Ревность translate Turkish
403 parallel translation
- Мне что, принять это за ревность?
Herhalde bunu kıskançlık olarak yorumlamamalıyım.
- Ревность.
- Kıskandım.
- Вот как далеко заводит ревность.
Aşırı kıskançlık insanı bu hale sokuyor işte.
Я это выдумала. Это все ревность.
Söylediklerimde ciddi değildim.
Это моральная компенсация или ревность?
Manevi bir kızgınlık mıydı? Yoksa kıskançlık mı?
- Эта глупая ревность!
Karına o kadar kaba...
А виноват был я. Таким меня сделала моя ревность грубым, жестоким.
Benim kıskançlığımdı beni bu hale getiren böyle acımasız ve aksi yapan ve sanırım beni terketmekte haklıydın.
Всё что я делала, я делала, чтобы вызвать твою ревность, Джонни.
Yaptıklarımın hepsi seni kıskandırmak içindi.
Я обратил внимание на ухаживания некоего Бриньона, но отказываюсь уточнить, была ли моя ревность беспочвенной.
Ne oluyor? Bay Lamoricière, Brignon Tel Fabrikası'nın müdürü. Kendi isteğiyle ifade.
Извини за мою ревность, но я тебя слишком люблю.
Bu kadar kıskanç olduğum için üzgünüm, Vicki. Seni sevdiğim için böyleyim.
Скажи мне, ты это сделала лишь для того чтоб разжечь мою ревность?
Söyle bana, bunu beni kıskandırmak için yapmadın mı?
Мой сын - соблазнитель приехал из Катании, чем вызвал его ревность.
Onun kıskanması için, baştan çıkarıcı oğlumun Catania'dan gelmesi gerekiyormuş.
Закон ясно гласит : ревность любовницы учитывается,..
Kanun gayet açık. Orada kadının kıskançlığı söz konusu... onurunu korumakla alakası yok.
Нет - просто ревность.
Buna saf kıskançlık derim.
Итак, у нас остался один единственный мотив - ревность.
Bu yüzden elimizde bir tek sebep kalıyor. Kıskançlık!
Ревность.
Kıskançlık.
Меня снедает ревность.
Kıskançlıktan çatladım.
Вообразите, как изменится жизнь, если убрать из нее ревность, ненависть
Kıskançlık ve nefreti silebilseydik hayatı geliştirebilirdik.
У людей такие симптомы, как у вас, означают ревность.
İnsanlar arasında sergilediğin bu belirtilerin genelde kıskançlığı işaret ettiğini gördüm.
- Первый не знал, что такое ревность, второй не знал ничего другого.
İlki kıskançlığını yok sayıyordu, ikincisi ise farkında...
Теперь ей добавилась ревность к прочим её жалобам и соперницы, даже из числа её же служанок.
Şimdi artık diğer şikayetlerine bir de kıskançlık eklenmiş... ve hizmetçileri arasında bile rakibeler bulur olmuştu.
Ты и твоя глупая ревность!
Sen ve senin aptal kıskançlıkların.
Это не самый лучший способ вызвать у меня ревность.
İstediğin buysa, yanlış yoldasın.
Любовь жестока, а ревность злокозненна
Aşk korkunçtur ve kıskançlık hain
Любовь жестока, а ревность злокозненна Ревность во всём виновата и я умираю от неё Ревность всему вина и я умираю от неё
Aşk korkunçtur ve kıskançlık hain suçlanması gereken hain kıskançlık ve kıskançlıktan geberiyorum suçlanması gereken ve kıskançlıktan geberiyorum
Горе тому, кого съедает ревность От заката до рассвета ревность пожирает его Ревность поступкам малодушным вина
kıskançlığın tükettiği zavallı sevgili akşamdan sabaha dek kıskançlık onu tüketiyor korkakça hareketler için suçlanması gereken kıskançlık korkakça hareketler için suçlanması gereken kıskançlık
Ревность пожирает его как огонь бумагу Ревность пожирает его как огонь бумагу Как огонь.
kıskançlık onları alev gibi yiyip bitiriyor kıskançlık onları alev gibi yiyip bitiriyor aşk ve kıskançlık, ateş gibiler kan kardeş gibiler zavallı âşık, sana kimse acımıyor.
Может быть, это ревность?
- Bence kıskanıyorsun. - Kıskanıyor muyum?
Ревность? С чего бы?
Neden kıskanayım?
Да какая там ревность? ! Он сумашедший, только и всего
Kıskançlıkmış, hadi oradan, o deli.
Для него ревность была признаком любви.
Adam için kıskançlık, aşkın bir göstergesiydi.
Шерлок Холмс и "ревность"?
Holmes kıskanç mı?
Мой отец считает, что причина убийства - ревность.
Babam kıskançlıktan olduğunu düşünüyor.
Это просто ревность и зависть.
Bu kıskançlık ve düşmanlık.
Она использовала, как последний луч надежды, старую хитрость, называемую ревность.
Böylece son bir çareye başvurararak eski kıskançlık oyununu kullandı.
Я думал, что нельзя любить тебя сильнее, но твоя ревность...
Sizi bundan daha fazla sevemem sanıyordum. Ama kıskançlığınız...
Любовь и ревность.
"Tutku cinayeti", ha?
Ведь только поведение миссис Голд и ревность Чантри заставили нас поверить что Дуглас Голд влюбился в Валентайн Чантри.
Madame Gold'un tepkileri ve Kumandan Chantry'nin kıskançlık krizleri size Douglas Gold'un Kumandan'ın eşi Valentine'a aşık olduğunu düşündürdü.
- Ее ревность и гордость. - Ревность?
- Kıskançlığı mı?
Причиной ее проникновения в спальню миссис Инглторп стала ужасная ревность.
Madam Inglethorp'un odasına girmesinin sebebi hissettiği büyük kıskançlıktı. Çünkü bir mektup olduğunu öğrenmişti.
Ты скажешь. - Ревность - моя привилегия.
Bu beni kıskanç yapacak!
Вы разжигали его ревность в своих собственных интересах.
Siz de kendi amaçlarınız için onun kıskançlığını körüklediniz.
Сексуальная ревность.
Aşk kıskançlığı.
Ее ревность доводит меня до безумия.
Kıskançlığı beni delirtti.
но мое исследование человечности говорит о том что есть эмоции, которые вредны, например ревность или ненависть.
Ama benim insanlıkla ilgili çalışmam gösteriyor ki ; kıskançlık veya nefret gibi bazı zararlı duygular var.
Тебя одолевала ярость и ревность.
- Sinirliydin ve kıskanmıştın. - Değildim.
Ќа самом деле, причина негодовани € - банальна € ревность.
It's jealousy ( kışkançlık ) that's the obscenity ( müstehcenlik ). Müstehcen olan kışkançlık getirir.
Твоя ревность тебя погубит
Kıskançlıktan gebereceksin bir gün.
Вероятно, ревность.
Çünkü ne kadar az polis görürsem kendimi o kadar iyi hissederim.
Ревность часто бывает мотивом для убийства.
Biliyorum.
Прочь, ревность, страдания!
" Kaçmak, kıskançIık, işkence...