English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Понемногу

Понемногу translate Turkish

445 parallel translation
Нет, хорошего понемногу.
Birşey istemiyoruz, Mac.
Я заказал всего понемногу, чтобы прислуга не мешала.
Ufak bir açık büfe ayarladım. Siparişlerle rahatsız edilmek istemeyiz.
В то время у меня были проблемы и я понемногу собирал дань с незаконно торгующих в порту лавочек.
O zamanlar başım biraz beladaydı, deniz kenarında gizlice içki satan yerlerden ufak ufak para topluyordum.
Продвигаемся понемногу.
Çok yavaş ilerliyor.
В моем возрасте она откладывала понемногу каждую неделю. Получила лицензию.
Benim yaşımdayken, her hafta biraz para biriktirmiş ve kendine ehliyet almış.
Я знаю понемногу обо всем.
Herşey hakkında birşeyler bilirim.
Держись поближе к молодым И понемногу перенимай от них.
Gençlere yakın dur sana da bulaşır.
Глотай понемногу за раз.
Yudumla. Her defasında birazcık.
Крутится понемногу направо, налево.
Biraz ondan biraz şundan yapar.
Где вы были? Шатались везде понемногу.
- Nereye gittiniz?
Он остывал понемногу подо мной.
Gövdesi yavaş yavaş soğudu altımda.
Наверное, это слишком сложно. Мы сами понемногу представимся при случае.
Rica etsem, biz kendimizi karşılaştığımız insanlara tanıtsak.
Всем понемногу.
Her şeyden biraz.
Хорошего понемногу.
Bu kadar yeter.
А потом благодарению бога стала понемногу выздоравливать
Vladimir! Ve sonra kurtulmaya başladı.
Он понемногу действует, и мне кажется, что она им интересуется.
Ve eminim kız da ilgileniyor. Ama tahminimde yanılmıyorsam, kız asla teslim olmayacak.
"Все наши внутренние тревоги, все наши поломанные мечты" "непонятная жестокость, наш страх увядания" "болезненное познание нашей земной сути" "понемногу разрушили нашу надежду на спасение."
"İçimizde taşıdığımız,..." "... bu kaygılar, umutsuz düşlerimiz,... " "... açıklanamaz zulüm, yok olma korkumuz,... "
Но мы понемногу продвигаемся вперёд,..
Soruşturmamızda ilerleme kaydediyoruz.
Похоже, что без воздействия газа эффект понемногу утрачивает силу.
Gaza maruz kalmayınca etkisinin geçmesi mümkün.
Ну, некоторые из них начали... переодеваться в мышей понемногу. Э-м-м-м...
Şey, bazıları biraz fare gibi giyinmeye başladı.
-'орошего понемногу.
- Bu iş kabak tadı verdi artık.
Развлекался понемногу.
Aynı tas aynı hamam.
Потом глотай пережёванное. Каждый день понемногу. Для силы.
Sonra kabuğunu ye, her gün bir tane alacaksın, kuvvet için.
Всего понемногу.
Her çeşit.
Всему понемногу.
Orada burada.
Все понемногу.
Hepsinden bir parça.
Он сказал, всего понемногу.
Her şeyden biraz dedi.
Я расту каждый день понемногу.
Her gün biraz daha büyüyorum.
Оползни и лавины понемногу разрушают ее стены, которые падают на дно ущелья.
Toprak kayması ve heyelanlar yavaş yavaş duvarlarını aşındırıyor ve aşınan parçalar yere dökülüyor.
Так как пыль и газ, находящиеся в хвосте, навсегда рассеиваются в космосе, расположенного за орбитой Нептуна. то комета понемногу начинает разрушаться.
Toz ve gaz sonsuza dek uzayda kaybolacağından kuyruklu yıldız yavaş yavaş aşınır.
Я бы начал понемногу испаряться.
Bir miktar buharlaşırdım.
Электроника советского зонда "Венера" давно сожжена, и он понемногу распадается на части на поверхности Венеры.
Elektronik kısmı çoktan kızaran Sovyet Venera uzay mekikleri yavaşça Venüs'ün yüzeyinde aşınıyor.
Но понемногу растущие небольшие сгустки никогда не достигнут настолько высокой температуры и не смогут запустить термоядерные реакции.
Fakat büyüyen küçük yapılar Güneş gibi termonükleer reaksiyonlar üretemeyerek ısı ve ışık kaynağına dönüşemediler.
Может выпьем понемногу?
Ufak bir içki alalım mı?
На самом деле, это большой пол, 15 метров в длину, с лепестками розы, понемногу разбросанными повсюду.
Aslında, çok büyük, yaklaşık 15 metre kadar. Gül taç yaprakları her yere dağılmış durumda.
Лепестки и листья розы, понемногу разбросанные повсюду.
Gül taç yaprakları ve yapraklar.
Его тайна Приоткрывалась понемногу через слова моей матери.
Bu gizemli öykü, annemin sözleriyle benim için, yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı.
Но я справилась, понемногу
Ama yavaş yavaş üstesinden geldim.
Понемногу опускалась ночь.
Yavaş yavaş akşam olmaya başlamıştı.
И понемногу все женщины станут походить на этот тип.
Bir süre sonra, bütün kadınlar ona benzeyebilirdi.
Зелиг говорит, что будет бороться в суде... но общественное мнение начинает понемногу отворачиваться от него.
Zelig kendini mahkemede savunacağını söyler... yavaş yavaş halk desteğini yitirmektedir.
Сказали, будем понемногу увеличивать нагрузки.
Pazartesi tekrar hastaneye dönecek. 0nu hemen bırakmayacaklar.
Понемногу привыкает к Парижу.
Paris'e alışıyor.
Да, понемногу.
Evet iyileşiyor.
Но это все в порядке Потому что если вы повесите на прошлое, ты умрешь понемногу каждый день.
Ama bu önemli değil... çünkü geçmişe saplanıp kalırsan, her gün azar azar ölürsün.
Ну знаете, я слышал понемногу тут и там.
Sağda solda bir şeyler duyuyorum. Ama ben... Şimdi...
Везде понемногу.
İtalya'ya.
- Как дела? - Понемногу, понемногу.
- Durumlar nasıl?
- Все понемногу.
Birçok kişi.
Так Луи понемногу начал заниматься бодибилдингом.
Sonra Louie ufaktan vücutgeliştirmeye başladı.
Всего понемногу.
- Ne iş olursa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]