English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Р ] / Различия

Различия translate Turkish

298 parallel translation
И есть ли различия в том, какими были колдуны и их жертвы тогда и сейчас? ..
Büyücüler ve onların müşterileri arasında bariz bir fark var mıdır?
И вручая вам новые знаки различия... я помещаю их с уверенностью... в руки которые я считаю наиболее надежными в Германии.
Her birinizi yeni rütbeler veriyorum... bunları güven içinde takıyorum... Almanya'da en güvenilir gördüğüm kişilere.
Я не буду делать различия
Bir tane daha olsa fark etmez.
Но в делах подобных этому вы не можете пропустить индивидуальные различия.
Bunun gibi davalarda bireyin içinde bulunduğu durumu görmezden gelemezsin.
потому что в тот момент и потом - да, можно сказать, что и после - можно сказать, что я не чувствовала никакого различия между его мертвым телом и моим.
Çünkü o anda bile... diyebilirim ki,... en ufak bir ayrılık bulamıyordum... bu ölü gövdeyle benimki arasında.
У нас есть внутренние различия.
İç organları farklı.
И наши различия объединяются, чтобы создать смысл и красоту.
Ve farklılıklarımız bir anlam ve güzellik yaratmada yollarımızı buluşturuyor.
Различия в эволюции не начались, пока ваши предки не освободились от постоянного воздействия газа, г-н советник.
Dengesiz evrim, atalarınızın kendisini gazdan uzaklaştırmalarından önce başlamadı.
Товарищи и друзья... этот призыв к сопротивлению не должен заставить нас забыть классовые различия.
Yoldaşlar ve dostlar bu direniş çağrısı bize sınıf farklılıklarını unutturmamalı.
Абсолютно всевозможные различия.
Gözlemlenebilir farklılıklar.
При скрещивании даже генетические различия, производимые гетерозисом, не являются гибридами.
"Genetik olarak farklı türlerin çaprazlanması bile melez özellikleri azaltabilir."
Brooks против Scoville иллюстрирует различия... между общим изъяном и специальным изъяном.
Brooks, Scoville'e karşı davası... genel ve özel kabahatlar arasındaki farkları örnekler.
Я не делаю различия.
Ben öyle bir ayrım yapmıyorum.
Спектакль - это непрерывная опиумная война, которая ведётся с целью уничтожить даже в мыслях людей различия между товарами и жизненными ценностями, между развлечением и выживанием.
Gösteri, insanlari mallar ile metalari es görmeye ve memnuniyeti kendi kurallarina göre genisleyen bir yasama çabasi ile bir tutmaya mecbur tutmaya yönelik tasarlanmis sürekli bir afyon savasidir.
Один решился уничтожить идентичность собственности, другой - неравенство знания, третий предпринял уравнение наиболее исконного различия - различия между мужчиной и женщиной.
üçüncü bir kisi ise tüm esitsizliklerin en eskisi olan kadin ile erkek arasindaki esitsizligin kaldirilmasini teklif ediyordu.
Мы с вами все вместе, все различия забыты, и вовсе нет необходимости вспоминать о войне.
Hepimiz piyasadayız... tüm farklılıklar unutuldu... savaşı anımsatmanın gereği de yok.
Я бы на спор предложил кому угодно найти различия между "Холидей Инн" в Хьюстоне и "Холидей Инн" в Цинциннати.
Houston ve Cincinnati'deki Holiday Inn'ler arasındaki farkı söyleyebilenin alnını karışlarım. İkisinde de odalar tıpatıp aynı.
Они похожи на крошечные нити мха, возраст окаменелости 400 миллионов лет и электронный микроскоп показывает большие различия внутреннего строения.
Ufak yosun dalları gibi gözüküyorlar ama bu düzleşmiş, 400 milyon yıl yaşındaki gövdelerin kesiti alındığında elektron mikroskobu çok farklı hücreleri ortaya çıkarıyor.
Но внеземной гость, изучающий различия человеческих обществ, счел бы эти различия незначительными по сравнению со сходством.
Fakat insan toplumları arasındaki farklılıkları inceleyen bir dünya dışı ziyaretçi bu farklılıkları, benzerliklere kıyasla önemsiz bulurdu.
Простите, различия все же большие.
Ama bence, aslında farklıyız.
Общественные различия могут основываться могут основываться только на общей пользе.
Sosyal farklılıklar... " " sadece ortak çıkarlar... " "... sadece ortak çıkarlar temelinde yaratılabilir.
Общественные различия могут основываться только на общей пользе.
Sosyal farklılıklar sadece ortak çıkarlar temelinde yaratılabilir.
Мы надеемся, что все прочие рыбы последуют их примеру... и в будущем все рыбы мира будут жить вместе в мире и понимании и перестанут обращать внимание на мелкие различия, прекратят преследовать и поедать друг друга и будут жить в новом, светлом, рыбьем будущем, вместе с теми, кто их любит.
Umarız diğer balıklar da, gelecekte filmde yer alanların izinden giderek, dünyadaki bütün balıkların uyum ve karşılıklı anlayış içinde yaşamalarını ve anlaşmazlıkları unutup birbirlerini yemekten vazgeçerek bütün balıklar ve balık sevenler için parlak bir gelecek kurulmasını sağlar.
Это правда, что ты говорил : Я не вижу никакого различия между зверским поступком и жертвенным подвигом?
Hayvanlıkla fedakarlık arasında, bir fark görmüyorum, dediğin doğru mu?
Эта проекция была создана путем смешивания данных, различия есть, но я полагаю, образец мальчика это ключ к решению загадки развития образца Акиры.
Bu gösterim çeşitli veriler kullanılarak çıkarıldı, bundan dolayı karşılaştırmak zor, ama ben burda gördüklerimize dayanarak bu gencin örneğinin, Akira'nın örneğinin gelişme sürecindeki sırrı çözebilmemiz için bir anahtar olduğuna inanıyorum.
Между ними есть различия в том, как именно это произойдет, но мы все верим в Мессию, который обрушит гнев Божий... на мир.
Bunun nasıl gerçekleşeceğine dair aralarında farklar vardır... ama hepimiz de Tanrının gazabını dünyaya taşıyacak... bir Mesih'e inanırız.
Есть фундаментальные различия в том, как мы смотрим на мир.
Dünyaya bakışımızın farklılığından kaynaklanan bir durum bu.
Он думает, что различия ничтожны по сравнению с общими чертами.
"Farklılıkların, benzerliklere oranla daha az olduğunu düşünüyor."
В последний момент я предположил, что "три" может означать количество знаков различия на форме командора Райкера.
Son anda üç rakamı kuramsal olarak düşündüm ve Komutan Riker'ın rütbe nişanına bir gönderme olabileceğini fark ettim.
Вещи, которые подчёркивают наши сходства вместо различий, о чём вы постоянно слышите в этой стране - наши различия.
Çok teşekkürler. Bakın ne diyeceğim. Teraziyi dengelemek için, bizi birleştiren bazı şeylerden bahsetmek istiyorum.
Расовые различия, религиозные, этнические, национальная почва, работа, доход, образование, социальный статус, сексуальность.
Çok basit bir şey. İşe de yarıyor. Farklı olan her şey hakkında konuşuyorlar.
У меня знаков различия не меньше.
Ben de iyi süslenmişim.
Ну, кажется, они преодолевают эти различия, по крайней мере по отношению к одному из нас.
İçlerinden bir tanesi bu farklılıkları, en azından birimiz için aşmaya başlamış gibi.
Кроме изменения пола, есть различия в группах крови, метаболизме, нервной системе, росте и весе.
Cinsiyet değişimi bir yana, Kan grubu, metobolizma, boy ve ağırlıkta göze çarpan farklılıklar var.
Есть определенные различия между мужчинами, которые интересуются ногами и ступнями... и мужчинами которым больше по нраву грудь.
Ayak ve bacaklarla ilgilenen bir insanın düşünme şekliyle göğüslerle ilgilenen bir insanın düşünme şekli çok farklı.
Его цель : Предотвратить другие войны путем создания места где люди и инопланетяне могли бы стереть существующие между ними различия.
Amacı, insanlarla yabancıların farklılıklarını bertaraf edecekleri bir yer yaratarak, olası savaşların önüne geçmekti.
Редко бывает, что вулканцу и ференги удается преодолеть свои различия и сойтись в взглядах.
Bir Ferengi ve bir Vulkanın farklılıklarını bir tarafa bırakıp aynı fikirde olması çok enderdir.
Мы передадим их тому, кто в них нуждается, без различия расы и социального положения.
Irkına ya da sosyal konumuna bakmadan ihtiyacı olan herhangi birine vereceğiz.
Конечно, у вас есть культурные различия, но вы настоящие друзья.
Elbette kültürel farklılıklarınız var ama aranızda bir bağ da var.
Между ними нет различия?
İkisi arasında fark yok mu?
- Да, но если посмотреть, есть различия.
- Evet ama bir fark var.
Я сравнил сегодняшние данные медицинского сканирования со сделанными мною за прошедшие четыре года и обнаружил некоторые значительные различия.
Şu an ki sağlık taramalarını son dört yılda yaptıklarımla karşılaştırdım. Ve dikkate değer bazı farlılıklar buldum.
Стив не делал различия между клиентами и подчиненными.
Steve müşterileri ile çalışanlarını asla birbirinden ayırmazdı.
Но если у людей и можно чему-то научиться так это тому, что наши различия делают нас сильнее, а не слабее.
İnsanlardan öğrenmemiz gereken bir ders varsa farklılıklarımızın bizi güçlendirmesi gerektiğidir.
Потому что, несмотря на все различия, эти отступники - телепаты и это ставит нас на одну доску.
Ne kadar farklı olursak olalım kaçaklar da birer telepat bu da aynı tarafta olduğumuz anlamına gelir.
К чему все эти предрассудки, ведь притяжение между нами такое сильное что с лихвой перевешивает все эти мелкие различия.
Ben o kadar da dar kafalı değilim Caitlin. Bence elektriğimiz harika. Bazı küçük farklılıkları telafi etmek için bu yeterli.
Ваши технологические различия будут добавлены к нашим.
Teknolojik özelliklerinizi kendimizinkine ekleyeceğiz.
Несмотря на наши различия, вы мне симпатичны.
Aramızdaki anlaşmazlıklara rağmen size karşı yumuşak bir noktam var.
Но! Уважайте различия. И побольше терпения...
Lütfen farklılıklara hoşgörü ile yaklaş ve adil ol.
В этой области у нас небольшие различия.
Ve... Bu konuda ufak farklılıklarımız var.
Были другие различия.
Başka bir farklılık daha vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]