Он не мог уйти далеко translate Turkish
95 parallel translation
Он не мог уйти далеко, он где-то в этой солнечной системе.
Çok uzaklaşmış olamaz. Bu güneş sistemi içinde bir yerlerde olmalı.
Он не мог уйти далеко.
Uzağa gitmiş olamaz.
Он не мог уйти далеко!
Çok uzaklaşmış olamaz! Aramaya devam edin!
Не волнуйся, дорогая, он не мог уйти далеко.
Merak etme, canım. Fazla uzaklaşmış olamaz.
- Он не мог уйти далеко.
- Fazla uzakta olamaz. Aramaya devam.
Он не мог уйти далеко.
Fazla uzağa gitmiş olamaz.
- Он не мог уйти далеко.
- Fazla uzaklaşmış olamaz.
— Он не мог уйти далеко.
- Çok uzağa gitmiş olamaz.
он не мог уйти далеко.
Çok uzağa gitmiş olamaz.
С ним заложник, так что он не мог уйти далеко.
Yanında bir rehinesi var. Fazla uzaklaşmış olamaz.
Я его дважды продырявил. Так что он не мог уйти далеко.
İki defa arka arkaya ateş ettim... yani çok fazla uzaklaşmış olamaz.
Он не мог уйти далеко с такой травмой.
O yarayla fazla uzağa gidemez.
Так, он не мог уйти далеко.
Fazla uzakta olamaz.
Он не мог уйти далеко.
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Он не мог уйти далеко.
Bacağı yaralı.
Много крови, он не мог уйти далеко.
- Bu kadar kan kaybettiğine göre yakınlarda olmalı.
Он не мог уйти далеко.
Fazla uzaklaşamamıştır.
Он сильно избит и не мог уйти далеко.
Durumu kötü. Fazla uzaklaşmış olamaz.
Он не мог далеко уйти.
Çok uzakta olamaz.
Он не мог далеко уйти.
Çok uzağa gitmiş olamaz.
Давай, он не мог далеко уйти.
Hadi. Uzağa gitmiş olamaz.
Уверен, что он. Он не мог далеко уйти.
Çok uzağa gidemeyecek.
- Но он не мог далеко уйти!
Çok garip.
Он далеко не мог уйти.
Uzaklaşmış olmazlar. - Dikkatli olun.
Далеко он уйти не мог!
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Он не мог далеко уйти.
Uzağa gitmiş olamaz.
Он не мог далеко уйти. Давайте разделимся.
Fazla uzağa gitmiş olamaz.
Но он не мог куда-то далеко уйти, потому что совсем недавно был здесь.
Ama çok uzakta olamaz, zira az önce buradaydı.
Он ведь не мог далеко уйти?
Uzaga gitmis olamaz. Degil mi? Gidebilir mi?
Он не мог далеко уйти.
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Он еле дышит, не мог далеко уйти.
Dostum, herifin her yerinden kanlar fışkırıyor.
Ну, он не мог далеко уйти.
Çok uzağa gitmiş olamaz.
- Далеко он уйти не мог.
- Fazla uzağa gidemez
Пойдемте, он не мог уйти далеко.
Çabuk, fazla uzaklaşamaz.
Он не мог далеко уйти.
Uzaklaşmış olamaz.
Он не мог уйти далеко.
Fazla uzaklaşamaz.
Став спиной лицом друг к другу Он не мог далеко уйти.
Fazla uzağa gitmiş olamaz.
Он не мог далеко уйти.
- Fazla uzaklaşamaz.
Учитывая время, он не мог далеко уйти.
Zaman farkını ayarlıyoruz. Pek uzağa gitmiş olamaz.
Далеко он не мог уйти.
Uzağa gitmeyecek.
Он не мог далеко уйти
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Он не мог далеко уйти.
Çok uzağımızda olamaz.
Он не мог далеко уйти.
Fazla uzağa gitmiş olamaz
Ну он не мог далеко уйти за десять минут,
10 dakikada fazla uzaklaşmış olamaz.
- Далеко он уйти не мог.
Uzağa gitmiş olamaz.
Кто бы это ни был, он не мог далеко уйти.
Kimin nesiyse, buraya kadar gelmiş olamaz.
Он не мог так уж далеко уйти.
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Он не мог далеко уйти.
Çok uzaklaşmış olamaz.
Он не мог далеко уйти.
O kadar uzağa gitmiş olamaz.
Учитывая полученные им травмы, мы считаем, он не мог далеко уйти.
Yaralarını da göz önüne alarak, çok uzağa gitmediğine inanıyoruz.
Ну, он не мог далеко уйти.
Uzağa gitmiş olamaz.