English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Трогал

Трогал translate Turkish

957 parallel translation
Последнее что она помнит, как начала драться с тобой, так что ты не можешь вот так вот прийти и говорить что ты ее не трогал!
Son hatırladığı şey seninle kavga ettiği bu yüzden dönüp ona dokunmadığını söyleme!
Он... он трогал краешек твоей груди, я видела!
Memenin yan tarafına dokundu.
Всё так и было, я ничего не трогал.
Olduğu gibi duruyor. Ona dokunmadım.
- Я не трогал твоего приятеля Амтора.
Küçük dostunuz Amthor'u rahatsız eden ben değildim.
Каких-то 36 часов назад я был там внизу, пересекал холл по дороге на работу, и никого не трогал, предвкушал первый отпуск всей семьей за столько лет.
Üzerinden daha 36 saat geçmedi, aşağıdaydım lobiden geçerek işime gidiyordum, kafamda başka bir şey yoktu. ... yıllardır ilk defa tatile çıkacağım için sabırsızlanıyordum.
Меня тошнило, когда ты меня трогал.
Bana dokunduğunda midem bulanıyor.
Я не трогал тебя, потому, что ты был мне не нужен.
Senin tek kalmana izin veriyorum çünkü sana ihtiyacım kalmadı.
Два года я не трогал тебя.
iki yıl sana hiç karışmıycam.
Меня коробило, когда он меня трогал.
Yani, bana dokunduğu zamanlar.
И потом, Джонни меня не трогал.
Hem Johnny bana vurmadı.
- я ее не трогал. ѕока.
- Ona dokunmadım... Henüz.
Напротив, я Вас не трогал.
Aksine sizi rahat bıraktım.
Их много лет никто не трогал.
Ve yıllardır açılmamışlardır.
За исключением того, что здесь нет маленького мужчины, который следит, чтобы никто ничего не трогал.
Etrafa dokunmamanı söyleyen küçük adamların seni takip ettiği dışında haklısın!
Я никогда не трогал ни женщин, ни детей.
Asla bir kadına ya da çocuğa zarar vermedim.
Значит, ты никогда не трогал женщин и детей?
Hani hiç kadın veya çocuğa zarar vermemiştin?
На вашем месте я бы это не трогал.
- Ben o şeye dokunmam bile.
Ощущения пальцев слепца на мне, были точно такими же, как от того человека, который трогал статую.
Kör adamın parmakları üzerimdeyken duyduğum his heykeli okşayan adamınkiyle aynıydı.
Поли никогда не трогал, то что принадлежит М-е Морелло... и вы тоже не тронете. Почему еще?
Poli asla Marello'ya ait olan şeylere dokunmazdı ve siz de dokunmayacaksınız.
Пока ты подчинялся хозяину, никто тебя не трогал, стоило тебе проснуться, и тебя выкинули.
Bu sana biri dokununcaya kadar patronuna boyun eğmen yüzünden oldu. Sonra farkına vardın ve belaya bulaştın.
- Он вас трогал?
Sana dokunmadı değil mi, dokundu mu?
- Нет, не трогал.
Hayır o bana... dokun... madı.
Верно, меня ты не трогал.
Bana karşı zalim olduğunu söylemedim.
Нет, он трогал меня, но по-своему.
Dokundu ama kendi usulünce.
Но он готов возместить убытки Тоно любым способом главное, чтобы Тоно не трогал его дочь.
Her şekilde Tono'yu memnun edecek tabi, Tono kızına zarar vermedikçe.
Подковы трогал усом и пророчил...
Onun duyargası atın nalında, gelecekten haber veren bir çekirge...
Ты что-нибудь трогал, кроме кресла?
Koltuk dışında herhangi bir şeye dokundun mu?
ќна мен € убьет, если узнает, что € их трогал.
Yersem beni öldürür.
Проклятье, я никогда даже пальцем его не трогал.
Çocuğa hiç vurmadım, kahretsin.
Не трогал.
Vurmadım.
- Но кто-то тронул! чтобы больше никто и никого в этом доме не трогал всю оставшуюся жизнь!
Sonra şöyle akıllıca bir laf edersiniz, "Yaşadığınız sürece bu evde bir daha kimse birbirine dokunmayacak." Bu yüzden insanlar böyle görünüyor.
- Да. - Ну, с тех пор, как мы его туда положили, я ничего не трогал.
En son biz oraya koyduktan sonra hiç dokunmadım.
Ќе хочешь, чтобы € теб € трогал?
Sana dokunmamı istemiyor musun?
Я не трогал пленки.
Mikrofilmleri almadım.
... Он ее пальцем не трогал!
O küçük sersem ona elini bile sürmemiş.
- Ты трогал регуляторы?
- Kontrolleri yaptın mı?
- Я его не трогал.
- Dokunmadım bile.
Я вспомнил, как я смотрел на неё и сидел рядом и трогал её лицо как сейчас.
Ona nasıl baktığımı hatırladım. Ve oturup yüzüne böyle dokunduğumu.
Я его не трогал.
- Hayır, açmadım.
- Скажи, чтобы он не трогал мой протез. - Ладно, не трогайте его протез.
Söyle ona dişlerime dokunmasın.
- Tы что-нибудь трогал, Майки?
Düğmeye bastın mı? Evet. Galiba bastım.
Что-то связано с убийцей, если только кто-то не трогал их.
Tabi arada biri, eşyalara dokunduysa başka.
Как будто кто-то трогал ставни
Kesinlikle bir şey var Penceremin kafesinde.
После этого меня никто не трогал.
O günden sonra kimse beni rahatsız etmedi.
- Что? Я ничего не трогал.
Hiçbir şeye dokunmuyorum.
Они очень хотели, но... Я не мог спать в машине, так что я не трогал тебя.
Uyuyakalınca salyalarım üzerine akmadı değil mi?
Он трогал тебя?
İyi misin? Sana zarar vermedi, değil mi?
Ты еще не трогал никого из Хобокена.
Şimdiye dek Hoboken'den biriyle oldun mu.
Я ее не трогал.
- Ona elimi bile sürmedim.
Он... трогал тебя?
Sana... dokundu mu?
- Так трогал или нет?
Dokundu mu dokunmadı mı çabuk söyle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]