Теряя translate Turkish
91 parallel translation
Не теряя ни минуты, посади его в лодку.
Kayiga gitsin.
Ночь тает, и время пришло бродить, теряя покой, в тени стены городской,
Yeni bir şarkı doğuyor. Gözlerin, gülüşün, ellerin ile ilgili bir şarkı.
Может быть, вы так уверены в себе, что можете всё пропускать через себя, при этом ничего не теряя.
- Belki kendinden çok eminsindir. Belki hiçbir şeyi kaybetmeden her şeyi anlıyorsundur.
Найденный след оказался ложным, и теряя надежду, я падал духом.
Çıkmaz yol. Yanlış umutlar bu beni çaresiz kılıyor.
На Земле так много растений, что есть риск считать их обычными, теряя из виду всю тонкость и эффективность их замысла.
Ağaçlar çok özenle yaratılmış olup, bunların ortamdan yokolmalarını düşünmek korkunçtur.
Почти всё, что может делать девушка, не теряя свои хорошие английские манеры и репутацию была фотомоделью, танцовщицей, секретаршей.
Bir kızın yapabileceği neredeyse herşeyi. İyi İngiliz terbiyesini ve itibarını kaybetmeden. Modellik, dans, sekreterlik.
Я знаю, о потере времени, даже теряя лет.
Vakit kaybetmeyi, hatta seneler kaybetmeyi bilirim.
Я всегда думал, что бог учит нас продолжать, не теряя надежды.
Tanrı'nın, mantıklı davranıp, hayat savaşı vermemizi istediğini düşündüm.
Скайуокер вращается, теряя контроль!
Skywalker'ın aracı kontrolden çıkmış bir şekilde dönüyor!
Не ходи, теряя деньги.
Paranı kaybetme.
И пока ты тут угрожаешь, теряя время, вламываясь через окна твои девочки окрашивают город красным, красным, красным. - Где?
Sen burada tehditler savururken ve zamanını harcarken, camları kırarken senin kızlar dışarıda şehri kırmızı, kırmızı, kırmızıya boyuyorlar.
Джен, просто доверься мне. Парень непременно тебя отыщет, а когда он это сделает, не теряя времени, бросайся ему на шею. Хорошо?
Jen, bana güven, tamam mı?
И потом она ушла, не теряя своей веры.
Sonra hiç azalmayan inancıyla vefat etti.
Агент Малдер раскрыл это дело не теряя времени.
Ajan Mulder o davayı kapatmak için boşa zaman harcamadı.
Это помогает милым туристкам, таким, как ты расслабиться, не теряя способности бодрствовать и заниматься со мной интенсивным сексом без чувств вины.
Senin gibi güzel turistlerin gevşemesini ve gece boyunca uyanık kalmasını engellemeden suçluluk duymasına yol açmadan benimle sevişmesini sağlıyor.
Видишь я прибыл сюда не теряя ни минуты.
Buraya gelmek için hiç vakit kaybetmedim.
А пресытившись девочками... Он, не теряя времени, завалил мальчишку.
Ve kızlardan bıktığı zaman bir oğlanı becermek için vakit kaybetmedi.
И забыть, кого любим, теряя ее?
Ve benim asker kıyafetim yırtılmış
Теперь ты понял, что чувствует человек, теряя то, что любит.
Sevdiğin bir şeyi kaybetmek neymiş şimdi anlıyorsun.
- Действовать, не теряя ни секунды.
- Her saniyeyi değerlendirmeliyiz.
Не теряя ни секунды, я взвалил... 12 бедных солдатов себе на спину и собственноручно вывел их из гор.
Hemen zaman kaybetmeden 12 zavallının hepsini sırtıma aldım ve tek elimle onları dağdan aşağıya güvenli bir şekilde taşıdım.
Теряя уклон, реки снижают скорость и теряют свою разрушительную силу.
Arazi düzleştikçe nehirler yavaşlar ve yıkıcı, aşındırıcı güçleri azalır.
Мы выпустим вирус на улицы, не теряя из виду главную улицу, Уолл-стрит.
Artık büyüyoruz. Artık sokaklara çıktık yürüyoruz, hangi sokak mı?
Теряя контроль ] Новое поколение просто копирует всё из Интернета.
Yeni kuşak, internetten bir şeyler kopyalıyor.
Теряя многих
* Bu yolda kaybımız *
Вот, что мы будем делать : Разбиваемся на пары. Не теряя своего партнера из виду мы должны прочесать район в радиусе шести километров.
Yapacağımız şey şu, ikişer kişilik takımlara ayrılıp 6,5 km yarı çaplı bir alanı araştıracağız sizlerden istediğim, bu sırada eşinizi gözden kaybetmemeniz.
Теряя людей... ради этого.
insanlar öldü... bunun için.
Анатомия Грей Сезон 4, Серия 15 "Теряя рассудок"
Grey's Anatomy Sezon 4 - Bölüm 15 Aklımı Kaybediyorum
Осторожно, теряя возможности.
İhtiyatlı ve fırsatları kaçırarak.
И Рейзор, ничего не теряя, бросает салагу в последнюю схватку! Ее боевое крещение.
Kaybedecek bir şeyi olmayan Ustura gecenin son oyunu için bir çaylağı oyuna aldı.
Люди умирают от здравого смысла, Дориан, теряя моменты за моментами.
İnsanlar sağduyu yüzünden kaybeder, Dorian o sırada bir fırsat kaçar.
Уже теряя сознание, я увидел его.
Neredeyse boğuluyorken onu gördüm.
Я сражаюсь, теряя одного брата за дрyгим.
Savaştan savaşa koştum. Bir sürü kardeşimi kaybettim.
И угрожающе направился на директора, директор, не теряя времени решил по-тихому слинять, якобы в туалет, в общем, перепугался бедняга.
Sonra yönetmene şöyle bir baktı ve yönetmen de suçlu gibi, süklüm püklüm oradan uzaklaşmaya başladı.
Но давай так, теряя фигуры, нужно будет выпивать, а?
Her taşını kaybettiğinde içki içmeye ne dersin?
Он падал, теряя контроль над телом.
Yalpalıyordu, eline koluna hakim olamıyordu.
Уже теряя сознание, я увидел его.
Boğulmanın eşiğinden dönmenin bunalımını yaşarken, onu gördüm.
- И говорит, как жалкая, полная дура, все еще не теряя веры, а просто всматриваясь в толпу, пока все вокруг обнимаются и встречают друг друга.
ve acınası gibi söylüyor, tam bir salak, onun kaderi asla sendelemiyor, Ve aradan görmeye çalışıyor bütün o kucaklaşmalar sırasında ve bu adamı bekliyor.
Не теряя времени, следующие три дня мы провели в Ла Кинта Инн, и честно говоря, мы не разговаривали.
Sonra da önümüzdeki üç günü La Quinta Konağı'nda geçirdik ve dürüst olmak gerekirse hiç konuşmadık.
Шататься по улицам, теряя сознание?
Sokaklarda gezinip bayılarak mı hayatta kalacak?
Не теряя ни секунды, Грег отвез Эми в морг.
Bi saniye bile kaybetmek istemeyen Greg, Amy'yi morga taşır
* Вот я скромно стою в уголке * я в центе внимания теряя свою веру
O köşedeki benim O sahne ışıklarındaki benim İnancımı kaybederek...
Даже лучшие пилоты не теряя контроля.
Hayır, yüksek seviye pilotlar bile, doku kontrolünü beşinci seferden sonra kaybediyorlar.
Мы не можем рисковать, теряя вас. Вы должны оставаться в бункере.
Sizi kaybetmeyi göze alamayız, sığınakta kalmalısınız.
когда на карте при этом не теряя чести.
Geleceğim ve dostlarım için çıkarlarım gerektiriyorsa mizacıma aykırı davranarak farklı görünmek bir onurdur.
Пробовать снова и снова, не теряя самообладания, не отступая ни на йоту?
Yine yeniden deneyerek, umudunu yitirmeden çok küçücük de olsa geri düşmeden?
Все мы страдаем, теряя близких.
Hepimiz sevdiklerimizi haksız yere kaybettik.
Я хотел бы предложить ему способ оставить свой пост, совсем не теряя достоинства, в это сложное время.
Ona azıcık da olsa gururla bu zor zamanda istifa edip gitmesini öneriyorum.
Энди Рид спустил шанс на таймаут, теряя преимущество, и проигрывает.
Andy Reid molayı zamanında kullanmadı ve maçı kaybettik.
Теряя одну базу за другой под напором армии, борцы за свободу утроили усилия, применяя все более радикальную тактику.
Ordunun vahşice saldırıları karşısında üslerini bir bir kaybeden özgürlük savaşçıları çabalarını arttırdılar ve gitgide daha da radikalleşen taktikler uygulamaya başladılar.
Сомнения, как черви точат нас : и выйти за предел, теряя положение и ранг, кто сможет?
Yaşamın doğal renklerini soldurur. Endişe zayıf düşürür ve derin bir kuyuya iter...