Творчество translate Turkish
156 parallel translation
Его отказ продолжить творчество и отъезд в Африку...
Yazmayı reddedişi ve Afrika'ya gidişi.
Тело живо. А творчество я оставляю для себя.
Birim yaşar, yaratıcılığı kendime ayırdım.
Для жизни Тела необходимо творчество.
Yaratıcılık, Birim'in sağlığı için gerekli.
Его творчество весьма многообразно.
Eserleri büyük bir çeşitlilik gösteriyor.
Мы считаем, что его творчество заслуживает внимания, и поэтому хотим собрать все его картины.
Çalışmasının dikkate değer olduğu kanaatindeyiz ve bu yüzden tüm resimlerini bir araya getirmek istiyoruz.
Когда в стране контролируют творчество, это плохой знак.
Ve bir ülkede sanatçılar bile kontrol ediliyorsa, bu kötüye işarettir.
Я усердно изучал творчество Блэйка на протяжении нескольких лет и абсолютно не согласен с вашей оценкой его гениальных трудов.
Blake üzerinde, birkaç yıI boyunca oldukça titiz bir şekilde çalıştım. ve onun dehasına biçtiğiniz değeri kesinlikle onaylamıyorum.
Однажды жена заявила мне, что за последние пятнадцать лет мое поэтическое творчество вдохновлялось исключительно тем периодом нашей совместной жизни, когда мы только знакомились друг с другом.
Bir gün, karım geçen 15 yıIın hesabını çıkardı,... Bir şair olarak eserlerimi, tamamen birbirimizi keşfettiğimiz... zaman diliminde vermişim.
Разберите творчество одного из малозначительных английских поэтов.
Az bilinen bir İngiliz şairinin bir değerlendirmesi.
ДЖЕК : Нет тут моста. Чертово доколумбийское творчество.
Allah Eski Kolombiya sanatını kahretsin.
Иногда те порывы, что подвигают безумца на убийство..... подвигают других на высокое творчество.
Bazen belirli bir dürtü, hasta bir insanı..... ne kadar yaratıcı olduğunu göstermek için cinayete itebilir.
Ранее творчество мне было по душе.
Eski albümü Borderline'ı severdim.
Я отвечаю за творчество.
Yaratıcı olan benim.
Мне кажется, что творчество Роберта... это один из самых уместных социальных портретов... нашей эры... затрагивающий все проблемы от политики... секса, наркотиков, религии... до изобразительных искусств.
Robert'ın işlerinin bir dönemin politikayla, seksle, uyuşturucuyla dinle, güzel sanatlarla alakalı sorunlara dokunan çok yerinde sosyal portreler olduklarını hissediyorum.
Сюжетные линии своими корнями явно уходят в творчество Диккенса.
Hatta içindeki entrikalar kesin Dickens tarzı.
Какой-то шарлатан украл "Зигги" и выдал за свое творчество. Я могу это доказать.
Şarlatanın tekinin "Ziggy" i çalıp kendisininmiş gibi gösterdiğini ispatlayabilirim.
Я изучала ваше творчество в университете.
Üniversitedeyken sizi araştırmıştım.
Но комментировать творчество самого Невилла Моргана было как-то неприлично.
Ama Neville Morgan, hatasını düzeltebileceğiniz bir adam değildi. Merhaba.
И мы как-то завели разговор в маленьком кафе. Ну, о том, творчество каких художников было оценено только после их смерти.
Ve bir gün kafede tartışıyorduk... yaklaşık kaç sanatçının ölümünden sonra değeri anlaşılmış diye.
Он повышает выносливость и сексуальное творчество.
stamina ve seksüel yaratıcılık garantili.
Т-ты бросаешь меня или моё творчество?
Beni mi terk ediyorsun? Yoksa sanatımı mı?
Ты знаешь, как мне нравится детское творчество.
Performanslarınızı izlemeyi ne kadar sevdiğimi bilirsiniz.
Эта книга - серьезный взгляд на его творчество и основные идеи. Это позитивистский гротеск.
Bu kitap, yüzyılımızın geleneksel erkeklik kavramında açtığı yaraların... çok çarpıcı bir algılamasl.
Лечение искусством, творчество.
Sanat terapisi, yaratıcı ifade.
А теперь ты хочешь, чтобы я доставлял твое "творчество"?
Şimdi de kalkmış sana taşıyıcılık yapmamı mı istiyorsun?
Ужас вдохновил тебя на творчество?
- Terör yaratıcılığını mı artırdı?
- Это похоже на творчество Томаса Харви.
- Emily Dickinson'ı hatırlatıyor.
Изабель хотела всё творчество Рембо держать под контролем.
Isabelle, Rimbaud'nun çalışmasına kontrol etmeye devam etti.
Видите ли, товарищ старший прапорщик, если верить доктору Фрейду любое художественное творчество - это сублимация подсознательных инстинктов человека.
Yoldaş teğmenim. Sanırım Freudcusunuz? Her resmin bilinçaltındaki güdüleri gösterdiğini bilirsiniz.
Он весь такой плавный и блестящий, не темный и тяжелый, как ранее творчество.
Pürüzsüz ve parlak. Öncekiler gibi ağır ve iç karartıcı değil.
Творчество не главное в жизни.
Hayat yaratıcı olmak demek değildir.
А кто выплачивает им гонорар за их творчество?
- Telif haklarını kim ödüyor?
"потому что ты вложил в них сою душу и творчество."
"Çünkü tüm yaratıcılığınızı buna koymuşsunuz."
На твое творчество влияет деконструктивный стиль.
Çok yaratıcı bir akımdan etkilendiğini düşünüyorum.
Ну, творчество тоже востребовано.
Yaratıcılık geliştirilebilir bir yetenektir.
И творчество, и сознание, - тоже примеры дискретности.
Yaratıcılık ve bilinç de aynı şekilde "devamsızlık" örnekleridir.
Когде человек рисует, он получает удовольствие от того, что дарит своё творчество людям. Не от продажи.
Bir resim yaptığınızda, zevk alırsınız, onu başka insanlara vermekten zevk alırsınız, satmaktan değil.
Тебе завидно, поскольку ты не способен ни на какое творчество
Bence sanata hiç hevesin olmadığı için onu kıskanıyorsun.
Моё творчество.
Sanatımdan.
Уважаемый Отборочный Комитет... Если я буду награждена вашей престижной стипендией... за художественное творчество... я бы употребила деньги... на завершение написания и исследований... моей новой полу-автобиографической пьесы
Sayın Seçme Komitesi sanatsal yaratıcılık için vereceğiniz ödülü alabilirsem parayı yarı otobiyografik oyunumu yazma ve araştırmamı tamamlamak için kullanacağım.
Куснуть творчество женщин, более талантливых и успешных чем он!
Bir sanatçının portresi... başarısız ve kötü huylu, zavallı hayatında tek amacı... kendinden daha yetenekli, daha üretken ve daha ünlü... bayan yazarları yok etmek!
Вы так хорошо знали Эйнджэл - не только ее творчество, но и жизнь...
Onu çok iyi tanıyorsun. Yalnızca eserlerini değil, hayatını da biliyorsun.
Придет день, когда мое творчество прославится настолько, что люди скажут не "говорите со мной по-французски", а "говорите со мной на языке Мольера"!
Gün gelecek, eserlerim öyle ünlü olacak ki insanlar, "Fransızca konuş" yerine "Molière'in dilinde konuş" diyecekler.
Народное творчество. Регион Мярьямаа.
Bu Marjamaa bölgesinden.
Подумай о тех, кто "обслуживает" ваше творчество. А?
Bir de emeğinin karşılığını alamamayı düşün.
Если быть честным, я немножко волновался о том, как я буду выглядеть на фоне этих трёх, поэтому я немного изучил творчество Кандинского.
Açıkçası o üçünün arasında ayakta kalabilme konusunda endişeliydim. Ben de Kandinsky'yi biraz araştırdım.
Мама хотела продать свой столовый гарнитур, так что я только поставил ручку на бумагу, и излил мое творчество.
- Hallediyorum. Şuna bakın. Yazım yayınlanmış.
Он убивает творчество, убивает мастерство.
Yaratıcılığı öldürür, sanatı öldürür.
- Письменное творчество.
Kreatif yazı.
Его творчество, как и личная жизнь привлекали внимание японского общества.
Hem kişisel yaşamı hem de sanatsal eserleri halk tarafından çok yakından takip edildi.
Прошло много лет, прежде чем творчество вашего брата поняли.
Bunu anlayamadım.