English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Р ] / Решил зайти

Решил зайти translate Turkish

133 parallel translation
Решил зайти, слышал, ваша девочка попала в... Ой!
Geçerken uğradım, duydum ki küçük kız fırtınaya yakalanmış...
Я решил зайти сюда до отъезда профессора.
Profesör ayrılmadan bunu size anlatmaya mecbur hissettim kendimi.
- И ты решил зайти?
- Bu yüzden sen de uğrayayım dedin?
Мы говорили о тебе... и я решил зайти поздороваться.
Senin hakkında konuşuyorduk, Ve neden gelip bir selam vermiyorum ki dedim kendi kendime.
Прочитал на стекле адрес, решил зайти.
Ben cama yazılı adresi okudum ve damlamaya karar verdim.
Простите, коллега, услышал шум, решил зайти.
Affedersin dostum, yaygarayı duydum ve bir bakayım dedim.
- Да, решил зайти.
Bir lokma bir şey belki.
- Услышал, как вы на гармонике играете, решил зайти поздороваться.
Müziğini duydum, merhaba demeye geldim.
Я проезжал мимо, решил зайти.
- Buralardaydım...
хочу примерить эти кеды. решил зайти.
Evet, bu model spor ayakkabıda var mı? Buralardaydım, uğrayayım dedim.
Я шел с работы и решил зайти к вам.
İşten eve giderken bir uğrarayım dedim.
Я услышал, что Вы будете здесь. И вот я решил зайти и поблагодарить Вас.
Neyse, burada olduğunuzu duyunca gelip söyleyeyim dedim.
Вот решил зайти, посмотреть, как вы тут живёте.
Uğrayıp nasıl olduğuna bakmak istedim.
Я просто решил зайти, чтобы извиниться.
Sadece gelip üzgün olduğumu söylemek istedim.
Я уже сменился и иду домой и вот, решил зайти напоследок.
Ben sadece eve gitmek için değiştirmiştim üstümü. Sonra şu son çağrıya da bakayım dedim. Harika.
Я просто, знаете, решил зайти.
Hayır, bir uğrayayım dedim.
Увидел машину Найлса у входа, решил зайти и немного выпить.
Dışarıda Niles'ın arabasını gördüm. Bir şey içmek için geldim.
Устали ждать к коридоре, поэтому я решил зайти.
- Beklemekten sıkıldık, ben de içeri girmemizi sağladım.
- А, с этой карты решил зайти?
Bu konuya gerçekten girmek istiyor musun?
- Проезжал мимо, решил зайти поздороваться.
Sadece geçiyordum. Durup bir selam vereyim dedim.
Я проходил мимо и решил зайти.
Buraya anlık bir kararla uğrayayım demiştim.
Зоопарк был закрыт, и я решил зайти посмотреть на животное сюда.
Hayvanat bahçesi kapalıydı. Buraya bir hayvan bakabileceğimi düşündüm.
Как ты знаешь, я потерял своего еврейского доктора, так что я решил зайти на Потенциальные-мужья-точка-ком, это веб-сайт, где полно качественных парней, как я сам, которые ищут идеального партнёра.
Bildiğin gibi Yahudi doktorumu kaybettim. Kusursuz eşi arayan üstün özellikli erkeklerle, benim gibilerle dolu bir site.
После того, как я чуть не умер второй раз, от шока, я решил зайти и сказать... поздравляю.
Şoktan neredeyse ölmeyi atlattıktan sonra gelip bizzat tebrik etmeye karar verdim.
Я просто проходил мимо и решил зайти.
Geçiyordum, uğradım.
И решил зайти к тебе, спросить как дела твои?
Çıkışta da aklıma bir anda sen düştün. Bir uğrayayım da, bir hatırını sorayım, bir ihtiyacı var mı diyeyim dedim.
Я просто решил зайти по пути домой и забросить работу для Рэнди на следующую неделю.
Eve giderken uğrayıp önümüzdeki haftanın konularını bırakmak istedim.
Я был по близости. И решил зайти посмотреть как продвигается шоу.
Buralarda dolaşıyordum ve uğrayıp şov için hazırlıklarınızın nasıl gittiğine bakmak istedim.
! Ну, мне было неловко, что Питер покалечился, пытаясь починить мою тачку. Поэтому я решил зайти и пожелать ему скорейшего выздоровления.
Peter arabamı tamir etmeye çalışırken sakatlandığı için üzüldüm, kendisini ziyaret edeyim dedim.
Ничего. Решил зайти, навестить вас.
Sadece seni görmek istedim.
Я рада, что ты решил зайти.
Bu sabah gelmene çok sevindim.
Вот, решил зайти, поесть вам принес.
Sizi kontrol edip biraz yemek getireyim dedim.
"поэтому я решил зайти и сказать, что я люблю вас вот настооо лько."
O yüzden sizi bu kadaaar sevdiğimi söylemeye geldim.
Она хочет пойти за покупками, я решил ей помочь.
- Alışveriş istedi. Yardım ediyorum.
ак добрались мы до этих мест, јбдулла решил уйти за границу, а гарем, стало быть, в расход, чтоб никому не досталс €.
Bu bölgeye ulaştığımızda, Abdullah burayı terk etmeye ve haremindekileri öldürmeye karar verdi. Böylece başka hiçbir erkek onlara sahip olamayacaktı.
Ты решил выйти из игры, и за это убили Аманду?
Bu işi sen yaptıysan neden Amanda'yı öldürdüler? Neden seni değil?
Мои планы на сегодня рухнули, поэтому я решил сегодня зайти.
Bu geceki planlarım değişti. Bir uğrayayım dedim.
Я просто решил зайти, проведать своих девчонок.
- Genelde. Kızlarımı görmek için geleyim dedim.
- Я тут был неподалеку, решил вот зайти, повидать маму.
Buradan geçiyordum. Durup, annemi bir göreyim dedim.
Я решил по-философски подойти к вопросу, что значит быть человеком - год за годом.
Yaklaşımım bir hayli felsefiydi. Yıllar yılı insan olmak hakkında...
Вместо этого, я решил пойти за город, чтобы разобраться в себе. Я подумал :
Onun yerine, düşünmek için köye gitmeye karar verdim ve aklıma şu geldi :
Френиси, я не понимаю почему ты решил, что мы можем просто зайти в кабинет Спенглера и найти там секс-слайды.
Francis, Spangler'ın ofisine... öylece girip seks slaytlarını bulabileceğimizi... nasıl düşünüyorsun bilmiyorum.
Внутренняя служба взялась за наш отдел, и Хэп решил пойти на сделку.
İç işleri üzerimize gelmeye başladı ve Hap, onlarla bir anlaşma yapmayı planlıyordu.
Решил вот зайти сюда и узнать, может, моя прежняя работа...
Buraya geleyim ve eski işime bir bakayım dedim.
Но после того, как один из горожан решил прийти, пришли и все остальные, чтобы потом никто не шептался за чьей-то спиной.
Ama biri gelirse diğerleri de onun peşinden gelebilirdi. Böylece kimse kimsenin arkasından konuşmazdı.
Так что я решил попросить ее руки. Даже зная, что есть небольшой риск, что Сьюзен жива, она согласилась выйти за меня.
Bu yüzden az da olsa Susan'ın hayatta olması ihtimaline rağmen bu riski göze almasını ve benimle evlenmesini istedim.
Так что решил рискнуть и зайти.
Şansımı deneyip uğrayayım dedim.
Просто проходил мимо и решил к вам зайти.
Uğrayıp binamıza hoşgeldiniz demek istedim.
Я решил пойти за вами, и сейчас я в затерянном мире гигантов.
Siz çocukları izlemeye karar verdim ve kendimi kaybolmuş devler dünyasında buldum.
Так что я решил пойти в универсам и сам его собрать за 100 баксов.
Sanırım, bir ikinci el satışına gidip, 100 papele kakalamaya çalışacağım.
Мои родители не смогли найти Мишку, поэтому я решил взять быка за рога.
Annemler Ayıcık'ı bulamayınca sorunu kendim hallettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]