English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Пришёл

Пришёл translate Turkish

25,402 parallel translation
Я пришёл за той трейдинговой программой.
Alım satım programını istemeye geldim.
Он пришёл, чтобы поговорить о моём деле.
Buraya benim davamla alakalı gelmiş.
Передай Харви, чтобы в следующий раз он пришёл с результатом.
O yüzden Harvey'e söyle bir daha ilerleme kaydetmeden buraya gelmesin.
И почему ты пришёл ко мне?
- Niye bana geldin?
Донна, пожалуйста, я бы не пришёл, если бы был другой вариант, но за всю ночь я его так и не нашёл.
Donna başka bir yolu olsaydı sana gelmezdim ama tüm gece düşündüm, başka yolu yok.
Зачем ты пришёл, Шон?
- Burada ne arıyorsun Sean?
Я пришёл в чужой дом.
Başkasının evine girmişim.
И я пришёл вас встряхнуть.
Ben de etrafı biraz sarsmaya geldim.
Ты пришёл за мной!
- Benim için geri döndün!
Я пришёл извиниться.
- Özür dilemeye geldim.
- Попади мы вновь к Мяснику, нам пришёл бы конец.
Kasap bizi yeniden ele geçirirse ölecektik.
- На самом деле я пришёл, чтоб это записать на плёнку.
Bunu kameraya ile belgelendiğinden emin olmak için emin olmak için buradayım. Memure hanım?
Потому что дьявол пришёл за тобой.
Çünkü şeytan senin için geliyor.
Но ты всё равно пришёл.
Ama yine de geldin.
Ты пришёл и попросил меня о помощи в деле о демонической одержимости, а теперь ты злишься, потому что я не захватил цветы?
Şeytan çıkartma konusunda yardım etmem için bir yalvarmadığın kalmıştı ama gelirken çiçek getirmedim diye şimdi beni kovacak mısın?
Кэйси, той ночью, когда я пришёл к вам домой, ты помнишь, что случилось в мансарде?
Casey, evinize geldiğim gece tavan arasında ne yaşandığını hatırlıyor musun?
О, кто пришёл со школы!
Bakın okuldan kimler gelmiş.
Я пришёл извиниться.
Aslında özür dilemek için geldim.
Если ты пришёл читать мне нотации...
Buraya bana yine ders vermeye geldiysen...
Я пришёл извиниться.
Özür dilemeye geldim.
Несколько лет назад Супермен пришёл к моему сыну, Лексу, и пообещал ему весь мир.
Yıllar önce Superman, oğlum Lex'e dünyayı vaat etmişti.
Я пришел из нищеты.
Çünkü ben yokluktan geliyorum.
Я пришел показать вам это.
Sana bunu göstermeye geldim.
А я пришел показать мистеру Аллену, как пройдет его перекрестный допрос. А теперь садитесь.
Bay Allen'ın sorgusunun nasıl geçeceğini göstermeye geldim, şimdi otur yerine.
Некий Филлип Аллен пришел в КЦБ и собирается...
Phillip Allen diye biri ortaya çıkmış ve- -
Надеюсь, ты пришел сказать мне о слушании.
- Umarım duruşmam olduğunu söylemeye gelmişsindir.
Именно за этим я и пришел.
- Aynen onun için geldim.
– Я пришел, как ты просил.
- Çağırdın geldim.
И я пришел к выводу, что их не существует.
Lafı daha fazla uzatmadan, bu tür şeylere inanmıyorum.
Ты говорил, что пошел в китайский ресторан, чтобы встретиться с Жаклин, а потом пришел Блэкстоун и начал угрожать.
Blackstone seni tehdit ettiğinde Jacklyn'le Çin restoranında buluşmaya gittiğini söylemiştin.
Андреа сказала, что покупатель присылал инженера, и тот пришел к выводу, что дом теперь под угрозой обрушения.
Andrea, alıcının inşaat mühendisiyle anlaştığını ve onun da evin artık sağlam olmadığını söylediğini söyledi.
Я пришел.
Neredeyse geldim.
Я пришел сюда, чтобы посмотреть вам в глаза.
Doğrusu gözünüzün içine bakmaya geldim.
Слушай, Рик, я не за консультацией пришел, а сказать, что ушел из Андерсона, теперь я сам по себе.
Dinle, buraya tip danismanligina gelmedim, Rick. Söylemeye geldigim sey ASM'den ayrildim ve kendi isimi kuruyorum.
- Ты денег пришел просить? - Кранты, да?
Benden para istemeye geldin.
Но я на самом деле хотел сообщить, что Спенсер – уже не тот парень, каким он пришел ко мне в офис.
Ama s öylemek isterim ki Spencer ofisime girdiği sıradakiyle aynı adam değil.
Он пришел пораньше, чтобы тоже потренироваться.
Çalışmak için erken geldi o da.
- Пришел после меня. Но это классно.
Benden sonra geldi ama sorun değil.
Я пришел, чтобы увидеть тебя.
Ben seni görmeye geldim.
Мы знаем, что он пришел с щитами, и он ушел с SHIELD
S.H.I.E.L.D. ile beraber gelip onlarla beraber gittiğini biliyoruz.
Хорошо, ты пришёл.
İyi, burdasın.
Он пришел за помощью к нашему лагерю в Нью-Йорке.
New York'taki kampımıza yardım ararken geldi.
Зачем ты пришел?
Ne işin var burda?
Но я не ради себя сюда пришел.
Ama buraya kendimden bahsetmek için gelmedim
Ты пришел и попросил меня помочь с делом о демонической одержимости, а теперь ты злишься, потому что я не захватил цветы?
Şeytan çıkartma konusunda yardım etmem için bir yalvarmadığın kalmıştı ama gelirken çiçek getirmedim diye şimdi beni kovacak mısın?
"Легок на помине, пришел ко мне" ( лат. ).
"Lupus in fabula, venit enim ad me."
Но я пришёл сюда не за этим.
Ama buraya bunun için gelmedim.
Спасибо, что пришел и сказал мне лично.
Buraya gelip haber verdiğin için teşekkürler.
Но я пришел не поэтому.
Ama burada olma sebebim bu değil.
Он пришел как свидетель обвинения, а ушел как подозреваемый.
Rob kürsüye tanık olarak çıktı sanık oldu.
Один военный просто пришел к Говарду домой.
Howard'ın evinin kapısına askeriyeden bir adam geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]