Обедала translate Turkish
127 parallel translation
Я обедала с ним за эту неделю уже три раза а теперь он приглашает на завтрак!
Bu hafta onunla 3 defa akşam yemeğine çıktım. Ama şimdi kalkmış kahvaltıdan bahsediyor!
Мама обедала с первой леди.
Ne yediler?
Потом я обедала в "21" с людьми из Базара Харпера, заказала там нам ужин.
Arkasından Harper's Bazaar ekibiyle 21'de öğle yemeği yedim. Akşam yemeğini o zaman ısmarladım.
Она обедала со мной и с папой.
Bayan Becker benimle ve babamla yemek yedi.
Сегодня я с ними обедала.
- Bugün onlarla öğlen yemeği yedim.
А обедала в "Принце Уэльском", когда приезжала на острова.
- Ne kadar önce?
- Ты ведь не обедала?
- Bir şey yer misin?
Я обедала с Джулианом.
Julian ile akşam yemeği yedim.
Должно быть, она обедала.
Akşam yemeği yiyordur.
- Она опять не обедала.
- Akşam yemeğinde hiçbir şey yemedi.
Если ты обедала одна, как это получилось на 53 $?
Tek kişilik bir yemek nasıl 53 dolar tuttu.
С кем это ты обедала? - Джуди.
Kiminle yemek yediniz?
Я обедала одна, а что?
Yalnız yemek yedim. Niye?
Я обедала кое с кем из офиса.
Ofisten biriyle öğle yemeği yedim de.
Ворф расстроен из-за того, что я обедала с капитаном Бодеем.
Worfun endişesi Kaptan Boday ile öğle yemeğine gitmem.
Ваша жена в тот самый день обедала с подругой.
Karın öldürüldüğü gün bir arkadaşıyla yemek yedi.
Но я обедала у него в прошлом году.
Ama geçen yıl onunla yemek yedim.
Ноги у неё были куриные, а обедала она маленькими девочками.
Bacakları tavuk bacaklarına benziyordu ve akşam yemeğinde küçük kızları yiyordu.
Я там обедала с начальником.
Patronumla öğle yeğeği yemiştim.
А я даже не завтракала, и не обедала, вообще не ела...
Sanırım kahvaltıyı kaçırdım. Ya da öğle yemeğini... -... ya da her neyse.
Я обедала у Моники и со мной заговорил парень,.. ... который работает закупщиком в Блюмингдейлс.
Monica'nın işyerinde öğle yemeği yiyordum bir adamla tanıştım Bloomingdale's de satın almada çalışıyor.
Когда вы впервые встретили мисс Джуэлл,... вы сказали, что работали официантом в месте, где она часто обедала. - Так точно.
Jason, Bayan Jewell ile, sıkça yemeğe gittiği bir yerde garsonluk yaparken tanıştığınızı söyledin.
Ладно, Рэйч, когда ты в последний раз обедала с экспедиторами?
Tamam, Rach sen en son ne zaman sevkiyatçılarla birlikte yemek yedin?
Я никогда не обедала с экспедиторами но тут всё по-другому.
Sevkiyatçılarla birlikte hiç yemek yemedim ama bu tamamen farklı.
Когда королева была в России, и обедала с их президентом - Брежневым, так вот у него были вставные зубы.
Kraliçe Rusya'ya gittiğinde Brezhnev denen adam başkanlık koltuğundaymış onun da takma dişi varmış.
Моника обедала с Ричардом.
- Monica Richard'la yemek yedi.
Ты обедала с сексуальным усатым мужчиной и ничего мне не сказала!
Seksi, bıyıklı adamla yemeğe gidip bana söylemediğinde!
Потому что я обедала с Рич...
Çünkü Rich...
Из-за того что я обедала с Ри...
Ben de! - Şimdi?
Она говорит, что обедала одна, в ваш день рождения.
Doğum gününüz olduğu için yalnız yiyeceğini söyledi.
- Рори? - Она не обедала.
- Öğle yemeği yemedi de.
Да она у нас как-то обедала.
Evet, bir kere yemeğe gelmişti.
Кто-нибудь звонил, пока я обедала?
Yemekteyken beni arayan oldu mu?
Ты обедала?
Akşam yemeği yedin mi?
Нет, но я обедала в клубном кафе, пока сегодня меня не выставили.
Ama kulübün yemek salonunu kullanıyordum... Bugün reddedilene kadar.
Я как раз обедала.
Ben de tam öğle yemeği yiyordum.
Мы бы непротив, чтобы ты обедала всю неделю с нами.
- Bu çok büyük bir anlaşma. - Seni bizimle yemek [br] yemeye davet ediyoruz.
Например, если бы я одела джинсы сегодня, то обедала бы сейчас с теми лузерами исскуства.
- Eğer bugün ben kor [br] pantolon giyseydim - Ordaki tiplerle oturuyor olurdum.
- Я не хочу, чтобы она обедала с нами. -
Onun bizimle yemesini istemiyorum.
Ты обедала?
Yemek yedin mi?
- Ты здесь часто обедала.
- Hep burada mı yerdin?
- Я тут не обедала.
- Hiç yemedim.
Не возражаете, если я это возьму? Я сегодня ещё не обедала.
Acaba bunu yiyebilir miyim?
Я обедала с матерью на Дейли Плаза и прямо передо мной был убит человек.
Daley Plaza'da annemle öğlen yemeği yiyordum ve gözlerimin önünde bir adam öldü.
Она то навярняка обедала с родственниками по воскресеньям.
En azından Pazar günlerini ailesiyle geçiriyor!
Когда сказала, что обедала с моим агентом.
Menajerimle öğle yemeği yiyeceğimi söylediğimde.
Я не обедала, у меня животе разные звуки.
Öğle yemeği yemedim ve karnımdan acayip sesler geliyor.
Сегодня я обедала с мужем своей пациентки.
Bugün bir hastamın kocasıyla yemek randevum vardı.
Я сегодня обедала с Джеком. %
Bugün Jack'le yemek yedim.
Я только что вспомнила, что не обедала.
Şimdi hatırladım.
Ты обедала?
Hiç değişmeyeceksin.