English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Обедают

Обедают translate Turkish

63 parallel translation
- Вот почему они не обедают!
- Eminim yemek yememişlerdir.
Вы и ваш муж обедают с нами, мадам Громеко.
Bizimle yiyeceksiniz, Madam Gromeko.
Запиши номер. обедают который принял иск. Не знаю ее.
Tanımıyorum.
"Они обедают- -" Можно начать сначала?
"Onlar akşam yemeğini"... Baştan alabilir miyim?
Становится ясно, что он ломается... когда они с Эйдорой обедают в греческом ресторане... и в середине обеда Зелиг начинает превращаться в грека.
Eudora ile bir Yunan restoranında yemekteyken... kişilik bölünmesi yaşadığı çok açıktır :... Zelig yemeğin ortasında Yunanlaşmaya başlar.
Ёто проделки — иммонса. ќн и ƒжеффрис сейчас обедают вместе.
O ve Jeffries yemekte beraber oturuyorlar hep.
По выходным наши дети обычно поздно встают и сразу же обедают.
Hafta sonları, çocuklar genellikle geç kalkar ve sadece öğlen yemek yerler.
Здесь обедают бедняки!
Buraya fıstık! Oraya fakir yemeği!
Они вместе обедают, обсуждают.
Beraber yemek yiyorlar, tartışıyorlar.
Если семь гномов обедают... она принесёт семь вторых блюд, что значит "семь вторых".
eğer 7 cüce yemekteyse... ve 7 sinede servis yapıyorsa, bunun anlamı "7 saniye."
- Они сейчас обедают.
- Hepsi şimdi yemek yiyordur.
Занятие длится час, потом они с мужем обедают.
Bir saatlik bir kurs, sonra kocasıyla genelde piknik şeklinde bir öğle yemeği yiyorlar.
- Мольтес, в самолете обедают? - Я уже не Мольтес.
Moltes uçakta yemek veriyorlar mı?
Они у нас обедают.
Burada öğle arası veriyorlar.
Обедают?
Öğle arası mı veriyorlar?
У Лэйн рано обедают, туда мы успеем.
Lane'ler her zaman erken yaparlar, oraya gitmek kolay.
В этом доме все обедают за столом.
Bu evde yemekleri masada yeriz.
Иллирия, Иззериал - дьявол и еще три других члена Круга обедают вместе почти каждую ночь.
Illyria, Izzerial iblisi... ve topluluğun üç üyesi neredeyse her akşam birlikte yemek yiyorlar.
Да, так обед исключен или, гм.. Я имею в виду, чем миряне здесь обедают на земле?
Pekala, yani yemek iptal yada um, burda yemeği iptal eden şey ne?
Они даже обедают в разных столовых.
Aynı yemekhanede yemiyorlar.
Люди чего-то вытворяют в лаборатории, и нервничают, и потом обедают, и идут домой, и живут так, вроде ничего особенного не произошло, потому что так нас приучили.
İnsanlar laboratuarda bir şeylerle uğraşır, sinirlenir, yemek yemeye çıkar.. ve eve giderler ve hayatlarını sürdürürler - sanki hayret verici bir şey olmuyormuş gibi. Çünkü böyle yapmanız gerekiyor.
Целая семья, кроме помощника директора, наблюдает вместе, поскольку они обедают.
Şef yardımcısı dışında tüm aile, yemek yerken izliyorlar.
Обедают теперь по одному.
Tekli vardiyeler.
Значит, мы должны быть неизвестными неудачниками, которые всегда обедают в одиночку, и кого никогда не приглашают на вечеринки?
- Eğitiminiz için. Yani öğle yemeğini yalnız yiyen eziklerden olmalıyız.
Они с Ричи всегда вместе обедают.
Her gün öğle yemeğini beraber yiyorlar.
А мои друзья обедают дома.
Arkadaşlarım evlerinde yiyorlar.
Тут нельзя парковаться. Дорожные полицейские тоже обедают.
Polisler öğle tatiline gitti.
Полицейские тоже обедают.
Polisler öğle tatiline gitmişlermiş.
Хотя... Мы за них волновались, а они тут обедают с этими счастливыми крестьянами!
Yine de... onlar ise bu neşeli köylülere akşam yemeğine katılsınlar!
Уверена, есть много женщин в форме, которые обедают в обществе лесбиянок.
Eminim bu üniformayı giyip de bir lezbiyenle oynaşmamış kadın yoktur.
Они обедают.
Biraz önce bu telefondan mı?
Они обедают вместе, дружище.
Sesini tanıdın mı?
Они обедают.
- Yemek yiyorlar.
Они обедают вместе, дружище.
- Hep birlikte yemek yiyorlar, dostum.
Они с нами обедают.
Yemek için uğramışlar.
И обедают - регулярно в Белом доме.
-... yemek yediren türden para.
А люди, которые не убивали лебедей, остаются приятно обедают и наслаждаются отдыхом общаются с другими членами.
Kuğu katili olmayanlar kalır yemek yerler, keyiflerine bakarlar sosyalleşirler, diğer üyeleri tanırlar.
- Да, но они обедают.
- Evet var, ama yemek yiyorlar.
- Эти господа обедают у нас.
- Bu beyler yemek yiyecek.
- я впечатлен. - Ёто сделает один из нас. ¬ каждой школе, студенты обедают группами.
- etkilendim - eminim öyledir! her okulda öğrencilerin üyesi olduğu yemekhane çeteleri vardır babamın dediği gibi yarışçın ancak pit ekibi kadar iyidir
Вы находитесь в столовой, мистер МакКаллерс, где обедают дети.
Şu an yemekhanedesiniz, Bay McCullers. Öğle yemeğini yemeye çalışan çocuklarla dolu bir yemekhanede.
Обедают.
Öğle yemeği.
Если вы про новое время обеда для пациентов, Её Сиятельство решила, что из-за него слуги обедают слишком рано.
Hastaların yemek saatini diyorsanız Hanımefendileri çalışanların yemeklerini erken yediklerini düşünmüş.
В старшей школе что люди делают в коридорах и как они запоминают номер шкафчика где люди обедают и могу ли я есть хлопья или это считается детской едой нужно ли мне найти еду, которая будет более зрелрй?
Lisede, insanlar çalışmöa salonunda ne yapıyor, dolap kilidinin şifresi nasıl çalışıyor, insanlar nerede yemek yiyor, hala balık kraker yiyebilir miyim? , yoksa o çocuklar için mi? daha yetişkin bir atıştırmalık bulmam gerekir mi?
Итак, кажется, Макс и Джаббар обедают вместе практически каждый день.
Teşekkür ederim. Sanırım Max ve Jabbar her gün beraber yemek yiyorlarmış.
два брата объединились, обедают вместе каждый день, дает Максу чувство безопасности в этот нестабильный, сложный для него период, это, как я сказал, просто удача.
Çünkü bu iki çocuk birbirine bağlandı, yani iki kuzen birbirine bağlandı, her gün beraber yemek yiyorlar, bu da Max'e bu değişim emniyetsiz durumda güven veriyor, söylediğim gibi bu resmen tanrının hediyesi.
А ты знала, что доминиканцы обедают целых два часа?
Dominik'de yemek iki saat biliyor musun?
А, да они обедают.
- Yemek yiyorlar.
Ну, вот почему я должен вытащить ее отсюда прежде чем она станет основным блюдом для дам, которые обедают.
O yüzden buradan götürmem lazım onu. Yoksa elalemin menüsündeki ana yemek olur.
Они обедают вместе.
Öğlen yemeğine götürmek için gelmiş.
Люди обедают в ресторане и по-прежнему пьют водопроводную воду.
İnsanlar restorana musluk suyu içmek için gidiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]