English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Р ] / Расцвет

Расцвет translate Turkish

48 parallel translation
÷ ветов распусканье и ув € данье, и расцвет вновь, когда звен € т песни сладкие птичек в пол € х и лесах.
♪ Çiçekler yeşerir ve solarlar... ♪ ♪... ve sonra tekrar büyürler, ♪ ♪ Kuşların güzel şarkıları... ♪
Это тоже здесь есть. "Звездопад и расцвет Римской империи".
Evet, o da burada. "Yıldızlar yağar ve Roma İmparatorluğu doğar."
В самый расцвет своей империи он отказался от власти и чдалился в деревню.
Herkes yönetici olmak zorunda mı? Alakası yok, ama bunu herkes ister. Hiç Roma İmparatoru Diocletian'ı duydun mu?
Я, привыкший к сельским просторам, где жизнь протекала спокойно и неторопливо, вдруг очутился в Лондоне. И это в расцвет викторианской эпохи!
Taşranın geniş ve huzurlu arazilerinde yaşamaya alışık olan ben, şimdi Viktorya döneminin doruğunda, Londra'nın kalbindeydim.
Поздний расцвет, да?
Geç geliştin, ha?
Люди, вы все нуждающиеся, и мы привели вас сюда, чтобы вы увидели этот расцвет человека изнутри самого себя.
Yaşlı ve muhtaç durumda olan sizleri buraya getirmemizin sebebi... insanın saadetinin tamamen kendi içinden geldiğini göstermek istememiz.
столь рад себе, столь кокетливому она была похожа на миндальный расцвет трепещущий в прохладном бризе
Kendinden çok memnun olan, işveli bir kelebek. Badem çiçeği gibi görünen serin rüzgarda kanat çırpan bir kelebek.
Расцвет был в 80-х.
80'ler övüne bileceğimiz günlerdi.
Heт, только расцвет естественен, мистер Джиларди.
Hayır, tek doğal olan şey genişlememiz Bay Gilardi.
И расцвет - единственное, что я считаю приемлемым.
Ve tek kabul edilir şey genişlemektir.
Тридцать лет - успех и расцвет.
30 yaşında, enerji dolu.
Тридцать лет - успех и расцвет.
30 yaşında ve enerji dolu.
При новом короле настал расцвет театра, изобразительных искусств, науки и сексуальных связей.
Yeni kralın öğütleriyle tiyatro, görsel sanatlar, bilim ve cinsel ilişkilerde inkişaf gözlendi.
Минутку. Это расцвет твоих сил?
dur bi dakika bu hayatının baharı mı?
" Безнадежно романтичный, молодой вдовец за 50 ищет подругу, которой нравится медленный расцвет любви.
"Umutsuz bir romantik, ellili yaşlarda boşanmış bir erkek..." "... yavaş filizlenen bir aşktan hoşlanacak bayan arıyor... "
И чтобы этой подруге нравился медленный расцвет любви?
Bu bayan arkadaş "yavaş filizlenen bir aşk" tan... hoşlanan biri olabilir mi?
Дети, самый расцвет романа - замечательная вещь.
Çocuklar, aşkların ilk dönemleri mükemmeldir.
Две главные достопримечательност этого микромузея - это уже упомянутый бюст из белого мрамора, запечатлевший расцвет молодости Ее Высочества, почившей в 94 года, полвека спустя после заката Второй империи ".
"Bu mini-müzenin iki ender parçasından biri ikinci imparatorluğun çöküşünden yarım yüzyıl sonra... 94 yaşında ölen bir prensesin parlak gençliğini yansıtan beyaz bir büst..."
В 93-ем.. расцвет Рок-культуры.
93'te. Rock'n roll'un en iyi zamanı.
Слушай, это был расцвет моей сексуальной карьеры и рановато он случился.
O kız, hatun tavlama kariyerimin zirvesiydi ve çok erken oldu.
Фиалки, или оранжевый расцвет.
Çoğu kez çiçekler. Menekşe veya portakal çiçeği.
Оранжевый расцвет.
Portakal çiçeği. Kış ortasında.
Её расцвет произошёл в бумажной компании Майкла Скотта.
Michael Scott Kağıt Şirketi'nde harikalar yarattı.
А между тем, Инквизиция давно окончена, расцвет рационализма прошел, и на данный момент нет никаких оснований, кроме дурной привычки, для существования этих барьеров.
Bu arada, engizisyon çok uzun zaman önceydi, rasyonalizmin doğuşu da uzun zaman önceydi. Bu noktada bu engellere takıIıp kalmak sadece kötü bir alışkanlık göstergesidir.
Но придет весна, расцвет надежда, война может закончиться, стены собора будут расти все выше и выше, и однажды я вернусь к тебе, дорогая.
Bahar gelip, toprak canlanınca savaş sona erebilir ve kilise duvarları daha da yükselebilir düşüncesindeyim. Ve ondan sonra belki yanına gelebilirim.
которые уже прошли свой расцвет?
- Ben en güzel yaşımı geçmedim.
- Я не прошел свой расцвет. Ну, расцвет в 18 лет.
En güzel yaş 18.
Странный расцвет абсурдной красоты.
Garip, azgın ve abes bir güzellik.
Вот центральная секция расцвет французского классицизма.
Burası merkez kısım. Fransa'nın altın çağındaki klasik stil.
Э, запинаюсь, э, я имею в виду расцвет...
Çomakçılık... Pardon çiçekçilik...
Появлялись первые динозавры, расцвет которых был близок.
İlk dinozorların egemenliği artıyordu.
Это был расцвет птерозавров.
Bu Pterosaur'ların en parlak dönemiydi
Это олицетворяет расцвет технологий, крайнюю степень нарциссизма, или у кого-то просто было много телевизоров?
Teknolojinin gelişimiyle mi alâkalı coşmuş bir narsizm mi yoksa sadece birilerinin elinde fazladan televizyonları mı varmış?
* — орвал бутон в его расцвет *
* Bir çiçeği almıştı hem de en güzel zamanında *
Это был расцвет профессионального рестлинга.
Profesyonel güreşçiliğin en iyi günleriydi.
Расцвет очень важен.
Çiçek açması... Bu önemli.
Мы пропустили расцвет технологий для секса, понимаешь?
Anladın mı, tüm olayları kaçırmışız, değişen sex anlayışı, anlatabildim mi?
Как они могли сказать, что мой расцвет прошел?
İşimin bittiğini bana nasıl söylerler?
Наше повествование протекало в величественном темпе без намека на Диккенсовский расцвет или комедию Теккерея, а потом я наткнулся на это.
Öykümüz... Dickensvari süslü konuşmalar... veya Thackerayvari şakalar olmadan görkemli bir şekilde ilerliyordu ki... şuna rastladım.
продолжить покорение юга, Каролину, земли, что уже населена и в собственности моей семьи уже два поколения, где плодородная почва, где пуританский муж посеет своё семя и увидит расцвет своего рода.
Güney Carolinas'a göç etmeliyiz bir yer bulup yerleşmeliyiz ve ailemin iki nesildir sahip olduğu toprağın bereketli olduğu yerlere puritan bir adamın tohumlarını ekebileceği ve ailesinin büyüdüğünü seyredeceği bir yere.
В расцвет своего могущества они убили тысячи людей.
Güçlerini artırdıkları sıralarda binlerce insanı öldürdüler.
Трачу ваше время. Расцвет юности!
Gençliğinin baharını.
- Оранжевый расцвет.
- Portakal çiçeği.
Ваши истории Это настоящий расцвет свободы воли по крайней мере, как вы освоили его до сих пор.
Bu özgür iradenin gerçekten açığa vurmasıydı.
Мэгги Смит в постановке "Расцвет мисс Джин Броди",
Cabaret'ten Willow Smith.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]