English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Р ] / Разнесет

Разнесет translate Turkish

129 parallel translation
Она уже говорила : "Если вы опоздаете, она разнесет по кирпичику церковь".
"Gecikirse kilisenin altını üstüne getiririm," demişti.
Он разнесет нас, и ты сам всучил ему динамит.
Bizi mahvetmeyi bekliyordu, sen de fırsat verdin.
Обвинение разнесет ее в пух и прах, как только я ее вызову.
Onu tanık sandalyesine oturttuğumda savcının onu konuşturması uzun sürmeyecek.
Первый же снаряд разнесет вашу лоханку!
Daha ilk atışta tekneni denizin dışına fırlatır.
Если его оставить дома, он разнесет весь квартал.
Onu evde yalnız bırakırsam, tüm mahalleyi birbirine katar.
Только заметьте, этот мотор в 2000 лошадиных сил..... иесли я решусь сойтис ума изапустить его,..... он разнесет Вашу хреновину на мелкиекусочки,..... а винты сотрут насв труху.
Ama bilmen gereken bir şey var ki o motor 2000 beygir gücünde ve çalıştırırsak senin yaptığın parçalarla birlikte hepimizi pervanesiyle doğrar.
Если взорвется, ведь всех на куски разнесет.
Ya patlarsa, herkes şişmiş olacak.
Скотти, вы можете демонтировать бомбу, которую он заложил? Тогда нас разнесет на куски.
Bombayı sökebilir misin?
отдать ему Нолана, иначе он разнесет весь поселок.
Ona Nolan'ı göndermemiz lazım. Yoksa kasabaya zulüm edecek.
... нас разнесет вдребезги. - Даже спорить не буду. - Вдребезги?
Bir hata yapacağım günü dört gözle bekliyordun.
Разнесет на куски.
bizi burdan uçurmak için.
Да, но галерка нас разнесет!
Evet ama halk bizi yıldıracaktır!
Она весь район разнесет!
Mahalleyi yıkıyor.
Если их раньше не разнесет на куски.
- Ya da havaya uçurmaları için.
Обратная связь от луча энергопередачи разнесет нас на части.
Transfer ışınındaki geri besleme bizi parçalara ayırır.
Мы нет. Нас разнесет в клочья.
Paramparça olacağız.
Если мистер Гарибальди провалит задание, то мой корабль разнесет здесь все на куски!
Bulamazlarsa gemime gidip üssü parçalara ayırma işini bizzat kendim hallederim.
Позвольте нам забрать его с собой, или вам придется убить его прежде чем он разнесет станцию и все, что в ней есть.
Ya işimizi yapmamıza izin verirsiniz, ya da üssü ve içindekileri havaya uçurmadan onu siz öldürürsünüz.
Эта хрень наверняка кому-то разнесет задницу.
Bu alet çok güçlü olacak herhalde.
Ќужно ступать очень острожно, иначе теб € разнесет на куски.
Adımlarınıza dikkat etmeniz gerekir yoksa parçalara ayrılırsınız.
Если нас разнесет на куски, пусть уж лучше это будет среди домашнего уюта.
Eğer parçalara ayrılcaksak, bari evimizin rahatlığında olsun.
Он разнесет мои доводы и перейдет к убедительному заключению.
Hızımı kesti ve kapanış için iyi bir nokta yakaladı.
Если этот твой план взорвется... -... нас обоих разнесет на мелкие кусочки.
Eğer planın işe yaramazsa ikimiz de küçük parçalara ayrılırız.
Этот динамит разнесет все в радиусе 150 метров.
Evet dinamit. Hem de 150 m içerisindeki her şeyi havaya uçurabilecek kadar.
Легкая встряска... изменение температуры реагентов на лишний градус... и вас разнесет в клочья.
Hafif bir dokunuşla... Bir derecelik bir ısı farkıyla elinizde patlayabilir.
Знаете, все это под вопросом потому что после того что он сделал с Портико он нас просто разнесет, понятно?
Tüm bunların hiçbir anlamı yok artık. Porticohe'ya yaptığı bu şeyden sonra bizi mahvedecektir, tamam mı?
Точно говорю, разнесет все табло.
Sana söylüyorum, bok gibi acı verecek.
Там сейчас все разнесет.
Patlayacak!
Особенно учитывая то Грогги что для вскрытия чёртового сейфа понадобится такое количество динамита что разнесет весь банк.
Doğru, zaman kaybı. O lanet olası kasayı patlatıp açmak için o kadar çok dinamit kullanmalıyız ki bütün banka havaya uçar.
Она сама взорвется, и нас разнесет!
- Bizi parçalara ayırabilir!
Но если он взорвет там гранату, он весь Ковчег разнесет.
Orada el bombası atarsa Ark'ı havaya uçurur.
что прекрасного ангелочка... разнесет.
Ona, güzel bir meleğin tamamını ağzına aldığını söylüyorum.
В куски разнесет.
Bu, işini bitirir.
Колдвелл разнесет корабль, будете вы находиться там, или нет.
Caldwell gemiyi havaya uçuracak, içinde olsan da olmasan da.
Это или даст нам время, или разнесет их нафиг.
Bu ya bize zaman kazandıracak ya da onları kızdıracak.
Оно разнесет всю планету.
Bütün gezegen havaya uçacak.
И никогда не знаешь, когда всю эту конструкцию разнесет от давления.
Baskının herşeyi ne zaman parçalayacağını asla bilemezsin.
- Взрывом там все разнесет.
- Tüm tesisi yok edebilir.
Потому что, когда вы далеко отсюда и вам приходится возвращаться через большие черные волны, и вы уже мысленно прощаетесь с землей, понимая что вас разнесет на миллионы кусочков, которые разлетятся по всей бездне. Свет маяка держит нас по курсу.
Çünkü denize açıldığınızda ve büyük dalgalar sizi oradan oraya savurmaya başladığında ve bir daha karaya asla ayak basamayacağınızı düşündüğünüzde ve milyonlarca parçaya ayrılacağınızı sandığınızda ve denizin derinliklerine batacağınıza inandığınızda çok derinlere.
Один твой шаг, Гинки, и моя артиллерия разнесёт твои войска на кусочки.
Bir adamıma dokunursa bütün ordunu temizlerim, bilmiş ol.
мрамор выкрошится, дерево обратится в труху, дома бесшумно рухнут, потоп растворит их штукатурку, разнесёт на части 100-летние шкафы, разорвёт ткань в клочья, смоет типографскую краску с газет,
... mermerin param parça olmasını odunun toz haline gelmesini evlerin çıt çıkarmadan yıkılmasını tufan gibi yağmurların, tabloların boyasını dökmesini yüz yıllık gardıropların ahşap bölmelerinden ayrılmasını kumaşların paramparça olmasını gazetelerin mürekkebinin akmasını...
- Нас разнесёт!
İnmeliyiz! - Olumsuz!
Разнесёт нас в ошметья!
Parçalarımıza ayrılacağız!
Уверен Дениэл сидит на наркотиках, если его разозлить, он разнесёт нашу подсобку.
Eminim Daniel'ın kafası uyuşturucudan iyidir ve onu kızdırırsak çıldırır ve video odasını başımıza yıkar.
Не разнесёт.
Öyle yapmaz.
Так что пусть тебя разнесёт, или ты наоборот съёжишься но я всё равно буду любить тебя.
Şişebilirsin ya da çöp gibi de kalabilirsin. Yine de sana âşık olacağım.
Она здесь все разнесет, Гласс.
Burayı havaya uçuracak, Glass.
Я знал, что старик ещё что-нибудь разнесёт.
Birşeyleri havaya uçuracağını biliyordum.
У тебя нет шансов. Ты бегом - я галопом. Остановишься - и набалдашник поводий разнесёт тебе голову.
Nereye kaçsan peşine düşerim ve durduğunda kayışın demirini beynine indiririm.
Если что не так, нас разнесёт к чёртовой матери.
Yanlış yaptıysanız, hepimizi cehenneme gönderirsiniz.
- Она разнесёт гараж отца. - Что?
Bu babamın garajını havaya uçuracak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]