English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Самой

Самой translate Turkish

10,372 parallel translation
Если хочешь выжить в этом мире, тебе нужно начинать самой о себе заботиться, потому что никто не будет делать это за тебя.
Bu dünyada hayatta kalmak istiyorsan başının çaresine bakmaya başlaman lâzım. Çünkü kimse seni düşünmez.
В самой свободной упряжке.
Birlikte falan değiliz.
Я говорю об эльфиских камнях, самой сильной магии Четырех земель, последней надежде эльфийский расы.
Elf Taşlarından bahsediyorum Dört Kara'daki en güçlü büyüye sahip şeyler Elf ırkının son umudu.
Маркос, кого ты считаешь самой красивой женщиной?
Marcos, sence en güzel kadın kim?
Храброе лицо самой несчастной дочери.
Mutsuz bir kızın cesur suratını.
Чтобы я сказал тебе выпороть себя самой жёсткой плёткой и заставил носить власяницу?
Kıl fanila misali zorluk çekmen için dokuz kamçılı kırbaçla kendini kamçıla dememi mi istiyorsun?
Мы заново опросим жертв этого дела, начиная с самой первой.
Bu davadaki bütün asıl kurbanlarla tekrardan görüşeceğiz ilk kişiden başlayarak...
Может у нее самой спросить?
Ne istediğini kendisine sor.
Но это против самой ее природы.
Ama bu kendisiyle ilgili inandığı her şeyi kirletiyor.
Они будут вместе до самой её смерти.
Ölene kadar birlite olacaklar.
Так что это желание самой Джанель...
Bu hem Janelle'le, hem de istediği şeyle ilgili.
- Да. - Как бы мне самой дерьма не хлебнуть.
Bunun için birkaç bok yemek zorunda kalabilirim.
- Да бросьте, у нее рыльце в пушку до самой жопы.
O kadın tabii ki suçlu.
Зверь восстал с самой Святой Земли.
İblis, kendi Kutsal Toprak'ında doğacaktır.
Бог определяется не доводами, но самой жизнью.
Tanrı muhakemeyle kavranmaz evladım, hayatla kavranır.
Вы будете самой красивой.
En güzel kız sen olacaksın.
Я стала для себя самой! Я прокляла
Hayatta nefret, korkuda aşk buldum.
"и она знает, как дать ее самой."
" Nasıl seveceğini de bilir.
И какой самой важной вещи каждый хороший король должен научится, как только будет способен?
Her kralın en kısa sürede öğrenmesi lazım olan en önemli şey neydi peki?
Особенно в деле о престарелых, для которых этические принципы о навязывании услуг были созданы самой Американской ассоциацией юристов.
Özellikle de teşvik konusunda kılavuz ilkelerini bizzat Baro'nun yazdığı yaşlılarla ilgili bir davada aksi düşünülemez.
Пора мне стать самой себе боссом.
Artık kendi işimin patronu olma zamanı geldi.
И от следов избавиться куда сложнее, чем от самой женщины.
Ve bu izleri yok etmek, kadını yok etmekten daha zordur.
Вы вернули меня к жизни... чтобы самой спастись?
Beni, seni kurtarmak için mi geri getirdin?
Она сделает мне чепчик как у нее самой, если мы поможем.
Ona yardım edersek bana kendisininki gibi bir bone yapacak.
Просто Ли всегда была самой сильной.
Demek istediğim ; Lee her zaman güçlü olan kişiydi.
против людей, общества, против самой жизни.
İnsanlara karşı, topluma karşı, hayatın kendisine karşı.
Я здесь, чтобы самой баллотироваться от 30-го округа и хочу, чтобы вы возглавили мою кампанию.
30. Bölge için yarışmak için buradayım ve kampanyamı yönetmeni istiyorum.
Может, вам следует самой с ним поговорить.
Belki de onunla konuşmalısınız.
Это наш самый популярный товар. У самой таких два.
Mağazamızın en çok satan parçası.
Я вот так говорю а у меня самой, как у любой другой девушки в городе, те же самые амбиции, но...
Şu an böyle konuşuyorum falan ama aslında şehirdeki kızlardan bir farkım yok. Hırslarımız aynı.
К сожалению, у самой красивой женщины, с которой я здесь познакомился, уже есть приятель.
Ne yazık ki, bu şehirdeki en güzel kızın bir erkek arkadaşı var.
Жена - не машина, ты же не продаёшь её через несколько лет ради самой последней модели.
Eşin arabaya benzemez. Onu son modeliyle değiştirip, kiralayamazsın.
Это называлось "клубным обществом", и Бобби Дорфман был в самой его гуще.
Bobby Dorfman'ın ünü artınca sosyete topluluğu da mekânı doldurmaya başladı.
Лямки длинее, чем само платье.
Kayışı elbiseden daha uzun.
Само собой разумеется, что работа которую мы здесь делаем была бы невозможна без поддержки фонда Уэйнов.
Söylemeden edemeyeceğim, burada yaptıklarımızı Wayne Girişimcilik'in desteği olmadan başaramazdık.
Работа, которую я делаю здесь очень важна и слишком критичная, но, к счастью, решение напрашивается само.
Burada yaptığım iş çok önemli ve kritik durumda neyse ki çözüm kendisini gösterdi.
- Само собой, болеют за вас. Вот только...
- Seni destekliyorlar, ama...
Как-то само пришло в голову.
İçimden geldi.
Когда вам будет комфортно, все получится само собой. Тренируйтесь почаще.
İlk olarak rahat ol sonra hepsi doğal olarak geliyor, bir sürü pratik yap.
Само собой. Я читаю ваши статьи.
Makalelerini okudum.
Само собой. Только постоянный наплыв полиции в больницу проходит незамеченным.
Fakat polislerin hastaneye sürekli girip çıkıyor olması gözünüze çarpmadı sanırım.
Само сожаление во плоти.
Sen boktan adamın tekisin, değil mi?
Если ты попытаешься наебать прошлое, прошлое само наебёт тебя.
Geçmişi allak bullak edecek bir şey yaptığında geçmiş de seni allak bullak ediyor.
Пожалуй, я до сих пор сама себе не разрешала думать об этом, но теперь мне открылась ужасная правда, что само существование Фрэнка зависело от того, что
Belki de bunu düşünmek için şu ana kadar kendime izin vermemiştim. Ancak korkunç bir bilgiyle karşı karşıya gelmiştim. Frank'in varlığı artık Jack'in en azından bir yıl daha yaşamasına bağlıydı.
Само собой.
- Tabii ki.
Ты само совершенство.
Kusursuzsun.
- Да, само собой.
- Aynen, ben de çok beğendim.
Само собой, вместе с элитой пришли и таблоидные скандалы.
Magazin skandalına imza atan ünlüler de gelmişti tabii :
И, само собой, здесь было множество живописных партнёров Бена части которых было предназначено оказаться на первых полосах таблоидов истекая на тротуаре кровью вследствие черепной вентиляции.
Ve tabii ki, Ben'in çok sayıda renkli iş arkadaşı da oradaydı. Bazıları kafatası kırıkları sonucu kaldırıma sızan kan yüzünden gazete manşetlerine çıkmaya mahkûm olmuşlardı.
Мне стало нравиться само печенье.
Aslında yulaflı şeylere karşı ilgim artmaya başladı.
Не верится, что я с самой красивой девушкой в городе.
Ben de şehirdeki en güzel kızla yürüdüğüme inanamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]