English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Р ] / Редкая

Редкая translate Turkish

408 parallel translation
Редкая утварь примитивна.
Tüm alet edevat ilkel ve yetersiz.
Это редкая привилегия.
Eşsiz bir ayrıcalığın tadını çıkardınız, genç adam.
Редкая бразильская стеклянная змея.
Nadir bulunan bir türdür. Onu da götürüyordum. Brezilya cam yılanı.
Если уж такая редкая жемчужина тебе не по нраву, я умываю руки!
Eğer bu nadir inci sana yetmiyorsa, kendimi daha fazla yormayacağım!
Здесь была редкая особь, "флабелина окулина".
İçinde Flabellina Oculina varmış.
Это редкая привилегия для моей семьи.
Sizi ağırlamak büyük bir şeref.
Его остроумный дизайн, его мощность и редкая элегантность служат доказательством того, что внешняя красота не мешает высоким технологиям.
Keskin hatlı tasarımı, güçlü ve sade çizgileri, güzelliğin yüksek performansla uyumsuz olmadığını kanıtlayan benzersiz zarafeti...
Она редкая даже для вулканцев.
Ender bulunur, bir Vulcanlı'da bile.
Да, это редкая группа.
- Evet, ender olduğunu söyleyebilirim.
Болезнь Сакуро крайне редкая.
Sakuro'nun hastalığı çok nadir görülür.
Это редкая честь встретить создателя "Энтерпрайза".
Enterprise'ın tasarımcısıyla tanışmak ayrıcalık.
Тебе выпала редкая привилегия, которая отведена только главам государств.
Ancak devlet başkanlarına verilen bir ayrıcalığa nail oldun.
Ей нужна была редкая книга, которую продавали только... из-под прилавка.
Kitapçıyla konuşmanın bir yolunu bulup sadece özel müşterilere satış yapılan kitapçıları öğrenebilirdim.
Пояс чемпиона - это редкая вещь.
Şampiyonluk kemeri ender bulunan bir parçadır. - Her neyse. Bunlar...
Пневмония? Болезнь не такая уж редкая, но опасная.
Çok nadir olsada, öldürücü bir hastalıktır.
Это редкая честь, повелитель.
Benim için büyük bir onurdur efendim.
Это редкая привилегия стать слугой бога грома.
Gökgürültüsü tanrısına hizmetkar olmak hoş bir ayrıcalıktır.
Тип сказал, что она очень редкая.
Adam çok nadir dedi.
Достаточно редкая...
O kadar değil.
Редкая модель.
SEL, özel sürüm.
Редкая красавица.
Nadir bir güzellik.
Редкая аэродинамика.
Çift S.U. karbüratörlü, değil mi?
У тебя какая-то редкая детская болезнь,.. ... а я выгляжу как героиня фильма "ожившие мертвецы".
Senin egzotik bir virüsün var ve ben de zombi gibiyim.
Редкая удача, гость Би - повар из Франции.
İnsan konuklarına her zaman Fransız şefiyle yemek yapmaz.
Но у меня сейчас есть редкая возможность, смешить людей.
Ama şu an güldürmek gibi az bulunur bir fırsatım var.
Ты редкая сволочь и я не успокоюсь пока ты не сгоришь в аду.
Sen adi herifin tekisin ve cehennemde yandığını görene dek huzur bulmayacağım.
Очень редкая вещь.
Çok az görülür.
Очень редкая.
Az bulunur.
Редкая группа крови, и у меня ее нет.
Az bulunur bir kan ve benim grubum değil.
Редкая тактика для сторожевой собаки, но вполне эффективная.
Bir bekçi köpeği için alışılmamış bir taktik ama etkili.
Это редкая способность. Поэтому я прощаю тебя.
Senin gibiler az olduğundan seni affediyorum.
Блюдо из оленины - вещь дорогая и редкая, но вместе с кониной получилась интересная смесь.
Geyik türlüsü, az bulunan, lezzetli bir yemektir. At etiyle karışınca ilginç bir karışım olmalı.
Очень редкая и очень красивая.
Çok ender ve çok güzel. Şuna bak.
Очень редкая вещь.
Aşırı derecede nadir bulunan bir şey.
Редкая машина Действительно редкая
- Sınırlı üretim. - Haklısın abicim!
Можно подумать, это редкая для меня ситуация
Sanki sen varken olmuyor da.
Это редкая книга.
Çünkü özel bir kitap.
Это редкая архивная копия фильма.
Evet, nadir bir kopyasını gösteriyoruz.
И гнала ее прочь не редкая прозорливость обвинителей, но длинная мощная рука исполнительной власти.
Mahkemeden mahkemeye atıldı ve sefil duruma düşürüldü. Üstelik karşı tarafın büyük hukuki zekası tarafından değil. Ancak yürütme makamının uzun ve güçlü eli tarafından.
Но машинка редкая... А редкие штучки дорого стоят.
Biliyorum, ama bu araba az bulunur ve az bulunan şeyler, pahalı olur.
Адвокат по уголовным делам - профессия редкая.
Ceza Hukuku gerçekten nadir bir uzmanlık alanıdır. Muhtemelen ben daha ziyade...
А ведь она довольно редкая.
Bu çok nadir bulunur.
Это редкая возможность изучить, насколько возможно, технологию боргов.
Bu, Borg Teknolojisini öğrenebilmek için... eşsiz bir fırsat.
Очень редкая. И очень сильная.
Çok nadir ve çok güçlüdürler.
{ C : $ 00FFFF } Редкая встреча.
Siz ona rakip bile olamazsınız!
На вид не такая уж она и редкая.
Nadir bir hayvan gibi durmuyor.
Ты удивительная, редкая женщина, я тебя знаю.
Bence sen olağanüstü bir kadınsın.
Это редкая китайская ваза.
Ender bulunan bir Çin vazosudur.
Редкая и смертельная болезнь, если не лечится в течение 24 часов.
Vegan LCM hastalığına yakalandı. 24 saatte tedavi edilmezse öldüren ender bir hastalık.
Очень редкая самурайская авторучка, подарок Императора Хирохито...
İmparator Hirohito'nun hediyesi.
У меня редкая болезнь, мистер Поркел.
Çok nadir görülen bir hastalığım var Bay Porkel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]