бы нисколечко не захотел что-то менять, ведь в конце концов мы прибыли в пункт назначения :
Phil'le çok sıkıntılı bir ilişkimiz oldu. Fakat bu ilişkiyi hiçbir şeye değişmem. Çünkü bu ilişkiyle özel bir bağ kurduk.
Вообще нисколечко.
Azıcık bile.
Вы не испугались? - Нисколечко...
- Korktun mu?
Нисколечко.
Pek sayıImaz, Wasabi!
Не залипнешь нисколечко!
Hem de hiç gerek yok!
Нет, нисколечко.
Size istediğiniz ücreti ödeyeceğim.
- Нисколечко.
- Evet kızdın.
Ты прав, нисколечко.
- Tabii ki kaçmadı çünkü ben Gallo gibi adamları içeri tıkmak için çizgiyi geçtim.