Ножи translate Turkish
541 parallel translation
Я видел и скандалы, и семейные ссоры, и таинственные ночные прогулки, ножи, пилы и веревки.
Tartışıp kavga ettiklerini gördüm. Ve esrarengiz gece turlarını. Ve bıçakları ve testereleri ve ipi.
У многих людей в доме есть ножи, пилы и веревки.
Birçok kişinin evinde bıçaklar testereler ve ipler bulunur.
Потому что всё, что этот парень делал, подозрительно : Прогулки ночью под дождем, ножи, пилы, перевязанный сундук, а теперь и жена исчезла.
Çünkü adamın bütün davranışları şüpheli yağmurda gezinmesi, bıçaklar, testereler, iple bağlı bir sandık ve ortadan kaybolan karısı.
Такие ножи нельзя продавать и покупать.
Sustalı bıçak almak ve satmak kanunlara aykırıdır.
Ненавижу ножи.
Bu bıçaklardan nefret ederim.
У многих были такие ножи.
Bu bıçaklar mahallede çok yaygındı.
Дать ножи и вилки не разрешили.
Muhafız bıçak ya da çatal alamayacağınızı söyledi.
Вы и ваши примитивные ножи и ваше оружие!
Siz ve sizin ilkel silahlarınız.
Мы перешли от вполне безвредных приспособлений для стимуляции к таким, как ножи...
Zararsız zevk yöntemlerimizi arttırdık kendimizden geçmek için bıçak kullanmaya başlayana dek.
- Ножи или пистолеты?
- Silah mı, bıçak mı?
Когда-нибудь видел малышей,... насаженных на длинные ножи?
Küçük çocukları süngülerle deşilip öldürülürken gördün mü?
Вам нравятся ножи?
Çok eskiler. Bıçakları sever misin?
И к тому же ты забираешь свою рецептуру и ножи.
Sen zaten yemek tariflerin..... ve bıçakların için almıyor muydun?
Да, твой бедный отец купил тебе эти лучшие, немецкие ножи, в 14 лет, когда ты уезжал из Карпунигено.
Zavallı baban senin için en iyi Alman bıçaklarını almıştı. Ve henüz 14'ündeyken, sen Carpugnino...
Оно в чемоданчике с инструментами доктора Куинонесса, и там только белые и блестящие ножи.
Dr. Quinoness'un alet çantasında. Tamamen beyaz, parlak bir bıçak.
Ножи.
Bıçaklar.
Кухонные ножи и брызги жира будут твоим оружием.
Mutfak bıçakları ve yağlı şişler senin silahın olacak evlat.
Оставьте ножи!
O bıçakları da yerine koyun!
Будь у вас яйца, вы бы посадили на ножи тех ублюдков, что пишут всю эту херню!
Azıcık erkek olsaydın tüm bu saçmalıkları yazan piçlere bıçağı saplardın!
- Ножи настоящие, Мак Ангусу грозит смерть.
Hangi nedenle durduracağız? Bıçaklar gerçek.
Рене, принеси маленькие ножи.
René, birkaç küçük bıçak getir.
- Тарелки и ножи, Уолтерс.
- Tabaklarla bıçakları getir Walters.
Я даже забрала его ножи.
Bıçaklarını da almıştım hatta.
Тут даже ножи дрянные.
Buranın bıçağı bile bozuk. [KIRILMA SESİ]
Ножи, кастрюли, дверные ручки, гвозди, даже щипцы для углей, всё.
Bıçaklara tencerelere, kapı menteşelerine, çivilere hatta ateşçilere bile çelik yapmak için devletçe el konuldu.
Соль, томатный кетчуп и соусы, перец, спички, туалетная бумага, дезинфектант, витамины в таблетках, открывашка, ножи, вилки, ложки. "
Tuz, ketçap ve domates sosu biber, kibrit, tuvalet kağıdı, antiseptik, vitamin hapları konserve açacağı, bıçak, çatal, kaşık. "
- Атомные бомбы, ножи, острые палки...
Atom bombalarımız var. Bıçaklarımız, sivri kazıklarımız..
Пистолеты, ножи и веревки..... с различными способами применения.
Değişik yöntemlerde kullanılan tabancalar, bıçaklar ve ipler.
Уберите свои мясницкие ножи и дайте мне спасти пациента, пока еще не поздно.
Kasap bıçaklarını bir kenara bırakın ve geç olmadan hastayı kurtarmama izin verin.
Ты забыл взять ножи и вилки?
Kaşık takımını unuttun mu?
- Можешь изготовить ножи?
- Atölyende bıçak yapabilir misin?
Ножи, мы можем защищаться.
Bıçaklar. Kendimizi savunabiliriz.
О, ножи!
Bıçak!
Я подарил ей отличные ножи.
Ona o harika bıçakları almıştım.
Убедись, что ты не зря схватился за ножи, сынок.
Bıçaklarını doğru amaç için kullandığına emin ol, evlat.
У него что-то в руках. Похоже на ножи.
Elinde bir şeyler var.
Заточите... длинные ножи... на камне тротуара!
"Bileyle" "Kaldırım taşında" "Uzun bıçakları!"
Вонзите ножи... в Еврейское мясо и кости.
"Yahudi eti ve kemiklerine" "Sok bıçakları"
"Вонзите ножи в еврейское мясо и кости."
"Yahudi eti ve kemiklerine Sok bıçakları"
На любой вкус - цепи, ножи, лезвия, бутылки, биты, кастеты, все виды монтировок.
İstediğiniz her şey, zincir, bıçak, ustura... şişe, tuğla parçası, baseball sopası... ve bir sürü eğimli, sivri tür şeyler...
Что было рискованно, потому что рядом ножи.
Ki riskliydi, çünkü bıçakların yanındaydı.
- Мне нужны ножи для вскрытия.
Akşama doğru bana otopsi bıçakları getirmeni istiyorum.
Но мардж Алан Тикл бросает ножи в Риккардо Монтальбана.
Ama Marge, Alan Thicke, Ricardo Montalban`a bıçak atıyordu tam.
Сначала они берутся за ножи, потом за пистолеты.
Ne için?
Как там каменные ножи и медвежьи шкуры?
Taş bıçak ve ayı postu nasıl gidiyor?
Точит ножи.
Maydonez hazırlar, bıçakları biler.
Ножи в Кавдорский тан.
Cawdor nereden çıktı?
Это ножи.
- Öldürecek olan da benim.
Я привяжу тебя к мишепи... и буду бросать в тебя ножи.
Ardından sana doğru bıçak fırlatacağım.
Тащите ружья, тащите ножи, прячьте детишек и жен.
Silahlarınızı getirin, bıçaklarınızı getirin
Путешествовать надо налегке! Возьмём оружие, пушки, ножи!
Sadece gerekli olanları.Sadece gerekli olanları almalıyız!