Опёка translate Turkish
138 parallel translation
Меня это озадачило - с чего вдруг такая опёка?
Rathe'in Waxflatter'ın kalmasını istemesini hiç anlayamamıştım.
- Я думаю о семье. Опёка над детьми, раздел имущества, алименты.
vesayet, mal bölüşümü nafaka.
У моего бывшего полная опёка над ними.
Tüm velayet eski kocamda.
Ох уж это отеческая опека.
- Oh, işte babacan otorite.
Это тебе отеческая опека.
Babacan otoriteyi salla gitsin.
йоита, упаявеи айола йати... светийа ле аутг тгм йопека, поу апо оти жаиметаи сглаимеи покка циа сема.
Bak, bir şey daha var senin için çok önemli olan o kadın hakkında.
- лиа йопека йаи ои жяоуяои асжакеиас.
Sadece bir kız ve benim güvenlik elemanlarım.
- ха йамомисы ецы тгм йопека.
- Kızı ben hallederim. - Güzel, güzel.
Дорогая, прошу Вас, опекайте Сесиль!
Hayatım, Cecile ile biraz zaman geçirmen çok hoşuma gider.
Опека над ней была разделена между мною и полковником Фицуильямом.
Albay Fitzwilliam ve bana emanet edildi.
Что значит единоличная опека?
Oğlanın vesayetini tek başına alma hikayesi de nereden çıktı?
Опека над ребенком.
Breech, Fitzsimmons'a karşı.
неяы лиа йопека, тгм лпаялпаяа.
Şimdi dinle beni. Hikaye şu. Kızın adı Barbara.
Мне не нужна настолько активная опека.
Bu kadar çok ebeveyn müdahalesine ihtiyacım yok!
Теперь все, что остается это вопрос о том, кому должна будет предоставлена опека над детьми.
Geriye kalan tek konu çocuklara kimin velayet edeceği.
Опека в случае, если вы оба умрете одновременно.
Velayet hakkı. İkinizin de aynı anda ölmesi durumunda.
Опека над ребёнком досталась мне, так?
Çocuğun velayeti de bende olsun, tamam mı?
А моя забота и опека исчерпалась ещё на вас, вот он и вырос немного... мягким.
Ve ben sizleri büyütmek konusunda çok başarılı değildim. Ve o da biraz, yumuşak oldu.
Бывает международное усыновление, опека.
Uluslararası evlatlık var, bağımlılık evlatlığı var.
- Опека разрешена.
Vesayet verildi.
Не опекай меня!
Bana patronluk taslama!
Полагаю, ей и вправду твоя опека пошла бы на пользу.
Evet, galiba, onun için işe yarayabileceği bir şey arıyordun.
У нас будет совместная опека.
Ortak vesayetimiz olacak.
- Совместная опека сосет.
- Ortak vesayet çok boktan.
Боже, совместная опека сосет.
Tanrım, ortak vesayet çok boktandır.
- Ты должен, совместная опека.
- Zorundasın, ortak vesayet.
Бог знает, при той жизни, которую ты вёл, родительская опека тебе не помешает.
Tanrı biliyor, yaşadığın hayatı göz önünde bulundurunca, seni bir çeşit aile gözetimi altında tutmak hiç de mantıksız bir şey değildi.
- Опека над пенисом.
Penis benim himayemde.
Если газеты правы и вас ждет виселица... -... вашей дочери понадобится опека.
Gazeteler doğru yazıyorsa asılacaksınız ve kızınızın bakıma ihtiyacı olacak.
- Ей нужна опека.
- Çocuğun bakıma ihtiyacı var.
- У нас совместная опека.
- Ortak velayet var.
Нет, нет, все чего я прошу - это совместная опека.
Hayır, hayır. Tek isteğim ortak velayet olması
- Не опекайте меня.
- Bana acıma.
- Совместная опека.
Onları arayacağım.
- Не опекай меня.
- Benim hakkımda hüküm verme.
Совместная опека.
Ortak velayet.
И у меня есть опека, поэтому я имею право принять такое решение, а не ты.
Velayet bende, kararları ben veririm, sen değil.
Не опекай меня, и я к этим людям не поеду.
Bir anneye ihtiyacım yok ve onları görmeye gitmeyeceğim.
- Совместная опека.
- Velayeti aldı.
Зато ваша чрезмерная паническая опека чуть не убила его.
Onu neredeyse öldüren sizin çılgın aşırı koruyuculuğunuzdu.
У Вас есть детская опека, не правда ли?
Sizin bir çocuk servisiniz var, değil mi?
А кому достанется опека над ребенком?
Çocuğun vesayetini kim alacak?
Единоличная опека на каком основании?
Hangi esaslarda velayet istemiş?
Опека не сможет ей это обеспечить.
Sistem bunu sağlayamaz, ben sağlayabileceğimi düşünüyorum.
Следующее дело, опека над Софи Новак, порядковый номер 05893-01.
Sıradaki dava Sophie Novak'ın durumu, İndis No 05893-01.
- У тебя совместная опека.
- Vesayet ortak oldun.
Им нужна любовь и опека, как детям.
Onların da tıpkı bebekler gibi sevgiye ve bakıma ihtiyaçları var.
Типа временная опека?
Vesayeti altında mıydın?
Всегда предпочтительнее опека обоих родителей, при условии их дееспособности.
Genellikle tercih edilen, iki tarafın da duyarlı olduğunu düşünerek velayeti her iki ebeveyne de vermek.
Вообще-то, ты хочешь, чтобы это была совместная опека.
Aslında ortak velayet olacak o.
Мне не нужна была твоя опека.
Bana bakmana ihtiyacım yoktu.