Сексизм translate Turkish
82 parallel translation
Почему орать - это сексизм?
Neden cinsiyetçi diye bağırıyorsun?
Долой сексизм!
Cinsiyet ayrımına son!
- Угу. Какой то сексизм получается, вам не кажется?
Biraz cinsiyet ayrımı gibi, sana da öyle gelmiyor mu?
- Сексизм.
Cinsiyet ayrımcılığı.
В моей жизни она единственная женщина, но это вовсе не сексизм.
Neredeyse hayatımdaki tek kadındı.
Это не сексизм.
Cinsel ayrımcılık değil.
Это не сексизм, я просто подумал, что ты наверное отходишь от стресса.
Eski gayler. Tıpkı senin gibi, Kyle. Doğru?
Это шифр, означает "не мужской". И это все тот же сраный сексизм, с которым я боролась, пока была лейтенантом.
"Erkek-olmayan" anlamında bir koddur, ve ben görevdeyken katlanmak zorunda kaldığım aynı cinsiyet ayrımcılığı zırvalığıdır.
Это же она засудила ту футбольную команду за сексизм, и выиграла дело, а теперь она глава Би-Эйч-Ди-Ар Индастриз.
Şu futbol takımını toplu seks nedeniyle mahkemeye verip kazanan kadın var ya artık BHDR Industries'in CEO'su olmuş. Hadi. Ha tamam.
Это расизм и сексизм.
Irkçılık var. Cinsiyet ayrımcılığı var.
Пусть это сексизм и расизм, но до чего же очаровательно!
Pekala, Irkçı olabilir, Cinsiyet ayrımcı olabilir ama, çok güzel.
Оказывается наш календарь - это просто сексизм.
Tam da Jen takvimin nasıl yanlış anlaşılabileceğini anlatıyordu.
Ты сказала, это сексизм!
Ama yanlış anlaşılabileceğini söylemiştin!
Сексизм?
Yanlış anlaşılacakmış!
Это сексизм!
Bu ne seksistlik!
Нельзя подойти к женщине и сказать, что её футболка неуместна отвлекает тебя или что ты там ляпнул. Это сексизм! - Полнейший сексизм.
Bir kadına gidip kıyafetinin uygunsuz olduğunu ya da dikkatini dağıttığını söyleyemezsin.
- Это сексизм.
- Cinsiyet ayrımı yapıyorsunuz.
Что за сексизм.
Bu cinsiyet ayrımcılığı!
После "горячей мамы" или "горячего мужа" это не смешно. Это сексизм и богохульство!
"Makat mı, mahatma" yarışması komik değil, olsa olsa terbiyesizliktir!
Даже в Юте, только мужчины добиваются того, чтобы иметь больше чем одного супруга, что я расцениваю как сексизм в высшей степени.
Pekala, Utah'da bile, sadece erekeklerin birden fazla eş almaya hakkı var, Ki bunun son derece seksist olduğunu söylemeliyim.
Впервые сексизм сделал меня голодным. но она что-то.
İlk defa cinsel ayrımcılık karnımı acıktırdı, ama gerçekten güzel.
Каким образом это сексизм?
Bunun neresi cinsiyetçilik?
Я ответил, что это сексизм.
Onlara cinsiyetçi olduklarını söyledim.
Это сексизм.
Seksus bir durum var burada.
- Что такое "сексизм"?
- Seksus da nedir Muharrem Bey, ne diyorsunuz siz?
Это сексизм какой-то.
Biraz ayrımcı oldu bu.
"Кто тут настоящая первая леди?" Сексизм.
"Sıradaki Başkan eşi kim?" Cinsiyetçi zırva.
Никому не кажется что это сексизм?
Hiç kimse bunun cinsiyet ayrımcılığı olduğunu düşünmüyor mu?
Это такой сексизм. Это просто, потому что я - женщина.
Bu çok cinsiyetçi bir tutum Sadece kadın olduğum için.
Честно говоря, это... сексизм.
- Açıkçası, bu biraz... cinsiyetçi.
Как это сексизм?
- Nasıl cinsiyetçi oluyor ki?
Слушай, это не сексизм.
Bu cinsiyet ayrımcılığı değil.
Пытаться защитить того, кого ты любишь - это сексизм?
Sevdiğim birisini korumaya çalışmak cinsiyet ayrımcılığı mı yani?
В своей статье вы очень подробно рассматриваете сексизм, с которым столкнулась Дюрант в начале своей карьеры.
Hazırladığınız özgeçmişte Durant'ın kariyerinin başlarında karşı karşıya kaldığı cinsiyet ayrımı konusunda önemli detaylar aktarmışsınız.
А, ну да. Вам не кажется что это сексизм?
Cinsiyetçi bir söz değil mi sence de?
Сексизм, расизм, классовая борьба? Да, вы определенно уникальны, Герр Кушемски.
Hiç şüphe yok ki, benzersiz birisiniz Herr Kusiemski.
Пять... Это сексизм и оскорбление.
Cinsiyetçilik yapıyorsun ve hakaret ediyorsun.
- Или сексизм и идиотизм...
- Seksist ve aptala ne demeli?
Я думаю это невероятный сексизм с твоей стороны
Bence çok cinsiyetçi yaklaşıyorsun.
Подчеркнул его сексизм.
Cinsiyet ayrımcılığını vurgulamamı.
Он боится, что отстает, но он не может критиковать Крестиву за сексизм, потому что потеряет женские голоса.
Durumunun iyi olmadığından endişe ediyor,... ancak kadınlarla birlikte olup kendisine zarar vermeden Kresteva'nın negatif cinsiyet ayrımcılığıyla devam edemez.
Коррупция, жестокость, сексизм.
Yozlaşma, vahşilik ve cinsiyet ayrımı vardı.
Невероятный сексизм.
Son derece cinsiyetçiydi.
Карен права — она взбесится, скажет, что это мерзость, сексизм и всё такое.
- Tamam. Karen haklıydı. Annem kafayı yer ve bunun kadın düşmanı, iğrenç bir şey olduğunu düşünür.
Это сексизм.
Bu cinsiyetçilik.
Доброжелательный сексизм, Дон.
Pozitif ayrımcılık yapıyorsun, Don!
- Раян, мы докажем сексизм.
- Rayna, ayrımı kanıtladık.
И это точно сексизм.
Ve bu kesinlikle cinsiyetçi.
Сексизм в бизнесе?
İş dünyasında cinsiyetçilik?
И не включай сексизм и мерзость.
Kadın düşmanlığı ve kabalık da yapma lütfen.
- Сексизм.
- Cinsel ayrımcılık.