English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Трудолюбивы

Трудолюбивы translate Turkish

80 parallel translation
Трезвенник, трудолюбивый, опытный механик по двигателям самолётов.
İçki içmeyen, çalışkan, uçak motorları üzerine ustalaşmış iyi bir tamirci.
И это, наверное, самый трудолюбивый в мире самурай.
Bu kadar neşeli ve kaygısız olması beni çok şaşırttı.
Трудолюбивый, непьющий и верный.
.. çalışkan, ağırbaşlı ve sadık.
Нужно показать людям, что ты человек смелый, честный и трудолюбивый.
Cesur, dürüst ve çok çalışkan olduğunu insanlara göstermelisin.
Потому что я не смелый, не честный и не трудолюбивый.
İlk olarak cesur, dürüst ve çok çalışkan değilim de ondan.
Если бы им был нужен смелый, честный трудолюбивый - они бы меня не назначили.
Başka türlü beni seçmezlerdi.
В то время как честный, трудолюбивый янки превратился в чиканутого без пяти минут убийцу.
Aynı zamanda da, dürüst ve çalışkan bir adamı öldürmeyi bile düşünebilen bir manyak haline getirdik.
Он был верующий, трудолюбивый, любил мать и мою сестру.
Dindar bir insandı çok çalışan anneme ve kız kardeşime karşı nazik.
Хельмер, пожалуй самый трудолюбивый из всех нас.
Hepimizden daha fazla çalışan Helmer.
Вы всегда были рядом, были верны честны, трудолюбивы, были хорошими людьми.
Benim yanımda oldunuz, sadık kaldınız dürüst, çalışkan, iyi insanlarsınız.
Очень трудолюбивый для казака.
Bir Kazak için çok çalışkan.
Добрый, трудолюбивый человек.
Çok nazik, çok çalışkan biriydi.
и... очень трудолюбивы.
Ve çok çalışkanız.
- Зато честный и трудолюбивый!
Hayır, dürüst, işine bağlı.
Стюи! Самый трудолюбивый пиарщик. Как бизнес?
Stuey, en çok çalışan halka ilişkiler uzmanı.
Мне может пригодиться такой трудолюбивый человек, человек, которому я могу доверять.
Onun gibi çalışkan birine ihtiyacım var. Güvenebileceğim birine.
Они также сильны, интеллектуальны, трудолюбивый, мобильный, и evolutional.
Onlar da güçlü, zeki, gayretli, hareket edebilir ve evrime tabi.
И работник из него выйдет трудолюбивый.
Çalışkan biri olacağa benziyor.
Да, трудолюбивый.
Evet, çok çalışkan olacak.
"Тони Симоес - ответственный, трудолюбивый ученик."
"Tony Simoês sorumlu, çalışkan bir öğrenci."
Я ценю это в нем... и еще он трудолюбивый...
Bunu takdir ediyorum. Hem çok çalışıyor hem...
Я обязательно позвоню в школу в понедельник и проинформирую, какой трудолюбивый преподаватель у них работает. Даже приходит к ученикам домой субботней ночью, когда он мог бы развлечься с друзьями своего возраста.
Şimdi, Pazartesi günü okulu arayıp onlara Cumartesi gecesi yaşıtlarıyla dışarıda olacakken öğrencisinin evine gelmeyi seçen çalışkan bir öğretmene sahip olduklarını söyleyeceğim.
Трудолюбивый, умный, заботливый, сексуальный, задумчивый...
Çalışkan, zeki, sıcak kanlı, yardımsever, seksi ve düşünceli.
Он довольно трудолюбивый парень... или Рейф.
Oldukça çalışkan ufak bir eleman. Wraith.
Вы знаете, трудолюбивый, не сказать многое... немного волосатый, но... Я не против этого.
Çalışkan, az konuşan biraz kıllı, ama olsun canım.
Я имею в виду, Олави рассказывает, что ты сильный и трудолюбивый, и надежный.
Yani, Olavi senin çok güçlü olduğunu anlatır. Çalışkan ve güvenilir biri olduğunu söyler.
Гарри был очень трудолюбивый, очень энергичный.
Harry çok çalışkandı, çok hevesliydi.
"Для Николя, у которого очень трудолюбивый папа."
"Çalışkan babanın oğlu Pıtırcık'a" " İmza :
Я не бунтарь, я удивительно трудолюбивый человек.
Ben bir isyankar degilim. Ben dürtülerimi izlerim.
Они трудолюбивы. У них много друзей.
Çok çalışıyorlar ve bir sürü arkadaş edindiler.
Я также отметил, что Корби был преданный, отважный, трудолюбивый морпех.
Aynı zamanda Korby'nin, özel, cesur ve çalışkan bir denizci olduğunu da yazdım.
Лаосцы куда более трудолюбивы, чем тайцы.
Laos'lular Tayland'lılardan daha hamarattır.
Какой ты трудолюбивый.
Çok çalışkansın.
Кровавый и трудолюбивый дальнобойщик. Я тоже прошлась по базе ШСУ.
Kanlı ve meşgul bir kamyoncu.
Трудолюбивый, умный.
Çalışkandı, akıllıydı.
Вы трудолюбивый сотрудник.
Sıkı bir çalışansın.
Я знаю, что наши друзья думают о нас... ты - трудолюбивый, прекрасный парень, а я - сучка.
Arkadaşlarımızın senin nasıl sıkı çalışan, iyi bir adam olduğunu, benim de cadı olduğumu düşündüklerini biliyorum.
- Нет - они свободны и трудолюбивы.
Çalışarak özgür kılıyorlar kendilerini.
Эти штрих коды ведут к аптеке Колтон и Лоуэлл, где Эндрю Лайтбокс, трудолюбивый американец, был убит в 23 : 00 прошлой ночью.
Barkot onları Colton Lowell Eczanesi ile ilişkilendiriyor ki orada Andrew Lightbox adında çalışkan bir Amerikalı dün gece saat 23 : 00'te öldürüldü.
Трудолюбивый.
Ayrıca yorulmak nedir bilmez.
О, ну, он трудолюбивый парень.
Çok sıkı çalışıyor.
К тому же моя мама только вышла из тюрьмы, что конечно не оправдание, но я очень, очень трудолюбивый, и я правда отменно получаюсь на фотографиях, и я знаю, что вся эта индустрия...
Hem annem de hapisten yani çıktı. Bunun bir mazeret olmadığını biliyorum. Ama çok çalışırım.
Тощий, необщительный, закомплексованный, трудолюбивый, родители иммигрировали из Индии.
N'oluyor yahu? Üzerine zıpla.
Но вот что удалось получить в офисе, список входящих звонков, около 200 страниц. Дамочки трудолюбивы.
Tanrıçanızı Arayın şirketinden tek öğrendiğimiz şey özellikle bu 200 sayfalık konuşma kayıtlarından kızlar epey meşgulmüş.
Мы ответственны и... И трудолюбивы... И...
Sorumluluk sahibiyiz, çalışkanız ve...
Трудолюбивый.
Çok çalışırdı.
Они трудолюбивы и семья это очень важно для них
Çok çalışkanlar ve aileye çok önem veriyorlar. Bak ne diyeceğim?
Много лет назад жил трудолюбивый юный плотник Иосиф, и в один день, Иосиф, и его друг Робби бродили...
Çok uzun yıllar önce, Yusuf isimli genç ve çalışkan bir marangoz vardı. - Bir gün Yusuf ve arkadaşı Robby...
Он такой трудолюбивый.
- İşini çok iyi yapıyor.
Трудолюбивый, отличный партнер.
Çok çalışkan, iyi ortağım.
Я ответственный и очень трудолюбивый работник.
Çok çalışkan, güvenilir birisiyimdir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]