English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Тихому

Тихому translate Turkish

304 parallel translation
В марте – в море Сулу и на восток, к Тихому океану. Я буду ждать его здесь. В апреле, в новолунье.
Mart'ta Sulu denizinde, direk doğuda Pasifik'e girerken onu tereddütsüz bekleyeceğim yer burası.
Наши рекомендации - субмарине нужно пройти... так далеко на север по Тихому океану, как только возможно, до Пойнт-Барроу, и выполнить необходимые замеры радиоактивности.
Bizim hedefimiz, denizaltının, mümkün olursa, Pasific'in kuzeyine ilerlemesi ve Point Barrow'a gidip gerekli radyasyon ölçümlerini yapması.
Обычно, когда грабители провернут дело, они по-тихому делят добычу.
Hırsızlar ganimeti bölüşür ve tartışmazlar.
Но так по-тихому сделаем, бутылку в комнату, раз-два и всё...
Kibar ve sessiz olacağım ; doğruca odama...
Так началось путешествие на север, к тихому месту под солнцем.
Böylece kuzeye yolculuk başladı ; güvenliğe... güneşin ısıttığı yuvamıza doğru.
Всё пo тихому.
Çok kolay bir iş olacak.
Что ж, попробуем выбраться по-тихому.
En azından içeri sessiz girdik.
Я выхлопотал тебе увольнение со всеми почестями, при условии, что ты уйдешь по-тихому.
Sorunsuz gitmen karşılığında sana saygın bir çekilme şansı tanıyorum. Bu olay için üzgünüm.
Ну а теперь, пошла... ... только по-тихому!
Şimdi sessizce gidelim.
И ушла по-тихому.
Sessizce gitti.
Ложись по-хорошему и по-тихому, да?
Sessizce uzanın, tamam mı? !
Его мозги разлетелись по всему Тихому океану.
Pasifik'in üstünde beynini dağıttılar.
Просто сперва мы должны решить : сдаться по-тихому или убить его.
Ama önce olaysız bir şekilde mi teslim olacağız, yoksa onu öldürecek miyiz, buna karar vermeliyiz.
Энди Дифрейн, направляющийся к Тихому океану.
Andy Dufresne Pasifik'e doğru yönelmişti.
Мозги его разнесло по всему Тихому океану.
Beyninin parçaları Pasifik sularına karıştı.
Если мы могли бы наказать его по тихому.
Sessizce cezalandırabiliriz.
Он записал его на видео пару лет назад, по-тихому.
Birkaç yıl önce video kaydı aldırmıştı. Çok gizli tuttu.
Это как если бы Боги психиатрии, завидуя нашим развлечениям по-тихому вмешались и исправили ситуацию.
Psikiyatri Tanrıları bizi özlemiş olacak ki sessizce araya girip, işleri rayına oturttu.
Может, сбежим по-тихому?
Niye dışarı sıvışıvermiyoruz ha?
Соберемся по-тихому.
Tamam mı? Aramızda kalsın.
13-й десантный полк отправляется к Тихому океану на этой неделе.
13. Hava indirme hemen Pasifiğe doğru yola çıkıyor.
Если 101-й наконец будет отправлен к Тихому Океану Вы будете в нём командовать одним из батальонов.
Eğer Pasifiğe gitmeleri gerekirse taburlardan birinin başında sen olmalısın.
Пометки Шуберта - это переход от крика к шёпоту, а не от громкого голоса к тихому!
Schubert'in tarifi çığlıktan mırıltıya gidiyor, güçlü konuşmaktan yumuşak konuşmaya değil!
Я намеревалась по-тихому спрятаться в кузове его грузовика в субботу.
Cumartesi onun kamyonunun arkasında saklanmayı planlıyordum.
Мы просто по-тихому поразвлекаемся в обед.
Bu gizli bir öğleden sonra eğlencesi olacak.
Если по-тихому, можно через туннель.
Eğer sessizce girebilirsek, sizi gizlice tünellere sokabilirim. Bu bizi yaklaştırır.
Он записал его на видео пару лет назад, по-тихому.
Bu video kasedi birkaç yıl önce doldurdu. Çok gizli.
Я понимаю, все было по-тихому, но кто такой Виктор Дрэйзен?
Her şey paldır küldür oldu biliyorum, ama Victor Drazen kimdi?
Почему нельзя просто продать свое дерьмо и отвалить по-тихому?
Neden sadece satıp s.ktir olup gitmezsiniz?
Остановить французский капер Ахерон на пути к Тихому океану
PASİFİK'TEKİ FRANSIZ KORSAN GEMİSİ ACHERON
- По-тихому, и все такое.
- Arkana yaslan, falan filan.
Давай уйдем отсюда по-тихому.
Yavaş yavaş dönelim.
Почему бы вам этому тихому азиатскому парню с англизированным именем, которое вам так нравится,.. ... не выписать еще парочку штрафов.
Şimdi, neden İngilizceleştirilmiş ismi olan... ve sana çok iyi davranan bu sessiz küçük Asyalı adamı almıyor... ve diğer cezalardan birkaç tane yazmıyorsun?
Валим по тихому.
Buradan çıktık!
Может быть, стоит по-тихому разобраться с этим бардаком... если какой репортер заявится, навешаем ему лапши на уши... и мэр нас простит и все забудет.
Belki de bu karışıklığı düzeltebiliriz. Suçu da gazetecilere atarız. Ve belediye başkanı bağışlar ve unutur.
Но мои инвесторы предпочитают уладить дело по-тихому.
Fakat yatırımcılarım tercih eder bunun sessiz halledilmesini
Ты не можешь по-тихому стереть с лица земли целый палаточный город, а потом отправиться домой смотреть "Спокойной ночи, малыши".
Silip süpüremezsin sesizce Tüm çadır şehri sonra seyredemezsin rahat rahat TV
А пастух... будет разбивать походную палатку по-тихому при стаде... и будет спать там.
Orman İşletmesinin belirleyeceği yerde ana kamp kuracak bir kamp bakıcısı ve koyunlarla ilgilenmek üzere yukarıda sakin bir yerde kuracağı çadırda kalıp orada uyuyacak, bir çoban arıyorum.
Я охочусь на них по всему Тихому океану на подводной лодке.
Çünkü denizaltımla onları Güney Pasifiğin her yerinde avlıyorum.
заткнись и вали отсюда по-тихому!
Kapa çeneni, kaybol!
Мы с Чарли по-тихому её увезли.
Charlie ve ben onu kamptan kaçırdık.
Очевидно, мирная гавань, где суда по-тихому загнивают, безмятежно качаясь на лёгкой зыби, не наш удел.
Belli ki, o huzurlu liman... yolculukların sonunda varılan o sakin, güvenli yer... bizim için yok.
Сделали бы своё дело по-тихому, блядь, без понтов, не загоняли бы члена комиссии в угол, быдляк бы рассосался, накирялся и стал бы ждать нового выпуска.
Belki meclis üyesini zor durumda bırakmaktansa üstünüze düşeni yapıp... ortalığı biraz yatıştırsaydınız... ayak takımı da gider, sarhoş olur... ve yeni sayının çıkmasını beklerdi.
Что - чтобы вы могли убить меня по-тихому? !
Ne yani, beni özel olarak öldürebilesin diye mi?
Гляну-ка я по-тихому на репетицию.
Provalarını birazcık gözetleyeyim bari.
Ну что бы вам по-тихому не свалить отсюда.
Neden bu odadan vazgeçmiyorsun?
Один из самых знаменитых следопытов в истории Сэкаджавия, которая вела экспедицию Льюиса и Кларка к Тихому океану.
Tarihteki en ünlü iz sürücülerden biri Sakagawea'dır. Lewis ve Clark'a Pasifik'i bulmak için yaptıkları seferde yol göstermiştir.
Не хочу марать руки перед свадьбой. и укатай по-тихому.
Düğünden önce kan dökmek istemiyorum. Düğünden sonra bir yere gidecek, peşinden gidip, sessizce işini bitir.
Мы пытаемся всё сделать по-тихому.
İşi mümkün olduğu kadar sessiz halletmeye çalışıyoruz.
По-тихому выкради это фото и немного его подправь. Знаешь, что тебе надо сделать?
Bence şunu yap ;
- Ты ходишь к Тихому океану, да?
- Hiç sanmıyorum. - Pasifik'e gidiyorsun değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]