English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Облажаться

Облажаться translate Turkish

226 parallel translation
Я просто пыталась сделать как лучше, и, типа, извиниться, и я просто хотела, чтобы она знала, что я, ну знаете, я не хотела облажаться, или заставить чувствовать ее себя неловко.
Aramızı iyileştirmeye çalışacaktım sadece, özür dilemek gibi ve yalnızca ona hiçbir şeyi batırmak veya hiçbir şey için zorluk çıkartmak istemediğimi söyleyecektim.
Я не хочу облажаться только потому, что твоим людям горит.
El parçalayan çekmeceleriniz var diye işleri berbat edemem.
Мистер Блюз обязан облажаться.
Bay Blues tökezleyecek.
Эй, я тоже могу облажаться, каждый может облажаться... ничего такого в этом нет... кроме того, что тебя поймали, спортсмен.
Hey, bende aylaklık ederdim. Erkekler aylaklık eder, bunda bir sorun yok. Yakalanmadığın sürece.
- Значит мы поможем им облажаться.
- Yani başaramadıklarından emin olmalıyız.
Ты боишься облажаться, боишься любить.
Yargılanma korkusu.
Ты мог привести его пешком и не облажаться, но ты упустил его.
Dört gün! Yürüyerek getirsen yine yetişirdin, ama beceremedin.
Это означает что надо очень облажаться... чтобы налететь на линии электропередач. Это не тот случай.
O yüksek gerilim tellerine düşmesi için, hava da bir şeyler ters gitmiş olması lazım.
- Я не имею право облажаться.
- Bu ağzıma yüzüme bulaştıramam demek.
- Точно, ты не можешь облажаться.
- Ağzına yüzüne bulaştıramazsın.
Никогда не думал, что я облажаюсь, пытаясь облажаться.
Başarısız olma konusunda başarısız olacağımı asla düşünmemiştim.
Им страшно облажаться по телеку.
Tek korkuları TV'de kötü çıkmak.
Так облажаться!
Aptalı oynayın!
"Я дам тебе синюю штуку, человечка с лодкой, просто не дай мне облажаться в этот раз."
"Sana o mavi şeylerden alırım, şu balıkçı tekneli olanlardan, sadece bu seferlik bırak gideyim."
Я знаю, мы не хотим облажаться.
Eve dönmek istemiyorsunuz.
Не облажаться.
Bok etme.
Можешь облажаться, и если это случится я не хочу там быть..
- Her şeyi berbat edebilirsin ve bu olursa...
Облажаться на первом же учении.
Olayın içine sıçtı!
Как же ты мог так облажаться?
Nasıl böyle büyük bir hata yapabildin?
Я не хочу облажаться.
Başarısız olmak istemiyorum.
Хэл, я не понимаю, как такой славный, верный и щедрый парень мог так ужасно облажаться. О чём это ты?
Hal, senin gibi hoş, sadık ve cömert birinin nasıl böyle bir yanlışlık içinde olduğunu anlayamıyorum.
И ты ляпнешь что-нибудь типа "забавная пчёлка". Ты не можешь так облажаться.
İçeriye girdiğinde benim koruma adım'güzel arı'diyemezsinki.
Наверное, я боюсь облажаться в третий раз.
Belki üçüncüsüne çarpmaktan korkuyorum.
- Как так можно было облажаться?
- Nasıl karıştırırlar?
Мне не стоило впускать его,... но я подумала, что смогу ему все объяснить вежливо и не облажаться с налогами.
Onu içeri almamalıydım ama vergi işimi bozmadan onu kibarca reddedebilirim diye düşündüm.
Как ты мог так облажаться!
Bu hatayı nasıl yapabildin?
Я не собираюсь облажаться.
Elime yüzüme bulaştırmam tabiki.
Где они умудрились так облажаться? ! ( Женщины имели право голоса с 1790 по 1807 годы.
Kahretsin, bu seçimi nasıl kaybettik!
Понимаешь... достаточно облажаться всего один раз.
Bak asıl mesele, sadece bir kez yanarsın.
Потому что предполагают, что когда ты выйдешь отсюда, ты больше не захочешь так облажаться.
Çünkü dışarı çıkınca tekrar aynı aptallıkları yapmamızı istemiyorlar.
Снова хочешь облажаться?
Yine mi sıçmak istiyorsun?
Как мы могли так облажаться?
Nasıl bu kadar aptal olabiliriz?
Сколько раз тебе нужно облажаться, чтобы вся семья поняла какой ты лажовщик?
Bu ailenin senin ne kadar enkazcı biri olduğunu anlamaları için daha kaç kere batıracaksın.
Я предполагаю, что раз люди лгут, то они могут и облажаться.
"İnsanlar yalan söyler" savının bir ileri safhası "insanlar hata yapar" olmalı.
Я подумала, вдруг ты начнешь меня проверять, и решила что-нибудь почитать, чтоб не облажаться.
Beni ekmiş olsaydın, okuyacak bir şeylerim olur diye düşündüm.
Ты боишься облажаться, боишься любить
Yargılanma korkusu.
Хорошая новость в том, что оба твоих родителя теперь мертвы, так что... у тебя теперь нет причин снова так облажаться.
İyi haber, her iki ebeveyninde artık ölü....... yani tekrar bu şekilde çuvallamana sebep yok.
Тут облажаться никак нельзя.
Ama bunu berbat etmeyeceksin, tamam mı?
Здесь нельзя облажаться.
Kimse beni rahatsız etmiyor.
Я только что устроился на эту работу, братан, и не хочу облажаться.
Çünkü bu işe daha yeni girdim ahbap, işimden olmak istemiyorum.
Тебе нельзя облажаться, Ник.
Bu işi berbat etme, Nick.
Как можно облажаться с простым анализом на свертываемость?
Basit bir kanama zamanı testini nasıl yanlış yapabilirim ki?
То, что я на тебя кричу, может помешать тебе так облажаться ещё раз.
Sana bağırmak tekrar bunun gibi batırmanı engelleyebilir. Ben batırmadım.
Да, я думал об этом, но я не хочу облажаться.
Bunu da düşündüm fakat her şeyi batırmak istemiyorum.
Цитирую : "Лучше вам не облажаться"
Sanırım aynen şöyle dedi : "Bunu berbat etmezseniz iyi olur."
И менее очевидная причина в том, что я не хочу того, чтобы моя команда боялась бы облажаться.
Daha az önemli husus ise korkusuzca mecazi saçmalıklar yapmak için ekibime ihtiyacım var.
В них практически нельзя облажаться.
Çünkü tulumlar gözlemelerin tam tersidir.
Мы оба уже сделали все, что могли, чтоб облажаться.
İkimiz de bunu mahvetmek için yapılabilecek her şeyi yaptık zaten.
Я не хочу облажаться, Пол.
Bunu mahvetmek istemiyorum.
Так облажаться.
Tam bir kargaşa vardı.
- Я не могу облажаться.
- affedersin, bu akşam Eleanor'un, partisi için her şeyin mükemmel olması gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]