Сарай translate Turkish
8,291 parallel translation
Я сбегал в сарай и добыл кой-чего, чтобы ты могла отвлечься.
Depoya gittim ve seni başının halini düşünmekten alıkoyacak bir şeyler buldum.
Шесть месяцев назад сарай выглядел иначе.
6 ay önce ahır böyle görünmüyordu.
И, Сара, у нас были встречи все выходные для улаживания ситуации.
Sarah, durumla ilgilenmek için hafta boyunca toplantılar yaptık.
Сара, я просто..
Sara, sadece...
Сара ничего не знает об отслеживающих чипах, не так ли?
Sara takip çiplerini bilmiyor değil mi?
Но Сара была там внизу очень долго.
Ama Sara uzun bir süre aşağıda kalmış.
Сара из отеля "Джейн", пишет
Jane'deki Sara diyor ki :
Так, во-первых, Сара Джессика Паркер цыпа,
Öncelikle, Sarah Jessica Parker çok tatlı.
Сара Мейерс?
Sarah Meyers?
Сара?
- Evet.
- Сара?
Onunla tanışmadığını söylemişti.
Давай, Сара, отвечай застолье - это, конечно, впечатляет, но я рекомендую более свободный шведский стол
Haydi Sara, aç şu telefonu. Masada yemek etkileyici ama yılbaşı gecesi için daha rahat, açık büfe bir sunum tavsiye ederim.
- у меня проблемы с композицией - организатор Сара.
Açmadan önce şurada, şu şekilde durabilir misin? - Kompozisyon kötü oluyordu. - Sara Organizasyon, buyurun?
Здравствуйте Сара, это капитан Шэрон Рэйдор, полиция ЛА
Sara, ben Los Angeles Polisinden Başkomiser Sharon Raydor.
Хорошо, Сара
Aferin, Sara.
Сара
Sara.
- Сара у нас. Она цела и невредима - о, хорошо
- Sara'yı aldık, yaralı değil.
Капитан, Сара говорит, что Брэд определенно в доме, снимает всё вокруг и она не видела заложников
Başkomiser, Sara diyor ki Brad kesinlikle evdeymiş ve her şeyi çekiyormuş. Başka bir rehine görmemiş.
Сара, что ты нашла?
Sara, ne buldun?
Сара.
Sarah. Ellen.
Сара мертва. Благодаря тебе.
Sara ölmüştü.
И Малкольм прав - - Я не знаю будет ли Сара такой, как прежде.
Ve Malcolm haklı- - eğer işe yararsa Sara nasıl biri olur bilmiyorum.
Сара?
Sara?
Сара!
Sara!
Сара, всё хорошо.
Sara, geçti.
Папа, это Сара.
- Baba, Sara'dan bahsediyoruz.
До сегодняшнего вечера я не понимал, как это всё связано, но эта женщина говорит на арабском, как Сара.
Sonra bu kadın orta doğu dili konuştuğunu söyledi.
Сара...
Sara...
Сара – сама не своя.
Sara kendinde değil.
Поверить не могу, что Сара могла так поступить.
Sara'nın böyle bir şey yapabileceğine hala inanamıyorum.
Это не Сара.
Sara değil bu?
Сара...
Ah, Sara, o...
Сара была мертва.
Sara ölmüştü.
Сара умерла задолго до того, как ты переехала к Лорел, она точно знала, в какой ты палате.
Sara, sen Laurel'la birlikte gitmeden çok önce ölmüştü ve seni bulmak için hastanede tam olarak hangi odaya bakacağını biliyordu.
Думаешь, Сара чувствует Тею?
Ne yani, Sara'nın bir şekilde Thea'yı hissettiğini mi düşünüyorsun?
Нет, Сара!
Hayır, Sara!
Как Сара?
Sara nasıl?
Сара не была...
Sara hiç- -
Сара, стой!
Sara, kes şunu!
Сара!
Sara.
Сара... нажестила с охранником.
Sara işte, onun... Güvenlik görevlisiyle bir sorun oldu.
Моя дочь Сара вернулась, но не совсем.
Kızım Sara geri döndü, ama her şeyiyle değil tabii.
Послушай, Сара, контроль – нелегкая задачка.
Dinle Sara. Bunu kontrol etmek kolay olmayacak, tamam mı?
Но Сара... Ты только вернулась.
Ama Sara, daha yeni döndün.
Сара, необязательно уходить.
Sara, gitmek zorunda değilsin.
Уолт Мартин, Калеб Пит, Сара Тран - для них тоже лучше?
Walt Martin, Kaleb Peat, Sarah Tran... Onlar için de iyi miydi?
Они знали, что Сара Тран - коп под прикрытием?
Sarah Tran'ın gizli polis olduğunu biliyorlar mıydı?
Уолт и Калеб знали, что Сара Тран работает под прикрытием?
Walt ve Kaleb, Sarah Tran'in gizli polis olduğunu biliyor muydu?
Сара.
Sarah.
Сара Липпман.
Sarah Lippman.
Сара была счастлива как никогда.
Sarah hep olduğundan daha mutluydu.