English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Трясётся

Трясётся translate Turkish

147 parallel translation
как он трясётся от страха.
Korkudan nasıl titrediğini görmek istiyorum.
Я понял другое - над чем трясётся Mандзо.
Aptal! Manzo hakkında konuşuyordum!
Почему она двигается? И трясётся?
Neden hareket ediyor ve sallanıyor?
У меня перед глазами всё трясётся.
Herşey zıplayıp duruyor sanki.
Моя кровать трясётся.
Yatağım sallanıyordu.
- Говорит, что постель трясётся.
- Yatağının sallandığını söylüyordu.
Ты можешь ехать в автобусе, тролейбусе, он трясётся трусы немного жмут...
Otobüste olabilirsiniz, tramvayda olabilirsiniz. Pantolonunuz biraz darsa eğer, zor bir durumdur.
Вот ты стоишь перед ней в костюме Адама, всё вибрирует и трясётся опилки по всей комнате.
Dört ayak üzerinde, şu titreyen şeyle tozu havalandır.
Трясётся метро, на проспекте заторы,
Trafik duruverdi Ve metro titredi
Берегись! Его живот трясётся, как лохань с нитроглицерином!
Dikkat edin, göbeği nitrogliserin ile doluymuş gibi sallanıyor.
Она так трясётся и дрожит над этим парнем.
Yani o çocuğu kemirip üzerine çok fazla titriyor.
Это тебе так кажется, а внутри он весь трясётся.
Sence öyle.Aslında korkuyor.
Монро шатается, трясётся.
Monroe ayağa kalktı, çok zor durumda.
У тебя поэтому нога трясётся?
Bu yüzden mi bacağın bu şekilde sallanıyor?
И когда я трахаюсь, это - животная страсть, когда всё гремит вокруг! И земля трясётся!
Ve düzüşürken, bir canavara dönüşürüm.
- Оно вообще трясётся, но сейчас всё нормально.
- Sarsılıyor, şu an olmuyor ama.
Земля трясётся, но не проваливается.
Bu ülke sallanır ama yıkılmaz.
Потому что когда он ставит его в стойку - всё трясётся. - Ладно.
Çünkü bisikleti askıya takarken her yer sallanıyor.
Твоя рука трясётся от боли!
Elin acıdan titriyor!
Прекратите, весь дом трясется.
Harry! Ev sallanıyor.
Все трясется.
Eee atladı bu!
Трясется, потому что камера старая.
Kamera eski kardeşim ben ne yapayım? !
Да, задняя часть уже трясется!
Arka tarafın sallanmaya başlıyor!
Поезд трясется!
Tutunarak yap.
Он трясется как лист. И холодный.
Yaprak gibi titriyor, buz gibi ve terliyor.
Картинка трясется.
Burada biraz titriyorum adamım.
Лучше скажи мне, почему камера все время трясется.
- Anlat bakalım ozman, kamera neden hep sallanıyor?
Какое-то маленькое существо... которое трясется от страха.
Uçup havuza düşeceğinin korkusuyla titreten küçük bir insan olmalı. Hiç bir kaçış yolu yok!
Я знаю, когда я в водолазке там немного трясется.
Ban-Lon giyince sallanıyorlar.
За что он трясется?
Bu adamın neden korktuğunu hepimiz merak ediyorduk.
Трясется как лист. Да сел бы уже спокойно, сколько можно!
Çok gergindir Tanrı aşkına, kımıldayıp durmayın
Дом не трясется. Где все?
Eğlenen kimse yok.
Земля трясется под ногами.
"Yer sarsılıyor."
Его голова трясется вверх и вниз.
Saçının aşağı yukarı sallandığını görebiliyorum.
Это контора вся трясется, ребята.
Burası heyecan verici bir yer.
Рулевое колесо сильно трясется.
- Direksiyon çok titriyor.
Гром гремит, земля трясется...
Galiba cehennemde karnaval var.
Присмотрись, мой друг, она трясется, когда ее шлепаешь.
Bir daha bak, dostum. Hareket ettikçe, her yeri oynuyor.
Зал трясется от этой свирепой схватки!
Tüm bu yumruklaşmalarla tüm salon inliyor!
Теперь он трясется!
Rakip tereddüt içerisinde!
Видите стул не трясется
Bakın, sandalye oynamıyor.
Моя главная свидетельница поговорила вчера с дочерью и теперь трясется от страха.
Suçlu hissetsem ben de böyle yapardım.
Ну и кто из нас теперь трясется, моля о дозе?
Artık tamir olmak istiyor.
Если трясется нижняя койка, то трясется и верхняя тоже.
Alt ranza oynarsa, üst ranza da oynar.
Моя нога трясется, ей хочется сильно пнуть его под зад.
Ayaklarim kiçina pis bir tekme basmak için sallaniyor.
- Кровать трясется.
- Çünkü sarsılıyoruz.
камера трясется... да... он такой сладкий.
Çok tatlıydı.
Тут все трясется, когда проезжают грузовики.
Sonra bilmiyordum demeyin.
Дорогуша, все, что мне нужно о тебе знать, - трясется прямо перед моим лицом.
Tatlım, senin hakkında bilmek istediğim şeyler önümde zıplıyor.
Трясется над карточками из магазинов.
Hobisi alışveriş puanı toplamak.
Он так трясется, что прямо жалость разбирает.
Eli ayağına o kadar dolanıyor ki, neredeyse acınacak hale gelmişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]