Она не могла далеко уйти translate Turkish
40 parallel translation
Она не могла далеко уйти. Я пойду искать её вдоль железной дороги.
Siz oradan gelin ben de diğer taraftan gelirim.
Она не могла далеко уйти!
Fazla uzağagitmiş olamaz!
Она не могла далеко уйти!
Çok uzakta olamaz!
Давай, поспеши, ей было 86 лет, она не могла далеко уйти!
Hemen çıkalım, çabuk ol. 86 yaşındaydı, çok uzaklaşmış olamaz!
У неё болезнь Альцгеймера, она не могла далеко уйти.
Alzheimer hastası, bu yüzden fazla uzaklaşmış olamaz.
Она не могла далеко уйти.
Tamam, çok uzakta olamaz.
Ее имя Глория Уильямс, шеф, и она не могла далеко уйти.
Adı Gloria Williams, şef. Çok uzaklaşmış olamaz.
Она не могла далеко уйти.
Uzağa gitmiş olamaz.
Идем, она не могла далеко уйти.
Gidelim hadi, çok uzaklaşmış olamaz.
Она не могла далеко уйти. Не могла без новых колес.
Yeni bir araç bulmadığı sürece.
Ладно, она не могла далеко уйти.
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Она не могла далеко уйти.
Takip edebiliriz. Fazla uzaklaşmış olamaz.
Мне нужна моя хроносфера. Она не могла далеко уйти.
Kronosfer'i geri almalıyım, fazla uzakta olamaz!
Она не могла далеко уйти.
Fazla uzağa gitmiş olamaz.
Она не могла уйти далеко.
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Она не могла далеко уйти.
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Она не могла уйти далеко.
Çok fazla uzaklaşmış olamaz.
Она не могла уйти далеко, О " Нилл.
Uzağa gitmiş olamaz O'Neill.
Она не могла уйти далеко.
Uzağa gitmiş olamaz, sen şuraya bak, ben de burayı kontrol edeceğim.
Она не могла уйти далеко
Çok uzaklaşmış olamaz.
Она не могла уйти далеко.
Fazla uzaklaşmış olmaz.
Она не могла уйти далеко с двумя капельницами и кардиомонитором!
Bİr kalp mönitörü ve 2 seruma bağlı olarak çok uzağa gitmiş olamaz!
— Она не могла уйти далеко.
Fazla uzaklaşmamıştır.
Она не могла уйти далеко.
Çok uzağa gitmiş olamaz.
Она не могла уйти далекой отсюда.
- Fazla uzaklaşmış olamaz. - Tamamdır.
Если она беременна, а она беременна, то она не могла уйти далеко... не по этим дорогам.
Eğer kadın düşündüğüm gibi hamileyse o yollar üzerinden fazla uzağa gidemez.
- Она не могла уйти далеко. - Стой.
Çok uzağa gitmiş olamaz.
Она не могла уйти далеко.
Çok uzaktan gelmiş olamaz.
Где бы она не была, она не могла уйти далеко.
Fazla uzağa gitmiş olamaz.
- Она не могла уйти далеко.
- Çok fazla uzağımızda olamaz.
Она не могла уйти в ней далеко.
Buraya çok uzaktan gelmiş olamaz.
Она не могла уйти далеко.
Uzağa gitmiş olamaz.
- Она ведь не могла далеко уйти?
- Bu kadar uzağa gelememiştir değil mi?
Она не могла уйти далеко, но я не могла найти и следа.
Çok uzaklaşmış olmasına imkân yoktu ama ortalarda gözükmüyordu.
Она не могла уйти далеко.
İki türlü de çok uzaklaşmış olamaz.
Она не могла уйти далеко.
Çok uzaklaşmış olamaz.
В форте её нет. Далеко она уйти не могла.
Hisarda da değilse fazla uzaklaşmış olamaz.
Она не могла уйти далеко, я проедусь по округе, осмотрюсь.
- Uzakta değildir. Arabayla bakayım.